Himalayalar'ın eteklerinde Pokhara

Pokhara, Nepal'in ikinci büyük kenti ve başkent Katmandu'ya 200 kilometre uzaklıkta. Karayolu virajlı ve inişli çıkışlı, buna karşılık önce nehir, daha sonra Himalaya manzaraları eşliğinde beş saat kadar sürüyor. Yol boyunca Nepal halkının günlük yaşamı yakından görülebiliyor ayrıca ellerinde bayraklarla yol kesen ve devam eden bir tapınak inşaatı için bağış toplayan kadınlar gibi küçük sürprizlere de rastlanabiliyor.

Yayınlanma: 11.09.2008 - 06:54
Abone Ol google-news

Pokhara'ya karayolunun yanı sıra uçakla ulaşım da mümkün, Yeti Havayolları‘nın küçük uçakları, gelişte sağ dönüşte sol koltuklarda oturmak koşulu ile çok güzel dağ manzaraları sunuyor.

Pokhara’da Devi Şelalesi (yüzeyden yerin 500 metre altına inen farklı bir şelale), Uluslararası Dağcılık Müzesi ve Yarasa Mağarası gibi ilginç yerler de bulunuyor ama buraya en çok Annapurna dağlarında doğa yürüyüşü yapmak için geliniyor. Bu yürüyüşler günübirlik veya uzun süreli olabiliyor. Bizim tercihimiz 820 metredeki Pokhara‘dan bin 600 metredeki Sarangkot’a yürümek. Buraya gelenler genellikle Pokhara’da kalıyorlar ama Sarangkot’da da kalacak yerler var. Yukarda kalmanın en güzel avantajı ise gün batımı ve doğumundaki birbirinden güzel dağ manzaraları...

Yola çıkmadan önce Phewa gölünde kısa bir kayık yolculuğu ile gölün ortasındaki Hindu tapınağı Bahari’ye gidiyoruz. Bahari, sıradan bir tapınak ama hem bahçesinden hem de kayıktan güzel fotoğraflar çekilebiliyor. Himalaya zirveleri suya yansımış, sabah ışığı mükemmel. Soldan itibaren 8 bin 167 Dhaulagiri 1, 7 bin 219 Annapurna Güney, 8 bin 901 Annapurna 1, 6 bin 441 Hiunchili, 6 bin 993 Machhapuchre, 7 bin 555 Annapurna 3, 7 bin 525 Annapurna 4, 7 bin 937 Annapurna 2 ve 6 bin 905 Lamjung Himal. Evet tam dokuz zirve karşımızda, böyle bir güzellik nerede görülebilir ki?

Sonra zaman kaybetmeden yürüyüşe başlıyoruz, yürümek istemeyenler öğleden sonra taksilerle hareket edecekler ve yukarda buluşacağız. Önce kısa bir süre yol kenarında yürüdükten sonra tırmanmaya başlıyoruz. Hava sıcak, zaman zaman zorunlu molalar veriyoruz. Yemek molası verdiğimiz bir köy evinde, ev sahibinin bahçesinde yetiştirdiği çayı içerek yorgunluk atıyoruz. Daha sonra patika ve yer yer merdiven sayılabilecek yollarda yürümek pek o kadar da zor gelmiyor, yol boyunca değişen göl manzarası ve üzerimizden geçen yamaç paraşütleri eşliğinde yaklaşık 10 kilometrelik yolu molalar dahil beş saatte, alıyoruz. (Pokhara’ya ertesi sabah, kısmen aynı yoldan iki saatte ineceğiz.)

Sarangkot’a vardığımızda hepimizde tatlı bir yorgunluk var, üstelik taksilerden önce geldiğimiz için ayrıca mutluyuz. Ancak dinlenmeye geçmeden önce yapacak bir işimiz daha var. Pansiyonumuzun da bulunduğu köy merkezinden biraz daha merdiven çıkarak en yukarıdaki seyir terasında güneşin batışını izleyeceğiz. Bundan sonrası gerçekten kelimelerin bittiği an. Aşağıdan fotoğraflarını çektiğimiz zirvelerin hemen önündeyiz. Özellikle şimdiye kadar hiç kimsenin çıkamadığı Machhapuchre (Nepalce: Balık kuyruğu) tam karşımızda. Etkileyici, çok etkileyici… Bir süre sonra güneş batıyor, beyaz zirveler kırmızıya dönüşüyor.

Bir aile işletmesi olan pansiyonumuzda yemeklerimiz de aileden, tavuklu çorba, tavuklu baharatlı pilav. Akşam yemeği sonrası köy çocuklarından oluşan amatör bir koro konser verdi ve folklor gösterileri yaptı. Çocuklar “Ressan Fihiri” adlı parçayı o kadar çok tekrar ettiler ki, bizim gruptakilerin Türkçe sözler bile yakıştırdıkları bu çok popüler Nepal şarkısını herhalde hiç unutmayacağız.

Sarangkot aynı zamanda Nepal’deki rehberimiz Samir’in de köyü, son Muson döneminde selden pek çok evin yıkıldığını ve 60 kadar köylünün sele kapıldığını anlatıyor. Ertesi sabah dönüş yolunda selden bozulan yolların bir kısmının onarıldığını gördük, zaman zaman içinde yürüdüğümüz sel yatağı ise gerçekten ürkütücü idi.

Sarangkot yamaç paraşütü yapanlar için de gözde bir yer. İsteyenler deneyimli paraşütçüler eşliğinde Pokhara’ya uçarak dönebiliyorlar. 45 dakika kadar süren uçuş bazılarımız için kolay olmadı ama bayağı keyif alanlarda oldu.

Pokhara’da çoğu Hindu pek çok etnik halk yaşıyor. Burada bulunan yedi göl içinde Pheva gölü Nepal’in ikinici büyük gölü. Konaklama tesisleri bu gölün etrafında. 1970’lerde hippilerce keşfedilen Pokhara’da bugün 500 bin kişi yaşıyor. Pokhara turistik bir yer, restoranlar batılı gezginlerin damak zevkine daha uygun, çünkü buraya çok yabancı geliyor. Dükkanlarında ise hediyelik eşyadan daha çok dağcılık ve doğa yürüyüşü malzemesi satılıyor. Tırmanma ve yürüyüş için tercih edilen dönem; Muson yağmurlarından sonra havanın iyice berrak olduğu ekim, kasım ayları. Zirve manzaralarının süslediği bir gölde kayıkla gezmek, dağ veya doğa yürüyüşü malzemelerini ucuza almak veya Himalayalar’ın eteklerinde doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için Pokhara gezginleri bekliyor…

[email protected]


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler