Adalet Bakanlığı'ndan açıklama

Adalet Bakanlığı, dinleme kararı verilen ve bazı basın yayın organlarında Yargıtay santrali olduğu ileri sürülen telefon numarasının Yargıtay Birinci Başkanlığı adına kayıtlı, soruşturmada ismi geçen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu'na tahsisli ve odasında kullandığı telefon numarası olduğunu bildirdi.

Yayınlanma: 12.11.2009 - 17:20
Abone Ol google-news

Adalet Bakanlığı mahkemeden 56 hakim ve Cumhuriyet savcısı hakkında dinleme talep edildiğini bu talep üzerine görevli ve yetkili mahkeme tarafından ilgili hâkim ve Cumhuriyet savcıları hakkında dinleme kararı verildiğini belirterek, "Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan inceleme sonucunda aralarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının da bulunduğu 46 hâkim ve Cumhuriyet savcısı hakkında 16.09.2009 tarihli rapor ile soruşturmaya geçilmesine yer olmadığı teklif edilmiştir" açıklamasını yaptı.

Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun "dinlenemediğini" açıklayan Bakanlık, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun "Adalet Bakanlığı telefon dinlemeleri kanun yararına bozsun" önerisini yerine getirmeyeceğini bildirdi. HSYK geçtiğimiz Haziran ayında dinlemelerin, hukuki dayanağının olması gerektiği ve özellikle adalet müfettişlerinin başvurusu üzerine mahkemelerce verilen dinlenilme kararlarının kanununa uygunluğunun yargı süzgecinden geçmesi gerektiği yönünde açıklama yapmış ve bu mahkeme kararlarının kanun yararına bozulmasını istemişti.

Adalet Bakanlığı, yargıyı ayağa kaldıran ve HSYK'nın "Yargı savunma noktasındadır" sözleriyle tepki gösterdiği İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay santrali dahil, yargı mensuplarının telefonlarının dinlenmesi olayıyla ilgili akşam saatlerinde bir açıklama yaptı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma sırasında bazı hakim ve Cumhuriyet savcılarının da isimlerinin geçmesi üzerine konunun Bakanlığa intikal ettirildiği kaydedilen açıklamada şöyle denildi:

"Bu evrakta adı geçenler hakkındaki iddiaların açıklığa kavuşturulması bakımından, inceleme yapılması ve delil elde edilmesi halinde soruşturmaya geçilmesi için 15.04.2008 ve 05.09.2008 tarihli onaylar ile Bakanlığımızca izin verilmiştir.
Bu çerçevede görevlendirilen adalet müfettişleri, kendilerine tevdi edilen belgelerde yaptıkları incelemeler sonucunda, ilgili 56 hâkim ve Cumhuriyet savcısı hakkında delillerin toplanması amacıyla bu kişilerin telefonlarının dinlenmesini mahkemeden talep etmişlerdir. Bu talep üzerine görevli ve yetkili mahkeme tarafından ilgili hâkim ve Cumhuriyet savcıları hakkında dinleme kararı verilmiştir.

Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan inceleme sonucunda aralarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının da bulunduğu 46 hâkim ve Cumhuriyet savcısı hakkında 16.09.2009 tarihli rapor ile soruşturmaya geçilmesine yer olmadığı teklif edilmiştir.
Soruşturması tamamlanan Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Osman Kaçmaz'la ilgili evrak tefrik edilerek yetkili mercilerine gönderilmiştir. Diğerleriyle ilgili işlemler devam etmektedir."

 

Eminağaoğlu "dinlenemedi"

Soruşturma kapsamında ilgililerin odalarında kullandıkları telefon numaraları hakkında mahkemelerce dinleme kararı verildiğini ve yetkili makamlarca bu doğrultuda işlem yapıldığını kaydeden Adalet Bakanlığı, "Dinleme kararı verilen ve bazı basın yayın organlarında Yargıtay santrali olduğu ileri sürülen telefon numarası Yargıtay Birinci Başkanlığı adına kayıtlı, soruşturmada ismi geçen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu'na tahsisli ve odasında kullandığı telefon numarasıdır. TİB Başkanının yaptığı açıklamaya göre bu numara da teknik sebeplerle dinlenememiştir. Kamuoyuna yansıdığı şekilde Yargıtay ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bağlı santrallerin ve bu santrallere bağlı görüşme yapan tüm hâkim ve Cumhuriyet savcılarının dinlenmesinin talep edilmesi ve dinlenmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir" açıklamasını yaptı.

Bakanlık, söz konusu 56 kişi dâhil son 5 yıl içerisinde adalet müfettişlerinin talebi üzerine toplam 69 hâkim ve Cumhuriyet savcısı hakkında mahkemelerce dinleme kararı verildiğini belirtirken, "11 bin 206 hâkim ve Cumhuriyet savcısı ile 70 milyon vatandaşımızın Adalet Bakanlığı'nca dinlettirildiği iddiaları gerçek dışı olup, bilgi kirliliği oluşturmaya ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik bilinçli bir saptırmadır. Benzer iddialar hakkında Bakanlığımızca değişik tarihlerde çok sayıda açıklama yapılmasına rağmen maksatlı olarak üretildiği düşünülen gerçek dışı iddia ve yorumların ısrarla sürdürülmesi, yürütülmekte olan soruşturma ve davaları etkileme çabası olarak değerlendirilmektedir" dedi.


Bakanlık HSYK'nin kanun yararına bozma önerisini yerine getirmeyecek

Adalet Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun bazı üyelerinin telefon dinlemelerinin kanun yararına bozulması istemi ve bunu takip edeceklerine ilişkin açıklamalarına değinirken, kanun yararına bozma talebinde bulunma yetkisinin Adalet Bakanlığı'na ait olduğunu belirtti. Yargısal görevleri olmayan ve idari bir kurul olan HSYK'nın kanun yararına bozma konusundaki başvuruları inceleyip karara bağlama görev ve yetkisi bulunmadığını kaydeden Adalet Bakanlığı HSYK'nın Bakanlığa kanun yararına bozma başvurusunda bulunulmasına karar aldığını "bunun fonksiyon gaspı" olduğunu belirtirken şöyle dedi:
"Buna rağmen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 11.06.2009 tarihinde '. mahkemesinin . sayılı kararı usul ve kanuna aykırı olduğundan CMK'nın 309'uncu maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için Adalet Bakanlığına başvuruda bulunulmasına' şeklinde fonksiyon gaspı suretiyle kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hususunda oy çokluğu ile 331 sayılı kararı almıştır. Bu karara uyma zorunluluğu bulunmayan Bakanlığımız söz konusu Kurul kararını ihbar kabul ederek Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne incelenmek üzere intikal ettirmiştir.
Kurulun bazı üyelerince yapılan açıklamada, aldıkları kararın Adalet Bakanlığı tarafından gereğinin yerine getirilmediğinden bahsedilmiştir. Kurulun bu kararının Adalet Bakanlığınca yerine getirilme zorunluluğu bulunmamaktadır. Uygulama ve doktrinde tartışmasız şekilde kabul edildiği üzere kanun yararına bozma talepleri Adalet Bakanlığınca değerlendirilip hukuka aykırılık nedenleri tespit edilenler gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilmektedir."

Bakanlık kendi yetkisinde olan bir hususun talimat formatında dayatılması, ayrıca açıklamalarda bu hususlara yer verilerek ivedilikle yerine getirilmesinin beklendiği ve takip edileceğinin belirtilmesini "yetkilerine müdahale anlamında" aldığını belirtirken, kabul edilmesinin mümkün bulunmadığını bildirdi.

HSYK geçtiğimiz Haziran ayında dinlemelerin, hukuki dayanağının olması gerektiği ve özellikle adalet müfettişlerinin başvurusu üzerine mahkemelerce verilen dinlenilme kararlarının kanununa uygunluğunun yargı süzgecinden geçmesi gerektiği yönünde açıklama yapmış ve bu mahkeme kararlarının kanun yararına bozulmasını istemişti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler