Şimşek: Türkiye belirsiz bir dönemde

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek AKP hakkında açılan kapatma davasının ekonomiye etkisinini sınırlı olacağını söyledi. Şimşek, "Enflasyonda hükümet olarak merkez bankası ne öngörüyorsa arkasındayız" dedi. Cari açığın ''Yapısal bir problem'' olduğunu, Türkiye'nin tasarruf açığı bulunduğunu söyleyen Şimşek, bunun kolay, günübirlik çözümü olmadığını belirtti.

Yayınlanma: 11.08.2008 - 07:55
Abone Ol google-news

Ekonomi'den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonla ilgili bir soru üzerine, enflasyonu yükselten faktörlerin hala etkili olduğunu belirtti. ''Enflasyonda tekrar çift haneli rakamlarda olmamız hoş değil'' diyen Şimşek, enflasyonda, orta dönemde (3-5 yıllık süreçte) sadece tek haneli rakamlara değil, düşük tek haneli rakamlara dönüleceğini tahmin ettiğini kaydetti.
Merkez Bankasının yıl sonu yüzde 10,6'lık enflasyon tahminini ''Gerçekçi bir rakam'' olarak değerlendiren Şimşek, enerji ve gıda fiyatlarının artmaması durumunda rakamın düşük çıkabileceğini, bunların çok artması halinde de rakamın daha yüksek çıkma ihtimali olduğunu ifade etti.
''Hükümet olarak Merkez Bankası ne öngörüyorsa onun arkasındayız'' ifadesini kullanan Şimşek, ''Enflasyon hedeflerinin orta dönem itibariyle gerçekçi olduğu kanısındayım. Eğer öngörülemeyen şoklar devam eder veya yeni şoklar ortaya çıkarsa, tabii ki kendimizi ona göre ayarlamamız lazım'' dedi.

Cari açık
Bakan Şimşek, cari açık konusundaki bir soruyu yanıtlarken de, cari açık sorununun çözümüne bütün kesimlerin katkı yapabileceğini belirtti. Bunun için oluşturulacak komisyonun başında Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in olacağını ifade eden Şimşek, komisyonun önümüzdeki günlerde çalışmaya başlayacağını kaydetti.
Cari açığın ''Yapısal bir problem'' olduğunu, Türkiye'nin tasarruf açığı bulunduğunu söyleyen Şimşek, ''Bunun kolay, günübirlik çözümü yok'' dedi. Cari açığı orta vadede makul seviyeye çekmek için şimdiye kadar bir çok adım attıklarını dile getiren Şimşek, enerjide dışa bağımlılığın cari açığı artıran en önemli unsur olduğuna dikkati çekti ve bunu azaltmaya çalıştıklarını kaydetti.

Kredi kartları
Bakan Şimşek, bugün yaban'cı bir gazetede, "Türkiye'de ileride kredi kartları konusunda bir kriz yaşanabileceğine'' ilişkin yapılan yorum hatırlatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine, Türkiye'de de İngiltere ve Amerika'da olduğu gibi kredi kartını kullanan ama ödeme sorunu yaşayanlar olabileceğini söyledi.
Bunun sadece Türkiye'ye özgü bir sorun olmadığının altını çizen Şimşek, Türkiye'deki çözümün de piyasa şartları içerisinde olması gerektiğini belirtti. Kredi kartlarının faiz takviminin Merkez Bankası tarafından belirlendiğine işaret eden Şimşek, ''Bu bir ticari işlemin ötesinde bir şey değil. Bu konuya da müdahale edilmemesi kanaatindeyim. Bu, vatandaşla banka arasındaki ticari bir ilişki'' şeklinde konuştu.
Kredi kartları konusunda bazı sorunlar yaşandığını anımsatan Şimşek, bunların giderilmesi için bankaların yıllık faiz ve kredi kartı kullanımı konusunda vatandaşları bilgilendirmesi gerektiğini kaydetti.

Kapatma davasının maliyeti
Devlet Bakanı Şimşek, AKP hakkında açılan kapatma davasının ekonomiye etkisine ilişkin soru üzerine de, dava sonrasında doğrudan yabancı yatırımlarda düşüş yaşandığını, bunun da global ekonomik durumun iyi olmamasından ve Türkiye'nin ''Belirsiz bir dönemden'' geçmesinden kaynaklandığını söyledi.
AKP hakkındaki davanın yabancı yatırımcının ilgisini azalttığını ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:
''Faizler yükseldi, bu seviyede kalırsa hazineye yük getirir. Geldiğimiz noktada faiz o seviyede kalmadı, bir miktar düştü. Dolayısıyla etkisi daha sınırlı olacak. Türkiye 2. çeyrekte ekonomide yavaşlamaya başladı, bunu bütün rakamlarda görebiliyorsunuz, muhtemelen 3. çeyrekte de devam edecek. Davanın etkisi çok açık ortada.
Belirsizlik ortadan kalktı, ancak dış şokların etkisi devam edecek. Ama tabi ki davanın doğrudan etkisi sınırlı olacak. Yine de insanların kafasında soru işareti kaldı. AB ile müzakere sürecinde olan bir ülkeden bahsediyoruz, her yönüyle çok başarılı bir hükümetten bahsediyoruz. Kişi başına düşen milli gelirde, alt yapıda, sağlıkta, eğitimde büyük başarılarımız var. Böyle bir hükümet var. AB sürecinde olan bir ülke var. Ondan sonra havadan sebeplerle çok ciddi bir belirsizlik çıkıyor ortaya. İnsanların kafasında bu yer ediyor. Risk primi anlamında, 'yarın bu tekrarlar mı?' şeklinde hemen ortadan kalkmıyor. 'Türkiye'de bunlar olabilir' şeklinde, yani 'iktidar partisi kapatılabilir mi?' şeklinde, sorusu eğer uyandıysa, bu soru tamamen ortadan kalkmıyor. Dava sonuçlansa bile bu soru devam edebiliyor.''

Bakan Şimşek, 2009 Mart'ında yerel seçimler yapılacağının hatırlatılarak bunun ekonomiye etkisinin sorulması üzerine de, seçimin gündemi etkileyebileceğini, ancak daha vakit olduğunu, bundan sonra Türkiye'nin rekabet gücünün geliştirilmesi için gerekli adımların atılabileceğini kaydetti.

İstanbul'un finans merkezi olması
Bakan Şimşek, İstanbul'un finans merkezi haline getirilmesi ve finans kuruluşlarının İstanbul'a taşınmasına ilişkin soru üzerine ise hükümetin İstanbul'u bir finans merkezi haline getirme projesi olduğunu vurguladı.
''İstanbul'u finans merkezi yapma konusunda kararlıyız'' diyen Şimşek, bütün finansal aktörlerin İstanbul'da toplanmasının İstanbul'u finans merkezi yapmayacağını, Merkez Bankası dahil başka aktörlerle birlikte bu kuruluşların İstanbul'a gitmesinin buna katkıda bulunacağını, bundan zarar da gelmeyeceğini söyledi.
Bunun orta-uzun vadeli bir proje olduğunu ifade eden Şimşek, Türkiye'nin projeyi gerçekleştirme şansı olduğunu sözlerine ekledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler