Bakan Günay ilk yılını değerlendirdi

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bakanlıktaki bir yıllık icraatlarını değerlendirdi. Günay, kendisini en fazla, atıl kalan Ayazağa Kültür Merkezi ve Cer Atölyeleri'ndeki çalışmalar ile Topkapı Sarayı'ndaki yeni düzenlemelerin mutlu ettiğini söyledi. Günay ayrıca Ayasofya'nın ve Nemrut'un şuan ki durmundan rahatsızlık duyduğunu belirtti.

Yayınlanma: 30.08.2008 - 07:49
Abone Ol google-news

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bir yıllık çalışma performansın ıdeğerlendiriken gelecekte yapmayı planladığı icraatları da anlattı.

''Aslında henüz yapmak istediğim, başlayıp bitiremediğim çok şey var'' diyen Günay, bir yıl içinde yaptığı ve ''içine en çok sinen, en çok beğendiği'' çalışmalarını anlattı.
Günay, 2000 yılı ekonomik krizinden bu yana atıl kalan Ayazağa Kültür Merkezi'ni önümüzdeki aylarda bir kültür girişimcisine vererek İstanbul 2010'a yetiştirmeyi amaçladıklarını, Ankara'daki Cer Atölyeleri'ndeki düzenlemelerin de başkenti 10 bin metrekare büyüklüğünde sergi, atölye ve müze salonu bulunan kültür-sanat merkezine kavuşturacağını ifade ederek, ''Bunları başarırsam, bundan büyük bir mutluluk duyacağım'' dedi.
Topkapı Sarayı'nı, tarihsel dokusuyla ortaya çıkarmak için yaptıkları çalışmaların da kendisini mutlu ettiğini ifade eden Günay, ''Bunları da çok büyük bir heyecanla, her gün kendi evimin bir odasını derleyip, toparlıyorum coşkusuyla izleyip takip etmeye çalışıyorum'' diye konuştu.
Günay, ayrıca, ''Anadolu'daki bir köy camisi, eski mabet, kilise, bir sivil mimarlık örneği ve bir kazı başkanının coşkusu da beni heyecanlandırıyor. Kumluca Rhodiapolis Antik Kenti'nde, ne zaman anıt yapılardan birinin ayağa kaldırılabileceğini akşam yastığa başımı koyunca hayal ediyorum. Ya da Denizli Belediyesi ile işbirliği yaptığımız Laodikya...'' dedi.

Yapılacak icraatlar
Günay, hayal ettiği projelerden henüz gerçekleştiremediklerinin neler olduğuyla ilgili olarak da şunları kaydetti:
''Nemrut'ta, geçen yıl gördüğümde, en azından karşılama merkezlerinde bir iyileşme yapılmasının çok acil olduğunu düşünmüştüm ve bunu çalışma arkadaşlarımla paylaştım. Hiçbir mesafe alamadık.
Nemrut'a ne zaman gerçekten korunabileceği bir düzenin kurulacağını hayal ediyorum. Bunlar, henüz başlayıp da sonucu görmekten uzak olduğumuz noktalar. Bir de Ayasofya'nın şu anki hali benim için son derece üzüntü verici. Bunlar beni çok tedirgin ediyor doğrusu...''

Balık çiftlikleri
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, özel koyların ''balık çiftliği yatağı veya mezarı'' haline gelmesini istemediklerini belirterek, konuyla ilgili kanun tasarısının yeni yasama yılında TBMM'ye gönderileceğini, sorunun bu yıl sonu gelmeden çözüleceğini söyledi.

Bakan Günay, Turizm tahsisleri konusunda, ''Türkiye'de bazı haksız arayışların sürdürüldüğünü'' belirterek, ''Sanki, tahsisler doğayı tahrip ediyor ya da turistler geliyor ama ülkemiz para kazanmıyor. Belki Türkiye, bu süreçleri geçmiş yıllarda yaşadı ama bunu hızla geride bırakıyoruz. Tahsisler konusunda çok daha dikkatliyiz, çok daha duyarlıyız, çok daha sağlam, geleceğe hukuk açısından güvenle bakılabilen bir süreç işletmeye çalışıyoruz'' dedi.

Çiftliklerin açık denize taşınması için verilen sürenin henüz dolmadığını, çiftliklerin de nakli biraz ağırdan aldığını dile getiren Günay, ''süre işledikçe balık çiftlikleri lobisinin de sesini biraz daha yüksek duyurmaya başladığını'' ifade etti.
Günay, balıkçılığın Türkiye'ye gelir getirdiğini, hatta balığın, turizmin vazgeçemeyeceği tüketim alanlarından biri olduğunu ifade ederek, ''Buna ihtiyacımız var ama biz doğamızın, turizm bölgelerimizin, mavi tur ya da konaklama tesisleri tarafından kullanılan özel koylarımızın bir balık çiftliği yatağı, mezarı olmasını istemiyoruz'' dedi.
Bu alanda uluslararası kriterlerin uygulanmasını istediklerini vurgulayan Günay, ''Bu konuda ilke olarak öteki bakanlıklarla çatışmamız yok ama, biz turizm açısından baktığımız için biraz daha kararlı ve ivedi davranıyoruz. Öteki kurumlar belki bir miktar yavaş davranıyorlar ama bu yaz sonunda ortak noktaya varmış olacağız'' diye konuştu.

Her şey dahil sistem
Günay, ''her şey dahil'' sisteminden de yakınmaların olduğunu, ancak bazen bunların ''çok abartılı, haksız, gerçekle ilgisi olmayan ve ucuz fiyat söylemleriyle ortaya çıktığını'' kaydetti.
Türkiye'de Akdeniz çanağındaki ''en pahalı'' denilebilecek bazı tesislerin bulunduğunu ve ciddi doluluk yaşadığını ifade eden Günay, ''Turizmde, İspanya, İtalya ve Türkiye gibi büyük ülkeler her keseye hitap etmek zorundadır. Çantasını kapıp, Avrupa'dan çıkan öğrenci de ailesine bir villa tutarak gelip Türkiye'de eğlenmek isteyen de kendi zevk ve anlayışına uygun mekan bulabilmelidir. Bunların ikisi de var Türkiye'de, ikisi de para kazanıyor'' diye konuştu.

Çevreci tesisler
Çevreye duyarlı konaklama tesislerine bakanlığın ''Yeşil Yıldız'', Türkiye Otelciler Federasyonu'nun (TÜROFED) ''Beyaz Yıldız'' verme kampanyasını değerlendiren Günay, kendilerinin daha önce çalışma başlattığını, ancak sektörle paylaşmadıkları için, benzer arayışlardaki TÜROFED'in de aynı duyarlılığı yansıtan ''Beyaz Yıldız'' kampanyasını hayata geçirdiğini söyledi.
Günay, çevreci duyarlılıkların turizm sektöründe ön plana çıkarılmasının önemli olduğunu belirterek, ''Yeşil yıldız ya da beyaz yıldız... Kimin başlattığı bence çok önemli değil. Arkadaşlarımız da yıldız rengi tartışması içinde değil. Önemli olan su ve enerji kullanmaktan, yiyecek içeceklerde organik ürünlere dönmeye kadar çevreci duyarlılıkların öne çıkarılması...'' dedi.
İki kampanyanın birleştirilmesi yönündeki soruya, ''Belki, yeşil yıldızla beyaz yıldızın birleşmesinden light yeşil ortaya çıkabilir'' esprisiyle yanıt veren Günay, şöyle devam etti:
''Bir orta nokta bulunur, önemli olan çevreciliği vurgulayan bir işaretin olmasıdır. Nitekim, 90'lı yıllarda çam simgesi kullanılmış ama heves olarak. O yıllarda belki de çevre sorunu dünyada ve Türkiye'de kendini bu kadar hissettirmediği ve bir entelektüel arayışı düzeyinde, ilgi gördüğü için başlanmış ve bırakılmış. Şimdi, arkasını bırakmayacağımız bir çabaya girmeliyiz.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler