'Düş gücü eyleme geçmeli'

1998’den beri birlikte çalışan Karen Mirza ve Brad Butler, 2007’den bu yana yaptıkları işlerle politika ve sanat arasındaki ilişkiyi inceliyorlar. Son video çalışmaları ‘Derin Devlet’ ile de İstanbul’dalar. Butler, ‘Erk tarafından yapılanlar o kadar absürd ki, bilimkurgu filmi yaparak bunun gerçekliğini anlatmak istedik’ diyor.

Yayınlanma: 10.01.2014 - 09:29
Abone Ol google-news

Derin devlet, devlet içinde devlet, paralel devlet... Türkiye’de devlet her dönem farklı deyimlerle zenginleşiyor! Türkiye’den kaynaklanan “derin devlet” deyimi, şimdilerde Londralı iki video sanatçısının yeni çalışmalarına isim babası oldu.

1998’den beri birlikte çalışan Karen Mirza ve Brad Butler, 2007’den bu yana “The Museum of Non Participation” başlığı altında yaptıkları işlerle politika ve sanat arasındaki ilişkiyi inceliyorlar. Son video çalışmaları “Derin Devlet” ile de 15 Şubat’a kadar İstanbul Galeri Non’dalar.

Butler, “Erk tarafından yapılanlar o kadar absürd ki, bilimkurgu filmi yaparak bunun gerçekliğini anlatmak istedik” diyor.

17 Aralık’tan sonra olanlar, konuşulanlar, güç savaşları da bu topraklarda yaşayanlar için absürd tiyatro, bilimkurgu romanı, distopya filmi... Artık ne derseniz…

Uzun zamandır farklı dillerdeki direnişler ve hayal gücünün potansiyeliyle ilgilendiklerini söylüyor Butler. Türkçe’de geçtiği şekliyle, “Derin Devlet” adıyla hazırladıkları 40 dakikalık video çalışmasının metnini ünlü bilimkurgu yazarı China Mieville ile birlikte kaleme almışlar.

Mirza, “derin devlet” sözünün ilk olarak Türkçesini duyduklarını, İngilizceye çevirdiklerinde kafalarında taşların yerine oturduğunu söylüyor: “İşlerimizde dilin önemi çok büyük. Tercüme politikası da önemsediğimiz bir konu. ‘Derin devlet’ sözüyle ilk karşılaştığımızda bu sözün gücüne inanamadık. Bizim hissettiğimiz, ama varlığını bilmediğimiz bir şey.”

“Derin devlet” tartışmaları, Türkiye’de yaşayanlar için hiç de yeni sayılmaz. Peki, İngiltere’de yaşayan biri bu konuda ne düşünüyor? Butler, bazı şeylerin yakından değil, uzaktan daha iyi görüldüğünü vurguluyor: “Politikada sadece devlete odaklanıldığı zaman bazı şeyleri göremiyorsunuz. Fazla odaklandığınız zaman etrafınızdaki düşünceler gözden kaçıyor.”

Mirza da, kendi ülkesinde bir yurttaş değil, Kraliçe’nin bir tebası olduğunu belirterek “Güç farklı şekillerde ortaya çıkıyor, saklanıyor ve naklediliyor. Bu küçük adanın kendi gücünü hâlâ nasıl koruduğunu anlamak için kendimi bu koloniden uzaklaştırmam gerekir” diyor.

“Derin Devlet”teki görüntüler genel olarak Mısır’daki ayaklanmaya odaklanıyor. İki sanatçı, Mısır’daki ayaklanmadan sadece üç ay önce oraya gittikleri ve kendilerini olayların içinde buldukları için kendilerini şanslı sayıyor.

Filmde yer alan görüntüler arasında geçmişteki işçi hareketlerinden, grev ayaklanmalarından arşiv görüntülerinin yanı sıra gelecek kurgusu da yer alıyor.

Mirza filmde çok güçlü bulduğu bir sözü hatırlatıyor: “Kronoloji adaletsizdir.’ Filmde de bu nedenle ileri ve geri gidişler var. Hedefine varmayan bütün direnişlerde hep yeni bir dil ortaya çıkıyor. Bu yeni direnişlerden sürekli ne öğreniyoruz, bu önemli. Tahrir’de, Gezi’de... Geçmiş, şimdiki zamanın oyuncağıdır.”

Filmde dikkat çeken bir söz de şu: “Bizi kandırıyorlar. Lanetli kelimeler; ‘derin’ değil ‘devlet’, ‘gölge’ değil ‘hükümet.”

Devletin olduğu yerde “derin”i de olacaktır... Butler ikisinin birlikte birbirlerini var ettiğini söylüyor ve ekliyor: “Devletle ilgili olan bütün bu karmaşanın içinde insanların istediği, sözüne kulak verilmesi ve yolsuzluğun olmaması. Sorun, yozlaşmayı görmemiz değil. Asıl sorun, bu gücün artık bir değişiklik oluşturamaması. Yozlaştığını görüyoruz, söylüyoruz, ama artık 1986 yılında değiliz ki. Bunu dile getirmek çözüm olmuyor. Birey olarak kendimizde otosansür oluşturuyoruz.

Neden bu noktaya geldik, bunu sorgulamamız gerekir. Filmdeki karakter hem konuşmakta zorluk çekiyor, hem de bir şekilde öğretmeye çalışıyor. Türkiye’nin tarihini okuduğumda aynı mücadeleyi gördüm. Soru şu: Bilgiyi nasıl aksiyona geçirebiliriz?”

Bu noktada Mirza söze giriyor: “Dünyanın sonunu hayal etmek, kapitalizmin sonunu hayal etmekten daha kolay oldu. Derin devlet hayali bir şey. Bu nedenle bizim hayal gücümüzün daha da güçlü olması gerekir. Devletin ordu, kilise gibi araçları var. Bizim ise bedenlerimiz ve hayal gücümüz. Bir de birbirimiz.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler