Karabulut AİHM'de dava açtı

İstanbul Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla, ''Ergenekon'' davası kapsamında, geçen yıl 22 Şubat'ta gözaltına alınıp, 11 ay cezaevinde kalan Noel Baba Barış Konseyi Başkanı Muammer Karabulut'un avukatı Süleyman Çetin, adil yargılanma hakkının ihlali başta olmak üzere, çeşitli gerekçelerle, toplam 117 bin Avro tazminat talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) dava açtı.

Yayınlanma: 29.05.2009 - 08:53
Abone Ol google-news

Noel Baba Barış Konseyi Başkanı Muammer Karabulut'un avukatı Süleyman Çetin yaptığı yazılı açıklamada, AİHM'e yapılan başvuruda, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden Ergenekon davasında Türk hukuk sisteminde iç hukuk yollarının tüketilmiş olması, yargılamanın halen yeni dalgalar, yeni iddianameler ve dosyanın Danıştay Başkanlığı saldırısına ilişkin dosya ile birleştirilmesi karşısında tek çözüm yolunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) olduğunun, daha önceki emsal kararlarla birlikte gerekçe olarak gösterildiğini kaydetti.

AİHM'e açılan davada, AİHS'te yazılan ve ihlal edilen maddelerin sözleşmeye taraf olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti savcı ve hakimleri tarafından en ağır hukuk ihlalleri ile ihlal edildiği iddia edilerek, 80 bin Avro'dan az olmamak kaydı ile manevi ve 37 bin Avro da maddi tazminat olmak üzere toplam 117 bin Avro tazminat talep edildi.

Avukat Süleyman Çetin'in dilekçesinde, daha önce mahkeme ile ortaya çıkmış bir terör örgütü kararı olmadan yapılan suç isnatları ve henüz iddianamesi hazır olmayan bir davada, ''hiçbir somut delil ve belge elde edilmediği halde Karabulut'un ''terör suçlusu'' olarak gösterilmesi ile kamuoyunda da ''terör örgütü üyesi'', özellikle de başkanlığını yaptığı Noel Baba Vakfı ve Barış Konseyi hedef yapılarak ''örgütün para kasası'', ''Avrupa'dan gelen paranın aklandığı yer'' gibi iftiralara ve suç isnatlarına maruz kaldığı savunuldu.

Karabulut'un dava sürecinde hukuki hatalar yapıldığına ilişkin soruşturmayı yürüten Savcı Zekeriya Öz hakkında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 25 ve 26.maddelerini ihlal etmiş olması nedeniyle TCK'nın 257'inci maddesi ve diğer ilgili mevzuat gereğince kamu davası açması ile tutukluluk halinin kaldırılmasına yönelik itirazların dikkate alınmaması da dilekçede yer aldı.

Dava dilekçesinde, Muammer Karabulut'un babasının cenaze törenine katılmasına izin verilmemesi ve cenazenin defnedilmesinden 4 gün sonra da tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmesinin ''Türk yargısının keyfiliği ve özensizliğine açık bir gösterge olduğu'' görüşüne yer verildi.

Avukat Süleyman Çetin dilekçede, davayla ilgili duruşmalarının Silivri Cezaevi'nde olması sebebiyle avukatlık mesleği ile bağdaşmayan muamelelere maruz kaldıklarını da öne sürdü.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler