Dostları Halit Refiğ'i anlattı

İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Türk sinemasının usta yönetmenlerinden Halit Refiğ'i, uzun yıllar beraber çalıştığı dostları anlattı.

Yayınlanma: 13.10.2009 - 13:42
Abone Ol google-news

Usta yönetmen Halit Refiğ'in cenaze töreninde gazetecilerin sorularını yanıtlayan yakın akrabası Can Ataklı, Halit Refiğ'in çok önemli bir aydın olduğunu belirterek, ''Belki filmi ile adını bağdaştırarak, 'Yorgun Savaşçı'yı kaybettik' dedik. Evet, savaşçıydı, ama hiç yorulmadı'' dedi.

Halit Refiğ'in son ana kadar aydın ve entelektüel olma sorumluluğunu taşıdığını vurgulayan Ataklı, Refiğ'in, asla güne ve güçler dengesine göre davranıp, eğilip, bükülmediğini, en kritik anda aykırı da olsa gerçek fikrini söylediğini kaydetti.

Refiğ'in Ergenekon davasının bir tarafı olmadığını ancak gördüğü bazı hukuksuzları protesto etmek için imza kampanyası başlattığını anlatan Ataklı, şöyle konuştu:

''O davanın akışında her şeyin normal gitmediği konusunda bir fikir edinmişti ve o zaman dedi ki 'Beni de yargılayın'. Ama onun, bir cephede veya birtakım kişilerin yapmaya çalıştığı gibi 'yandaş olanlar' veya 'karşıt olanlar' gibi bir bölünmüşlüğün içinde olması söz konusu değildi. O bu meseleye bir aydın gibi bakıyordu. Bazı insanların haksız yere karalandığını düşündüğü için bir numaralı imzayı attı ve arkasını bıraktı.''

Törene katılmak için Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden gelenler olduğunu belirten Can Ataklı, ''Sanatçılar yaptıkları işin içinde son nefeslerini vermek isterler. Bence Halit Refiğ sahnede öldü. Çünkü Türkiye'nin en önemli film şenliği Antalya Altın Portakal Film Festivali, ilk ödüllü yönetmeni öldüğü gün başladı. Yer uzak olabilir, ama bütün sinemacılar bir aradayken onların kucağında öldü. Bu sinema dünyası adına da teselli olabilir'' dedi.
 

''Dost olarak da büyük bir kayıp"

Yönetmen Umur Bugay, ulusal sinema için çok önemli bir değerin yitirildiğini ifade ederek, bugün genç sinemacıların, onun açtığı yolda emin bir şekilde çalışmalar yaptıklarını anlattı. Bugay, Halit Reiğ'in, Yeşilçam ile ulusal sinemanın öncülüğünü yaptığına dikkati çekti.

Sinema sanatçısı Türkan Şoray, Refiğ'in vefatının Türk sineması için çok büyük bir kayıp olduğunu ifade ederek, ''Dost olarak da büyük bir kayıp. Eksikliğini hep duyacağız. Refiğ, yaptığı eserlerle yaşayacaktır'' dedi.

Sinema sanatçısı Fatma Girik de Refiğ'in 50 yıllık arkadaşı olduğunu ve onu esprili yanıyla hatırlamak istediğini söyledi.
 

''Her istediğini bağırıp çağırmadan yaptırırdı"

Sinema sanatçısı Selda Alkor, ilk filmlerinde Halit Refiğ ile birlikte çalıştığını anımsatarak, ''Başarımın temelinde, onun yönetmen olarak anlattıkları var'' dedi.

Refiğ'in kendisine ''sanatçı'' denilmesinden hoşlanmadığını ve her zaman öğreneceği çok şey olduğunu düşündüğünü anlatan Alkor, çok kültürlü ve birikimli bir insan olan Refiğ'in yaptığı bütün işlerin olay olduğunu söyledi.

Alkor, ''Güneşe Giden Yol'' ve ''Erkek ve Dişi'' adlı filmlerde birlikte çalıştıklarını belirterek, Refiğ'in sette her istediğini bağırıp çağırmadan yaptırabilen bir yönetmen olduğunu kaydetti.

Yapımcı Türker İnanoğlu, Halit Refiğ ile 1950'lerde sinemaya girdiklerini ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi:

''O sinema eleştirmeni, ben yönetmen asistanıydım. Fakat esas Halit ile kesiştiğimiz nokta, 1980 ihtilalinden sonra oldu. 'Yorgun Savaşçı' adlı filmi yakıldıktan sonra büyük üzüntü ve moral çöküntüsü içindeyken, ben film teklif ettim. 1990'a kadar 14 film, 41 bölüm dizide birlikte çalıştık, her gün birlikteydik. Halit bey, sadece sinemacı değil, fikir adamıydı. Aynı zamanda bir tarihçi, siyasetçi, coğrafyacı, şair, müzik adamıydı. Hepsini bir arada toplamış engin bir kişiydi. Allah rahmet eylesin.''
 

''Buruktu"

Sinema sanatçısı Altan Günbay, Halit Refiğ'in vefatını, Türk sineması için çok erken bir kayıp olarak değerlendirdi. Günbay, 15 senedir iş verilmeyen Halit Refiğ'in film yapmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:

''Refiğ gibi büyük bir yönetmen 15 sene Türkiye'de film yapmaz mı? Yapmadı. Bizim adetimiz, 65 yaş bitti mi, ölüme terk edilir. Saçından tırnağına kadar kültür dolu, her konuda konuşabilecek bir insan. Halit Refiğ ile 4-5 filmde birlikte çalıştım. Beraber rahat ettiğim bir yönetmen. Tiyatroya, operaya, resme, her şeye meraklı olan, her dalda kültürü olan bir insan. Mütevazi ve insan olarak insan. En büyük üzüntümüz, bu arkadaşımıza 10-15 senedir bir film yaptırılmıyor. ABD ve Avrupa'da 80-85 yaşında yönetmenler var. Buruktu. Her beraber oluşumuzda, bu acıları ortaya döküyorduk. Gençlerin öğrenebileceği çok şey vardı.''
 

''Sosyal içerikli filmlere öncelik verdi"

Sinema Sanatçısı Göksel Arsoy, Refiğ'in, eğitimi, kültürü, nezaketi ile sinemada herkese örnek olan müstesna olan bir insan olduğunu vurguladı. Halit Refiğ'in, hayatının hiçbir döneminde ticari olarak düşünmediğini, hiç ticari bir iş yapmadığını belirten Arsoy, duygularını şöyle dile getirdi:

''Sosyal içerikli filmlere öncelik verdi. 1962 yılında çektiği 'Şehirdeki Yabancı', maden işçilerinin dramatik hayatını anlatan bir filmdi ve Moskova Film Festivali'nde ödül kazandı. 'Şafak Bekçileri' hala dillere desten olan bir film. 'Evcilik Oyunu', muhteşem bir aşk filmi. Her plan bir tablo, o kadar kabiliyetli bir insandı. Avrupa ve dünya sinemasını takip ederdi. Yaptığı eserler kendisini ilelebet yaşatacaktır. Bu tarz insanları bulmamız çok güç.''
 

''İsimler yaşatılmalı"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da hayatının büyük bölümünü Türk sinemasına adayan ve sinemanın bir halk sanatı olduğuna inanarak çalışan Halit Refiğ'i 3-4 gün önce ziyaret ettiğini belirterek, Refiğ'in de kendisine son kitabını imzaladığını kaydetti.

Sanat dünyasında iz bırakanların isimlerinin yaşatılması, gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğine işaret eden Topbaş, Belediye Meclisi'nin, Halit Refiğ'in isminin bir sokağa, caddeye veya parka verilmesi konusunu değerlendireceğini bildirdi.

CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, Halit Refiğ'in Türk sinemasının önemli bir ismi olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

''Geçen hafta yanına gittiğimizde Genel Başkanımız Deniz Baykal'a 'Tek Umut Türkiye' adlı kitabını hediye etti. Bir kısmını okudum, çok etkilendim. Türk sinemasının başı sağolsun. İnşallah yerini dolduracak yeni nesiller gelir. Ama son kitabını herkesin okumasını istiyorum.''
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler