Hassas dengeler üzerinde ittifak

Siyaset bilimci Okay Deprem, Ankara-Moskova arasındaki Suriye’ye yönelik ilişkiyi değerlendirdi.

Yayınlanma: 09.04.2018 - 23:50
Abone Ol google-news

Ankara-Moskova arasındaki Suriye’ye yönelik parçalı bulutlu ilişkilere ilişkin konuştuğumuz siyaset bilimci Okay Deprem, Guta-Afrin bağlamında taraflar arasındaki çıkışların aslında hiç de şaşırtıcı olmadığı görüşünde. Ankara’nın Duma’da kimyasal saldırı iddialarına yönelik tepkilerinin hemen sonrasında Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un Türkiye’nin Afrin’den çıkması gerektiği sözlerinin Rusya’nın aslında açıkça tüm taraflarca bilinen söylemi olduğunu vurguluyor. “Özellikle dış politikanın temel hadiselerinde, ihtilaf noktalarını ağırlık olarak iç politika söylemleri şeklinde okumayanlar açısından Lavrov’un çıkışı şaşırtıcı değil” diyor. Türkiye’nin Afrin operasyonuna Rusya’nın askeri staretejik onayı olmadan başlamasını mümkün olmadığını söyleyen Deprem, bu çerçevede Türkiye’den harekattan hemen önce aralarında Genelkurmay ve MİT başkanlarının da olduğu heyetin Moskova temaslarına işaret ediyor. Rusya’nın onayı olmadan bölgede İHA bile uçurmanın mümkün olmadığına da dikkat çekiyor. Bir diğer önemli noktanın da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrin’e de işaretle pek çok kez Suriye’deki TSK operasyonlarına işaretle “işgalci, kalıcı değiliz” demeçlerine işaret ediyor.

Geçen hafta Ankara’da Rusya-Türkiye-İran liderlerinin katılımıyla Astana zirvesinde de sonuç bildirisinde Türkiye’nin YPG/PYD kaygıları yer almaksızın özellikle Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu yapıldığını hatırlatıyor. Rusya, İran’ın bugün Guta için Türkiye’ye yüklenebileceğini, yarın içinse bunun TSK’nin de konuşlu olduğu İdlib, Cerablus olabileceğine değiniyor. “Halep’te de bunu gördük, Şam yönetimi bu bölgelerin kontrolünü sağlayana kadar karşılıklı söylemler yükseldi” diyor. Deprem’e göre, yaşananlar aslında Rusya ve Türkiye işbirliğine jeopolitik ortak olarak bakanların yanıldıklarını gösteriyor. “Türkiye, gerçek anlamda Suriye rejimi ile barışmadan bu olamaz” diyen Deprem, Rusya’nın Suriye’yi Doğu Akdeniz havzasındaki önceliği, jeostaratejik önemi açısında gözden çıkaramayacağı görüşünde: “Suriye Moskova’nın Doğu Akdeniz’deki kalesi, Suriye’yi kaybetmek sıcak denizleri kaybetmek demek.” Afrin çıkışının Astana sonrası ilk olarak Lavrov’dan geldiğini, ancak Moskova’da bu söylemin arkasının gelebileceğini belirtiyor. Rusya ve İran’ın Suriye çerçevesinde öz ve biçimde çelişki olmadığını dile getiren Deprem, Türkiye’nin Suriye konusunu iç politika malzemesi yaptığıne değiniyor. Eninde sonunda Afrin’den çıkılmak zorunda kalınacağı görüşünü aktarıyor.

Deprem’e Türkiye’nin NATO ittifaklığı çerçevesinde ABD ile Rusya arasında kalmasıyla nasıl bir tabloyu öngördüğünü soruyoruz. “Türkiye’nin Batı’ya yönelik tüm çıkışlarına, Rusyaİran’la işbirliğine karşın hala doğuya yönelik hakiki bir partnerlik yürütmüyor. Bu işbirliğinin arkasında aslında Batı’ya yönelik mesaj, elindeki kartları güçlendirmek için yapıyor” ifadesini kullanıyor. Rusya ile ittifaklığın ince direkler üzerinde yükseldiğini söylüyor. “Geçici bir pakt bu. Türkiye’nin NATO üyeliği sürüyor. Türkiye, Batı’dan arzu ettiği, çıkarlarına uygun kartların çıkmasını bekliyor. Ankara’nın her karşı söyleme ABD’den bir açılım beklentisi gibi... Bir dal uzatılmasını bekleyen Ankara’nın Batı’ya doğru savrulması belki an değil, ama ilerde olabilir” diye de ekliyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler