Sürücü hataları kazaların ana nedeni

Kırşehir Emniyet Müdürü Osman Öztürk tarafından hazırlanan, ''Kazaların Çevresel ve Teknik Araştırması'' konulu lisans üstü tezde yer alan bilgilere göre, yük ve yolcu taşımacılığının yüzde 95 oranında karayollarından yapılması, bu yolların yetersizliği ve sürücü hataları Türkiye'deki kaza oranını artırıyor.

Araç sayısına bağlı olarak trafik kazaları incelendiğinde, 1995 yılında trafik kazası sayısı 382 bin 480 iken, bu rakam 2007 yılı sonunda 922 bine yükseldi.

Ölümlü kazaların yüzde 74'ü şehir dışı, yüzde 26'sı ise şehir içi yollarda meydana geliyor. Şehir dışında meydana gelen kazalardaki ölü sayısı, toplam ölü sayısının yüzde 76'sını, şehir içi ise yüzde 24'ünü oluşturuyor. Yaralamalı kazalar ise şehir içinde yüzde 51, şehir dışında ise yüzde 49 oranında gerçekleşiyor.

Kazalar en çok tatil ayları olan Temmuz, Ağustos ve Eylül'de meydana geliyor. Bu aylarda, kazalara bağlı olarak ölü ve yaralı sayısı da artıyor. Trafik kazalarına genellikle sürücü, yaya, yolcu, araç ve yol kusurları neden oluyor.

Kazalarda suç sürücülerde

Kazalara neden olan kusurlar incelendiğinde ''sürücü kusurlarının'' oldukça yüksek olduğu görülüyor. 2003 yılında sürücü kusurları yüzde 97 iken, bu sayı 2007 yılı sonu itibarıyla yüzde 98'e yükseldi. Sürücülere ait kusurların başında ''arkadan çarpma, yanlış manevra ve şerit değiştirme'' geliyor.

Yaya ve yolcu kusurları ise yıllara göre azalan bir eğilim gösteriyor. Buna göre, 2003 yılında yayaların kusur oranı yüzde 2,16, yolcu kusurları ise yüzde 0,13 iken, bu oran 2007 yılında yayalarda yüzde 1,51'e, yolcularda ise yüzde 0,08'e düştü. Araç kusurlarının başında ise yüzde 64 oranıyla ''lastik patlaması'' geliyor, bunu ''kusurlu fren'' izliyor.

Yol kusurlarının başında ''çukurlar'' yüzde 38,5 oranla ilk sırada yer alıyor. Yol sathındaki gevşek malzemeler de kazaların meydana gelmesinde ikinci sırada bulunuyor.

Öneriler

Araştırmada, trafik kazalarının azaltılmasına yönelik önerilerden bazıları şöyle sıralanıyor:
''-Karayollarındaki yükün bir kısmının demiryolları ve deniz yollarına yöneltilmesi,
-Yük taşımacılığı yapan ağır tonajlı araçların transit geçişlerinin demiryolu sistemlerinden yararlanılarak yapılması,
-Ro-ro seferleri gibi deniz taşımacılığında toplu taşıma olanaklarının kullanılması,
-Türkiye'de karayolu ve demiryolu ağının birbirleriyle entegre olması yönünde gerekli altyapı sistemlerinin oluşturulması ve gelecek yıllara yönelik stratejik planlamaların yapılması,
-Ölü ve yaralı sayılarının şehir dışı yollarda arttığı görüldüğünden; son yıllarda hızla geliştiği görülen yol standartlarının ve bölünmüş yol çalışmalarının ulusal ulaşım politikaları doğrultusunda sürdürülmesi, bölünmüş yol standart ve kalitesinin daha da iyileştirilmesi,
-Gelişmiş ülkelerde kullanılan MOBESE, kamera ve hız kontrol cihazlarının Türkiye'de de yollara yerleştirilmesi,
-Sürücülerin daha duyarlı ve dikkatli araç kullanmalarını sağlamak için, ölümlü kazaların meydana geldiği bölgelere ''kara nokta'' levhalarının konularak sürücülerin uyarılması,
-Yol kenarlarının tel örgülerle çevrilerek hayvanların kazalara neden olmalarının önlenmesi,
-Tatil aylarında denetim ve kontrollerin çok sıkı olarak yapılması."