TCMB yılsonu enflasyon tahminini açıkladı

TCMB yıl sonu enflasyon tahminini açıkladı. TCMB, yıl sonu enflasyonu tahminini yüzde 13,9'a çekti. 2020 tahmini yüzde 8,2 oldu, 2021 5,4'e çekildi.

Yayınlanma: 31.07.2019 - 10:48
Abone Ol google-news

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2019 yılına ilişkin Üçüncü Enflasyon Raporu'nu açıkladı. Başkan Murat Uysal ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

TCMB Başkanı Murat Uysal, iktisadi faaliyette ılımlı bir toparlanma eğilimi sergilendiğini ve piyasa faizlerinin tüm vadelerde gerilediğini belirtti. Uysal 2019 yılında enflasyonun yüzde 13.9 olarak gerçekleşmesini beklediklerini söyledi.

TCMB İdare Merkezi'nde düzenlenen Enflasyon Raporu 2019-III Bilgilendirme Toplantısı'nda ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Uysal, 2019 sonuna dair enflasyon tahminlerini 0,7 puan aşağı yönlü güncellediklerini hatırlattı.

Gelecek dönemde enflasyonun ana eğiliminde bekledikleri gerilemenin yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki düşürücü etkisinin 0,6 puan olmasını öngördüklerini aktaran Uysal, bunun geçmiş dönemden kalan bir etki olarak düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

Nötr reel faiz konusunda da dikkate alacakları kriterleri anlatan Uysal, emsal ülkelerin para politikası duruşlarındaki reel faizi dikkate almaları gerektiğini, diğer taraftan risk primleri, yurt içi yerleşiklerin portföy tercihlerinin özellikle yakından takip ettikleri alanlar olacağını söyledi.

Uysal, kredilerdeki büyümenin iç ve dış dengeyi sağlayacak şekilde gelişiminin önemli bir husus olacağına dikkati çekerek enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak bir reel getiri oranının önemli olduğunu belirtti. Uysal, "Bunları biz teknik ekiplerimizin yaptığı çalışmalar ve değerlendirmeler çerçevesinde kurul olarak önümüze gelen çalışmaları değerlendirerek para politikası kararlarımızı bu çerçevede belirleyeceğimizi söyleyebilirim." dedi.

Göreve geldiklerinden itibaren iletişim kanallarını güçlü bir şekilde kullanacaklarını ifade ettiklerini hatırlatan Uysal, bunun ilk örneğini PPK toplantısı sonrası açıkladıkları metin ile yaptıklarını, olumlu yansımalarını gördüklerini belirtti.

- "Rezervlerimizi güçlendirmek istiyoruz"

Uysal, Merkez Bankasının rezervlerinin artış eğiliminde olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:

"Zaten Merkez Bankası olarak rezerv artırma konusunda ciddi irademiz var. Bu yönde çok hassasız ve rezervlerimizi güçlendirmek istiyoruz. Ama tabii bunu yaparken de piyasa koşullarının elverdiği ölçüde dikkatli bir şekilde bunu yapmak istiyoruz. Rezervlerimizi artırırken en önemli kriter ve burada bizim en önemli enstrümanımız reeskont kredilerindeki geri dönüşler, TL vererek döviz olarak topladığımız Eximbank reeskont kredileri. Bu sene içerisinde buradan ciddi bir oran rezervlerimize yansıdı, yılın kalan kısmında da yaklaşık yine benzer tutarda bir kısım rezervlere yansıyacak. Bunun haricinde biz enerji KİT'lerine döviz satışları yapıyoruz, bunu da son dönemde piyasa koşulları elveriyorsa biz bunu piyasadan karşılamasına imkan veriyoruz yoksa duruma göre de biz karşılıyoruz. Bunu da bizim rezervleri güçlendirme politikamızın bir uzantısı olarak düşünebiliriz. Bunun haricinde farklı enstrümanları da rezerv artırımı için tekrar önümüzdeki dönemde değerlendirmeye alabiliriz."

- "Dolarizasyonda daha pozitif bir döneme gireceğimiz beklentimiz var"

Asgari ücret artışının geçmiş dönemde enflasyona yansımadığı yorumu üzerine de Uysal, "Biz halen mevcut durumda hem çıktı açığı hem de toplam talep koşullarının ücretler üzerinden enflasyonist olarak çok ciddi bir baskı yaratmasını beklemiyoruz. Buradaki temel verimiz döviz kurunun gecikmeli ve birikimli etkilerinin yavaş yavaş geçmişte kalması, bizim 2020 yılına yönelik beklentilerimizi olumlu seyre dönüştürüyor." ifadelerini kullandı.

Uysal, hane halklarının yatırımlarına ilişkin bir soru üzerine de şunları kaydetti:

"Son dönemde biz dolarizasyonun çok ciddi noktalara geldiğini görüyoruz. Neredeyse bankacılık sektörü mevduatının yüzde 53-54 bantlarına geldiğini görüyoruz ama dolarizasyonun temel gerekçesine bakarsak döviz kurundaki artış beklentisi ve enflasyona yönelik belirsizlikler dolarizasyonu besleyen unsur. Ancak bizim önümüzdeki döneme yönelik enflasyon görünümü ve para politikasındaki duruşumuz, hedeflerimize ulaşmak noktasındaki belli sıkılıkta duracağımızın söylemi, bunlar önümüzdeki dönemde Türk lirasına olan güveni artırarak enflasyon beklentilerini olumluya çevirerek dolarizasyonda bir miktar daha pozitif bir döneme gireceğimiz beklentisini bizde oluşturuyor."

Yerli para birimleriyle ticaretin artırılmasına önem verdiklerine dikkati çeken Uysal, Türkiye'nin dış ticaret partneri olan ülkelerle bazı anlaşmalar yaptıklarını ve bunları genişletmeyi planladıklarını aktardı. Uysal, "Çin Merkez Bankasıyla swap anlaşmamız var, bunun miktarını artırma yönünde çalışmalarımız var. Yakın coğrafyadaki ve diğer ülkelerle yerli para birimiyle ticareti destekliyoruz. Bu konuda üzerimize düşen görevler varsa en üst düzeyde takip ediyoruz." diye konuştu.

Uysal, Merkez Bankası başkanının Cumhurbaşkanı Kararıyla değiştirilmesine yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine, "Merkez Bankasının bir bağımsızlığı var. Araç bağımsızlığı ve amaç bağımsızlığını ayırmak lazım. Para politikası kararlarını kurul üyelerimizle, elimizdeki verileri değerlendirerek, veri odaklı yaklaşımla bağımsız şekilde veriyoruz. Son toplantımızda zaten bu şekilde karar verdik. Enflasyon hedeflemesi konusunda görevimizi yaparken ve araç bağımsızlığını uygularken herhangi bir endişe ve rahatsızlığımız bulunmuyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Amaç bağımsızlığını tarif eder misiniz?" yönündeki soru üzerine ise Uysal, şunları kaydetti:

"Merkez Bankası enflasyon hedefini tek başına belirlemiyor, kanunumuzda yer verilen çerçeveye göre enflasyon hedefi hükümetle belirleniyor. Amaç bağımsızlığı derken bunu dikkate almak lazım. Ancak bu hedefe ulaşırken kullanacağımız araçlar noktasında bağımsızlığımız var. Her türlü enstrüman ve para politikası araçlarını bağımsız şekilde kullanma yetkisine sahibiz. Kurul olarak da bu şekilde hareket ediyoruz."

- "Verilere odaklı karar vereceğiz"

Uysal, para politikası çerçevesinde faiz koridoru uygulamasında değişiklik bulunmadığını bildirerek, "Gerek görüldüğünde koridor kullanabilir. Aynı çerçevemiz devam ediyor." ifadesini kullandı.

Yılın geri kalanı için beklenen faiz indirimine yönelik soruya Uysal, "Önümüzdeki dönemde kayda değer alan olduğunu söyledik ancak bunun kullanımı, zamanlaması ve boyutu hem fiyat istikrarındaki hem de finansal istikrardaki gelişmelere bağlı olacak. Verilere odaklı karar vereceğiz. Bu nedenle bir seviye belirtmek uygun olmaz." yanıtını verdi.

Uysal, Hazineye aktarılan ihtiyat akçesine ilişkin soruları yanıtlarken, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yaklaşık buradan gelecek tutarın yarıya yakın kısmı şu anda Hazine hesaplarına geçmiş bulunuyor. Burada enflasyonist etki konusunda bazı endişeler var. Mevcut parasal duruşumuz ve sıkılığımız budan gelecek negatif etkiyi telafi edebilecek. Burada asıl bir mekanizma çalışacak, sistemin swaplar dahil 130 milyar liralık fonlama ihtiyacı var. Buradan gelecek yaklaşık 40 milyar lira sistemin fonlama ihtiyacını belli ölçüde azaltacak. Dolayısıyla Merkez Bankasının sisteme fonladığı tutar aynı miktarda azalmış olacak. Doyasıyla bu bir nevi sterilize edilmiş olacak."

Uysal, memurlara yapılacak maaş artışının enflasyon tahminlerine çok fazla negatif etki yapmasını beklemediklerini söyledi.

Bankanın İstanbul'a taşınmasına yönelik soru üzerine, İstanbul Finans Merkezi'nde yerleri bulunduğunu ve oradaki çalışmaların sürdüğünü anlatan Uysal, bazı birimleri öncelikli olarak İstanbul'a taşıyacaklarını aktardı. Uysal, finans merkezindeki inşaat çalışmalarını da hızlandıracaklarını ifade etti.

Uysal, "Faiz mi enflasyona yol açıyor, enflasyon mu faize yol açıyor?" sorusu üzerine ise şunları kaydetti:

"Merkez Bankası olarak enflasyonu etkileme kanallarına baktığımızda talep, beklenti ve finansman maliyetleri kanalı bunlardan bazıları. Maliyet kanalında, finansman maliyetleri, ücretler ve kur etkisinden kaynaklanan maliyetler ön plana çıkıyor. Dolayısıyla biz burada tüm faktörleri dikkate alarak kararlarımız veriyoruz, sadece talep kanalı üzerinden değil. Döviz kuru ve finansman maliyetlerinden gelen etkiyi de dikkate alarak veri odaklı şekilde kararlarımızı belirliyoruz."

Uysal, bir soru üzerine de değişken bir gösterge olduğu için reel faiz konusunda bir seviye belirtmenin uygun olmayacağını dile getirdi.

Gelecek döneme ilişkin risklerin de sorulması üzerine, olası risklere karşı her zaman hazırlıklarını yaptıklarını dile getiren Uysal, finansal sistemin dayanıklılığını, sağlamlığını daha da güçlendirme yönünde ve Merkez Bankası olarak rezervleri güçlendirme yönünde adımlara devam ettiklerini söyledi.

Uysal, bu yıl içerisinde üç toplantının kaldığını ifade ederek, faiz indirimine ilişkin bir soru üzerine de "Halen kayda değer bir alanımız olduğunu belirttik ama o alanın nasıl kullanılacağına ilişkin yani bunun boyutu ve zamanlaması, fiyat istikrarındaki gelişmeler ve finansal istikrardaki gelişmeler, tüm unsurlar, veriler dikkate alınarak karar verilecek bir husus." ifadesini kullandı.

- Döviz mevduatlarındaki değişim

Son dönemde döviz mevduatlarında dolarizasyondan kaynaklanan artış olduğunu belirten Uysal, onun dışında ekstra bir etkinin olmadığını bildirdi.

Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduat hesaplarındaki artışın, belli bir zaman diliminde gerçekleştiğini dile getiren Uysal, "Son dönemde bunun bir miktar durulduğunu ve beklentilerin olumluya dönmesiyle zaman içinde çözülme olacağını düşünüyoruz." diye konuştu.

Döviz mevduat hesaplarındaki artışın doğal seyrinin belli olduğunu vurgulayan Uysal, 2018'de yaşanan kur şoku sonrasında Türk lirasından dövize geçiş olduğunu anımsattı.

Uysal, döviz kurundaki yükseliş beklentisi ve enflasyondaki belirsizlikler nedeniyle hem hanehalkında hem de kurumlarda dövize yönelim olduğuna dikkati çekerek, zaman içinde döviz mevduatlarında artış gördüklerini, bunun dış etkenle, giriş-çıkıştan kaynaklı olmadığını, normal bankacılık sistemi içinde yaşanan süreç olduğunu söyledi.

Aldıkları kararların, mevduat ve kredi faizlerine yansımasını beklediklerini ifade eden Uysal, bunu bir miktar görmeye başladıklarını, bunun da finansal koşulları iyileştirerek iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanmayı destekleyeceğini kaydetti.

- Borçların yeniden yapılandırılması

Uysal, enflasyonu etkileme kanallarının talep enflasyonu, maliyet enflasyonu ve beklentiler olduğunu vurgulayarak, maliyet enflasyonuna bakıldığında bunun alt kırılımlarının farklı kanallardan gelebildiğini bildirdi.

Bunların finansman maliyetleri olabileceğini anlatan Uysal, geçmiş dönemlerde finansman maliyetleri çok daha düşük seviyelerde olduğu için enflasyon üzerinde çok ciddi bir baskı yaratmadığını ancak bu dönemde bunun bir miktar daha ön plana çıktığını ifade etti.

Diğer maliyet unsurlarının da ithal girdi maliyetleri ve ücretler olduğuna işaret eden Uysal, "Dolayısıyla biz kararlarımızı alırken sadece bir yere bakmıyoruz. Bütün unsurların hepsini dikkate aldığımızı belirtiyorum." diye konuştu.

Uysal, reel faiz ve diğer ülkelerin reel faizlerine bakıldığını, bunların göreli risk primlerinin dikkate alındığını belirterek, gelecek dönemde uygun görürlerse daha detaylı iletişim yapma durumlarının olabileceğini anlattı.

Yapılandırmalarla ilgili soruya Uysal, doğrudan Merkez Bankasının dahil olmadığı bir konu olmakla birlikte bu düzenlemenin hem reel sektöre hem de bankacılık sektörüne fayda sağlayacağını ifade etti. Uysal, bankacılık sektöründeki takibe giren alacak gelişiminin, gayet ılımlı şekilde devam ettiğini vurguladı.

Attıkları adımların desteğiyle aktarım mekanizmasının çalışmasının, finansal koşulların da desteklenmesiyle reel sektörün ve bakacılık sektörünün aktif kalitesine olumlu yansımasını beklediklerine işaret eden Uysal, "Çünkü burada faiz yükünün bir kısmının düşmesi söz konusu olacak." ifadelerini kullandı.

Bankacılık sektörünün sermaye ve likidite yapılarının da bu girdi mekanizmasının çalıştırılmasını destekleyecek düzeyde olduğunu belirten Uysal, şu anda negatif tablo bulunmadığını kaydetti.

Uysal, fiyat istikrarı hedefleri doğrultusunda tüm güçleriyle çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Toplantının ardından gazetecilerle sohbet eden Uysal, Para Politikası Kurulu'nun eksik olan üyesinin bir an önce atanmasını beklediklerini söyledi. Uysal, bankanın teşkilat yapısında değişikliğe gidilerek genel koordinatörlük birimlerinin kaldırıldığını da aktardı. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler