Yapmadıkları kalmadı

Alican’ı darp ettiler, yüzüne tekme attılar. ‘Terörist mi olacaksın’ deyip tutukladılar.

Yayınlanma: 10.07.2013 - 09:27
Abone Ol google-news

Pala ve kadına tekme hukuka uygun... Bir adet kırmızı renkli baret ve deniz gözlüğü suç unsurları... Elinde palasıyla sokakta terör estirirkenki görüntüleri her yerde çıkan saldırgan serbest... Polisin baret ve deniz gözlüğüyle “yakaladıktan” sonra darp ettiği, yüzüne tekme attığı Ali Can Sünnetçioğlu, susma hakkını kullandığı için “devam eden Gezi olayları” çerçevesinde tutuklandı.
Ali Can Sünnetçioğlu’nun haberini sosyal medyada gördüğümde, hem soyismi, hem yüzündeki muzip ifade, Babaeski’deki çocukluk yıllarından aynı soyisimli arkadaşlarımı anımsatınca, lise arkadaşım Şebnem’i aradım, evet 90 doğumlu Ali Can yeğeniymiş. Marmara Üniversitesi’nde hukuk öğrencisi, TKP üyesi, Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun yazarlarından (daha başka birçok sıfatı var, birazını aldım) Ali Can, 6 Temmuz Cumartesi günü saat 22.00 civarında, İstiklal’de sığındığı handa gözaltına alındı.

‘Darp yoktur raporuna şerh silinmiş’

Ali Can, Emniyet Müdürlüğü’ne gidene kadar polisin yüzüne tekme atması, TOMA’nın sıktığı kimyasal suyun üzerine dökülmesi suretiyle darp edildi. “Bütün vücudunda darp izleri var, düne kadar tek kolunu kapatamıyordu, koltuk altında şişlikler var” diyor Şebnem.
Emniyet’e gitmeden önce uğradıkları Eyüp Devlet Hastanesi’nde doktorlar “darp yoktur” diye rapor verdiler. Avukatlar bu rapora şerh koysa da, şerh daha sonra her nasılsa silinmiş. Hem doktorların hem polisin sicil numarasını alan avukatlar bu yüzden suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Şebnem, dün Çağlayan Adliyesi’nde yeğeninin Ali Can’ın yanına yaklaştığını, sarılmaya çalıştığını ancak Ali Can’ın kolunu hâlâ kaldıramadığını anlatıyor.

‘Avukat değil terörist mi olacaksın’

Adliyeye gelmeden önce ağrı kesici yapılmış Ali Can’a. Darp çok belli. Sabah geldiği adliyede akşama kadar kalan Ali Can’a savcı Nazmi Okumuş’un yönelttiği sorular şöyle: Susma hakkını kullanmışsın, sen polise kafa mı tutuyorsun?Annen baban okuyasın diye gönderdi, ne işin vardı Taksim’de? Sen avukat olacağına terörist mi olacaksın? Savcılığın polise mukavemet, toplantı ve gösteri yasasına muhalefetten tutuklama istemiyle dosyayı hâkime sevk ettiğini anlatan Şebnem, nöbetçi hâkimin tutuklama gerekçelerini saymaya başlamadan önce “uzun süredir süregelen, bir türlü sonlanmayan Gezi olayları”ndan söz etmesinin kendilerini şoke ettiğini anlatıyor.

Suç unsurları: Baret, gaz maskesi, deniz gözlüğü

Ali Can’ın üzerinden çıkan “suç unsurları” şöyle: Bir adet kırmızı renkli baret, 1 adet mavi renkli gaz maskesi ve bir deniz gözlüğü.

Başka tutuklulardan bazılarından çıkan suç unsurları da şöyle: 1 adet yeşil renkli 60 cm. boyunda üçgen yüz kapatmak için kullanılan bez parçası, bir adet siyah renkli bere, bir adet siyah renkli bisiklet kaskı.. Aklıma AKP’li vekilin palalı saldırgan için “esnafın hukuk çerçevesinde yapmış olduğu bir eylem” ifadesi geliyor. Şebnem, Ali Can’ı görmek umuduyla avluda bekledikleri sırada içeride kalan kadın avukatın da darp edildiğini, boğazının polis tarafından sıkıldığını anlatıyor. Gezi Direnişi’ne katılmak suçsa, kadın olarak katılmak daha büyük suç. Bir kadının sırtına tekme atan saldırganı AKP’li vekil savunursa, bu da beklenebilir herhalde.

ANNE: GURUR DUYUYORUM

Ali Can şu an Metris’te. Şebnem’e anne babasının tepkilerini soruyorum. Annesi Rezzan oğluyla gurur duyduğunu söylüyor. Babası, ilkokuldan çocuğunu almaya giden veli gibi görünmemek için (dün ailesi serbest bırakılacağını umuyordu) adliyeye gitmemiş. Annesi Rezzan, oğlu, başta Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden dostları olmak üzere, homofobi karşıtı öğrenciler topluluğundan, Toplumsal Hukukçular Kulübü’ne kadar Ali Can’ın mücadele ettiği bir sürü platform serbest bırakılması için şimdi eylemler yapıyor.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler