‘Edebiyat en güzel afyon mudur?’

Afyonkarahisar’da 2013’ten bu yana çıkan Sinada dergisinin genel yayın yönetmeni Hasan Başdemir’le konuştuk. Ürünlerinizi [email protected]’a yollayabilirsiniz.

Yayınlanma: 06.09.2019 - 23:10
Abone Ol google-news

 
Dergi için sık sık sorulan o soruyla başlasak? “Nedir bu Sinada?”

Sinada, şu an Afyon’un Şuhut ilçesinin bilinen en eski adı. Beş bin yıllık bir geçmişi olan bir antik şehir ve orijinal yazımı “Synnada” olan, beş bin yıl önce nüfusu 80 binlerde, kültür-sanat ve medeniyette çok ileri bir şehrin adı. Pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Hatta Truva savaşlarında adı geçiyor. Kendi adına üzerinde haşhaş figürleri olan taş paralar bile basmışlar. Biz de Afyon’da, Şuhut’ta kurulan bir edebiyat dergisi olarak bu ismi kullanmak istedik. Biz sanatı, edebiyatı önce gençlere sonrasında asıl okuması gereken kitleye yani halka yaymak istedik. Elitist bir üsluptan ziyade genç, güzel kalemlere yer vererek “edebiyatın vitrini” olmak. Okuyan nesillere bir damla su taşıyalım diye yola çıktık. Tüm bunları yaparken de hiçbir siyasi oluşuma, derneğe, cemaate bağlı kalmadık ve kalmayacağız. Tek derdi “kültür, sanat ve edebiyat” olan bir ekibiz biz.

“Edebiyat, en güzel Afyon’dur!” diyorsunuz. Edebiyat aslında uyandırmaz mı?
“Edebiyat, en güzel Afyon’dur!” derken kinaye yapıyoruz aslında. İki anlam çıkarıyoruz buradan. İlki kurulduğumuz şehre bir selam ki biz ulusal bir dergiyiz ama vefalıyız da. İkincisi de edebiyat hoş bir “afyondur” yani olumlu anlamda bağımlılık yapar ve yine olumlu anlamda bizi başka dünyalara götürür. Evet edebiyatın, kitapların bizi uyandırması ve sorgulatması gerek ki bu aşaması edebi ürünü bitirdikten sonra olur. Biz sloganımızda edebi ürünü okurken bizi alıp başka dünyalara götürmesi, sürüklemesi gibi noktalardan yola çıktık.

Sinada çeşitli sosyal sorumluluk projeleri de üstlenmekte...
Her sayısı üç bin adet basılan, dört yüze yakın abonesi olan, Kültür Bakanlığı tarafından da abone olunup desteklenen bir dergiyiz. Hemen her ilde bir temsilcimiz var. Dergiyi çıkarırken, her sayımızda bir okula kütüphane kuralım, dedik. Finansını, kitap teminini de derginin gelirinden, abonelerimizin, takipçilerimizin bağışlarından yapalım. Kurduğumuz kütüphanelerin sayısı belirsiz. Pek çok işadamı, bürokrat vb. kişiler de destek olmaya başladı. Son üç yıldır ayakkabı, kıyafet, atkı ve bere ihtiyacı olan çalışkan öğrencilere burs, oyuncak, kırtasiye gibi eşyaları da destek olarak toplayıp okullara iletiyoruz. Kütüphaneleri kurarken bazen sadece kitap topluyoruz ki en az bağışladığımızda bile bin kitap veriyoruz mutlaka. Bazen de rafı, halısı, boyası, sırası her şeyini biz alıyoruz. Hatta kütüphaneyi kurarken eğer yakınımdaysa boyasında bile bizzat gidip çalışıyorum boş zamanlarımda. Malzeme temini noktasında elimizde maddi güç yoksa beynimiz var, diyerek hareket ediyoruz. Mesela birkaç okulda raf alacak paramız yoktu meyve kasalarını toplayıp boyadık ve duvara sabitledik. Alın size raf oldu! Atkı veya bere gibi malzemeler mi lazım? Alamasak da ev hanımı ablalar, teyzeler bana ulaşıp biz örelim boş zamanlarımızda, size gönderelim, diyorlar.
Dergilerinizi Nurduran Duman adına Cumhuriyet gazetesinin adresine gönderebilirsiniz.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler