"İrticaya karşı eylem planı" dünya gündeminde

The Economist dergisi, Türkiye gündemine bomba gibi düşen "İrticaya eylem planı" iddialarıyla ilgili bir makale yayımladı. Belgenin sahte olmasına ihtimal vermeyen dergi, "Birçok kişi, olayın, Sayın Başbuğ'a, demokratik sicilini ispatlama ve ilk ve son olarak serseri unsurların köklerini kazma şansının vereceğini umuyor" yorumunda bulundu.

Yayınlanma: 19.06.2009 - 11:00
Abone Ol google-news

İngiltere'de yayımlanan haftalık The Economist dergisi, son sayısında Taraf gazetesince yer verilen "İrticaya karşı eylem planı" ve buna ilişkin gelişmeleri "Türkiye ve Ordusu: Tezcanlı Albaylar ve Generaller" başlıklı bir yazıda değerlendirirken "Ordu içerisindeki hükümet karşıtı eski komploların yeni kanıtları" savına yer verdi.

Başbakan Erdoğan'ın anayasa reformlarını yapmasını isteyen dergi, "Demokrasiye yönelik bir saldırıya en iyi yanıt, daha çok demokrasidir" diye yazdı

 

"1997'de benzer taktikler kullanmışlardı"

"Eski alışkanlıklar kolay terk edilmiyor. Türkiye'de hiçbir kurum, iktidardaki Adalet ve Kalkınma ile yeni bir tartışmaya bulaşmış olan müdahaleci ordu kadar bu deyime uymuyor
" diye yazan gazete, "Bu tür entrikalar Türkiye, pek yeni sayılmaz. Doğrudan üç defa iktidara el koymuş ordu, 1997 yılında ülkenin, İslamcıların başında bulunduğu ilk hükümetini uzaklaştırmak için benzer taktikler kullandı" da yorumunu yaptı.

2004 yılında bir grup generalin, bir dini rejimi getirmeyi hedeflediği gerekçesiyle AKP'yi devirmek için bazı planları yaptıkları da öne sürülen yazıda ancak bu defa hükümetin karşı koyduğu ve suç duyurusunda bulunduğu kaydedildi.

 

"Belgenin sahte olma ihtimali düşük"

The Economist, generallerin, belgeye ilişkin bilgilerinin olmadığını söylediği, sorumluları cezalandırmaya söz verdiğini, Genelkurmay'ın kendi soruşturma açtığını belirttiği haberinde "Eğer komplo, General Başbuğ'un haberi olmadan planlanmış ise, büyük bir olasılıkla ordu içerisinde bir grup dönek subayların eseri idi" savına yer verildi. Yazıda belgenin, "polis tarafından orduyu zor duruma bırakmak için uydurulmuş olması olasılığı"na ise, pek ihtimal verilmedi. Dergi şu görüşler dile getirildi:

 

"General Başbuğ'ademokratik sicilini kanıtlama şansı"

"Gerçekten ordu ile hükümet ve güvenlik servisleri arasında pek güven yok. Birçok kişi, olayın, Sayın Başbuğ'a, demokratik sicilini ispatlama ve ilk ve son olarak serseri unsurlarının köklerini kazma şansının vereceğini umuyor. Ancak sinyaller cesaret verici değil. Albay Çiçek, soruşturma sırasında geçici olarak görevinden alınmadı. Ve askeri savcılar, yasallığı konusunda kuşkuları bulunan bir yayın yasağını getirdi.
Sayın Erdoğan'ın şimdi, kendisinin generallerden değil, generallerin kendisinden emir almaları gerektiğinde ısrar etme sorumluluğu var. General Başbuğ ile yaptığı görüşme ise, Erdoğan ordu ile anlaşma yapmakla daha ilgili olabileceğine işaret ediyor. Bunu, güya, generalin selefi ile yaptı. Yaşar Büyükanıt, Nisan 2007'de internette iktidarı el koymakla tehdit eden bir açıklamayı yayımladı. Kısa bir süre sonra Sayın Erdoğan, General Büyükanıt ile iki saatlık bir görüşme yaptı. İkisi de, görüşmenin içeriğini gizli tutmaya söz vererek bir ateşkese varıldığı skekülasyonlarına yol açtılar."

 

"Yeni skandal AKP'nin hedef olmayı sürdüreceğinin işareti"

The Economist, "Yeni skandal, ne kadar komplonun üstesinden gelirse gelsin, AK PARTİ'nin, geleneksel güç kalelerine el uzatılmasından rahatsızlık duyanların hedefi olmayı sürdüreceği işareti" yorumunu yaptıktan sonra Yargıtay Başsavcısının hükümetin laiklik yerine ekonomik büyümeye fazla ağırlık verdiği yönündeki sözler sarfettiğini ve anayasa değişikliklerine karşı geldiğini yazdı. Dergi "Sayın Erdoğan, direnmeli ve bu değişiklikleri çıkartmalı. Demokrasiye yönelik bir saldırıya en iyi yanıt, daha çok demokrasidir" diye yazdı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler