"Final" sanıkları yargılanıyor

Aralarında Selçuk Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, Okyanus Taahhüt AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Argun ve bazı hastane yöneticilerinin de bulunduğu 45'i tutuklu 234 sanığın yargılanmasına Adana'da başlandı.

Sanıklar hakkında, Konya ve 7 ilde eş zamanlı olarak 17 Kasım 2008 tarihinde düzenlenen operasyon kapsamında ''çıkar amaçlı suç örgütü kurma, nitelikli yağma, örgüt üyeliği, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet ve özel belgede sahtecilik'' gibi suçlamalarla Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nca iddianame hazırlanmıştı.

Aralarında SÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, Okyanus Taahhüt AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Argun ve bazı hastane yöneticilerinin de bulunduğu 45 tutuklu sanığın getirilişi sırasında yakınları ve üniversite personeli pankart açıp alkışladı. Cezaevi aracının bulunduğu bölüme girmeye çalışan grup, jandarma ekipleri tarafından durduruldu.

Sanık sayısının fazla olması nedeniyle mahkeme salonunun yetersiz kalacağı göz önünde bulundurularak, eski adliye binasındaki ağır ceza mahkemesi salonu yeniden düzenlenmişti.

Kimlik tespiti tamamlandı

45 tutuklu sanığın bulunduğu davada kimlik tespitleri tamamlandı. Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, salondaki yer darlığı nedeniyle sanıkların avukatlarının haricinde, dinleyicilerin ve basın mensuplarının alınmasına mahkeme heyeti tarafından izin verilmedi.

Duruşmada, Prof. Dr. Süleyman Okudan, Okyanus Taahhüt AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Argun, SÜ Kültür Spor Daire Başkanı Üzeyir Durmuş, Konya Numune Hastanesi Başhekim Yardımcısı Ahmet Sahar, Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Mustafa Parlayıcı, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Başhekimi Müşteba Sevil, Karaman Devlet Hastanesi Başhekimi Yunus Ağralı, Hastane Müdürü Ali Aktaş, Hikmet Gürsel, Hayri Yıldıray Kocamaz, Hüseyin Taşdöğen, Osman Şensoy, İlker Turdan, Abdullah Koyuncu, Mustafa Mete, Güray Yumlu, Arif Aytürk, Nuri Şener, Mehmet Ali Kuytu, İsa Ünal, Mehmet Erdoğan, Ercan Korkmaz, Uğur Çelik, Ramazan Diler Hodaloğulları, Önder Baysal, Uğur Kendirli, Hüseyin Çakmak, İsmail Tuna, Ahmet Tan, Zafer Öztürk, Mehmet Emin Süt, Ahmet Atilla Çalışkan, Erkan Kırmızıtaş, Hasan Hüseyin Yumuk, Gökhan Yıldız, Tacettin Akdeniz, Mehmet Yavuz, Suat İyilikli, Sadık Han Gökmen, Bekir Börekçi, İsmail Tolu, Şaban Ekici, Salih Şevket Yılmaz, Zafer Köseli ve Rüstem Aydın hazır bulundu.

Tutuklu sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından mahkeme heyetince 756 sayfalık iddianame özet şeklinde okundu. Daha sonra tutuklu sanıklarının ifadelerinin alınmasına geçildiği, ilk olarak kalp rahatsızlığı nedeniyle Bekir Börekçi'nin ifadesinin alındığı belirtildi.
Mahkeme heyetinin Börekçi'ye 2 telefon kaydı ile 3 farklı ihale ilgili sorular sorduğu, sanığın iddiaları kabul etmediği ifade edildi.

Börekçi'nin ifadesinin ardından mahkeme heyeti duruşmaya, öğle tatili nedeniyle ara verdi.
45'i tutuklu 234 sanık hakkında, Konya ve 7 ilde eş zamanlı olarak 17 Kasım 2008 tarihinde düzenlenen operasyon kapsamında ''çıkar amaçlı suç örgütü kurma, nitelikli yağma, örgüt üyeliği, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet ve özel belgede sahtecilik'' gibi suçlamalarla Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nca iddianame hazırlanmıştı.


Bir suçtan 94 kez ceza istendi

Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcılığı, SÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan'ın ''suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, ihaleye fesat karıştırma, edinim ifasına fesat karıştırma, çıkar sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanma ve soruşturmanın gizliliğini ihlal'' suçlarından yargılanmasını istemişti.

Okyanus Taahhüt AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Argun hakkında ''suç işlemek amacıyla örgüt kurma, edinim ifasına fesat karıştırma, rüşvet verme, nitelikli yağma, ticari sır veya müşteri sırrı niteliğinde bilgi ve belgelerin açıklanması, özel belgede sahtecilik, zincirleme özel belgede sahtecilik ve soruşturmanın gizliliğini ihlal'' suçlarının yanı sıra ''ihaleye fesat karıştırma'' suçundan 94 kez, ''özel belgede sahtecilik'' suçundan da 8 kez yargılama talep etmişti.

Okudan'ın savunması

Adana'da başlayan ve 45'i tutuklu 234 sanığın yargılandığı davada ifade veren tutuklu sanıklardan Selçuk Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden birinin rektörünün özgürlüğünün yaklaşık 5 aydır kısıtlandığını söyledi.

Adana'da başlayan ve aralarında Selçuk Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, Okyanus Taahhüt AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Argun ve bazı hastane yöneticilerinin de olduğu 45'i tutuklu 234 sanığın duruşmasına verilen öğle tatili arasının ardından 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden devam edildi.

Basın mensuplarının da dinlemelerine izin verildiği duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ilk olarak tutuklu sanıklardan SÜ Rektörü Prof. Dr. Okudan'ın ifadesine başvuruldu. 19 sayfalık ifade hazırlayan Okudan'ın savunması yaklaşık bir saat sürdü.

Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden birinin rektörünün yaklaşık 5 aydır özgürlüğünün kısıtlandığını belirten Okudan, bununda hukuka aykırı gerçekleştirilen telefon dinlemelerinden oluşturulan iddianamenin heden olduğunu söyledi.


"Telefon görüşmeleri delil olamaz"

Mahkeme heyetine telefon konuşmaları dışında, başka bir delilin olup olmadığını soran Okudan, şöyle konuştu:
''Telefon dinlemelerine ilişkin bir hakim kararı var mı? Benim avukatlarım böyle bir karar bulamadı. Sincan 1. Sulh Ceza Mahkemesinin verdiği dinleme kararına göre dinlendiğim söyleniyor.

Onların böyle bir karar verme yetkisi var mı? Verilen bu karar hukuka aykırı. Hakkımda açılan davanın hukuka aykırı olduğunu belirtiyorum. Hukuka aykırı bir şekilde dinlemeler sonucu oluşturulan bir iddianameye savunma yapmak hukuksuzluğu meşrulaştırmak anlamına geliyor.''

Özellikle Nusret Argun (Okyanus Taahhüt AŞ Yönetim Kurulu Başkanı) ile yaptığı telefon görüşme kayıtlarının iddianamenin en önemli dayanağını oluşturduğunu ifade eden Okudan, şunları kaydetti:
''Bu telefon görüşmeleri delil olamaz. Çünkü varsayımlar üzerine kurulmuştur. Nusret Argun ile bir telefonla görüşmemde rektörlük seçimleriyle ilgili konuşma yapıyoruz, bu sanki Argun örgütün lideri ben de bir üyesiyim ve örgüt liderinden rektör seçilmem için destek istediğim şeklinde yorumlanıyor. Bu böyle yorumlanamaz.

Ben 2003 yılında rektör oldum. Argun, zaten 16 yıldır üniversiteden iş alan birisiydi. İddianamede sanki ben rektör olduktan sonra Argun, iş almış gibi gösteriliyor. Ama Argun'un şirketi üniversitede bir çok alanda iş yürütüyor.''


"İhale nasıl yapılır bilmem"

Savunmasında, üniversitenin çıkarları adına yaptığı faaliyetleri de anlatan Okudan, görevinde devletin ve üniversitenin menfaatini gözettiğini haksız uygulamalara yer vermediğini belirterek, ''Bugün olsa yine yaparım. Hukuk dışı herhangi bir çalışmam olmadı'' dedi.

Argun'un devletten yıllardır ihale alan bir kişi olduğunu da ifade eden Okudan, şöyle devam etti:
''Devlet 'bu kişi ihale alamaz' dedi de biz ihalemi verdik? Argun'un, milletvekilleri ve protokoldeki önemli kişilerle de telefon görüşmeleri var. Ama iddianamede onlar ayrılmış sadece benim telefon görüşmelerime yer verilmiş ve örgüt üyesi olduğum ileri sürülmüş. Ben hayatımda hiç ihale komisyonunda bulunmadım. İhale nasıl yapılır bilmem.

İddianamede Argun'un bir telefon görüşmesinde 'Süleyman'a 5 bin TL gönderilmesi lafı geçiyor'. Bu sanki benmişim gibi yorumlanıyor, aslında bu kişi Argun'un konuştuğu kişinin kardeşi.''

Mahkeme süreci boyunca hakkında hazırlanan fezlekelerin basının eline geçmesi, toplum nezdinde küçük düşürülmeye çalışıldığının bir göstergesi olduğunu ifade eden Okudan, şöyle konuştu:
''Evimde ve iş yerimde yapılan aramalarda bulunanlar, aynı günün akşamı televizyonlarda çarpıtılarak verildi. Ben daha mahkemeye bile çıkmamışken, acaba bunlar kim tarafından basına servis edildi. Bu çamur at izi kalsın şeklindeki anlayışa yüce yargının son vereceğine inanıyorum. Ben 2003'de rektör olduğumda okulda öğrencilerin öğretim üyelerini dövdüğü bir ortam vardı. Sağlıklı bir eğitim yapılamıyordu. Ben tabuları yıkarak okula huzuru getirmek için çalıştım. Bu tabuları da yıktığım için bazılarının hedefi oldum. Yüce mahkemenin bazılarının kişisel kin ve nefretine aracı olmayacağına inancım tamdır. Tutuksuz yargılanmak üzerime serbest bırakılmamı, yargılanma sürecimde de beraatimi talep ediyorum.''

Okudan, gözaltına alındıktan sonra evinde yapılan aramalarda kasasında bulunan paralarla ilgili olarak da söz konusu paraların kendisine ait villa ile iki lüks muayenehanenin satışından elde edilen tutar ile eşi ve kendisinin emekliliğinden gelen paralar olduğunu söyledi.

İhalelere fesat karıştırma iddialarını da yanıtlayan Okudan, 3 farklı ihale nedeniyle ortaya böyle bir iddia atıldığını belirterek, ''Bu ihalelerden sadece bir tanesinde hukuki sorumluluğum olabilir. O da yanlışlıkla ve farkında olmadan attığım bir imzadan kaynaklanıyor'' dedi.

Daha sonra Nusret Argun'un avukatı söz alarak Okudan'a, ''Emniyet güçlerinin Argun'a ihale verilmemesi konusunda bir baskısının olup olmadığı'' yönünde soru yöneltti.
Okudan da soruya karşılık dönemin İl Emniyet Müdürünün kendisine ''Neden Argun'a ihale veriyorsun'' şeklindeki sitemini ilettiğini iddia etti.

Avukatın konuşma sırasında küfürlü bir konuşmanın da geçtiğini söylemesi üzerine Okudan da emniyet müdürünün hakaret içeren ifadeler kullandığını kaydetti.

Okudan'ın avukatları ise müvekkillerinin tutukluluk halinin devamında rektörlük görevinin düşeceğini belirterek, bu durumun da mahkeme heyeti tarafından göz önünde bulundurulmasını istedi.

Daha sonra diğer tutuklu sanıkların ifadelerinin alınmasına geçildi. 45'i tutuklu 234 sanık hakkında, Konya ve 7 ilde eş zamanlı olarak 17 Kasım 2008 tarihinde düzenlenen operasyon kapsamında ''çıkar amaçlı suç örgütü kurma, nitelikli yağma, örgüt üyeliği, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet ve özel belgede sahtecilik'' gibi suçlamalarla Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nca iddianame hazırlanmıştı.