Kamu-özel ortak cinayeti

Son madenciye kazadan 38 gün sonra ulaşılabildiği Ermenek’teki su baskınıyla ilgili bilirkişi raporuna göre, işletmenin sahibi, madeni işleten şirket sahibi, Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve hatta denetmenlerin asli kusurlu olduğu kazada tek

Yayınlanma: 22.02.2015 - 20:28
Abone Ol google-news

38 gün sonra: Ermenek’te kömür ocağında geçen yıl 28 Ekim’de meydana gelen su baskını nedeniyle 18 işçi mahsur kalmış, 38 gün sonra işçilerin cansız bedenine ulaşılmıştı. Olayla ilgili Uyar, Özbey, maden sahasının ruhsat sahibi şirketin şube müdürü Mehmet Zeybek ve maden mühendisleri Ali Kurt ile Yavuz Özsoy tutuklanmıştı. Özsoy ile Zeybek’in, 5 Şubat’ta tutuksuz yargılanmalarına karar verilmişti.

Karaman’ın Ermenek ilçesindeki kömür ocağında meydana gelen su baskını sonrası 18 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili hazırlanan bilirkişi raporu, çalışanların bir kamu-özel ortak cinayetine kurban gittiğini ortaya koydu. Raporda, Ermenek Cenne Linyit İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Mesul Müdürü Abdullah Özbey, Has Şekerler Madencilik Şirketi’nin sahibi ve Mesul Müdürü Saffet Uyar ile Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) denetmenler nezdinde “asli kusurlu” görüldü.

Raporda, “asli” ve “tali” kusurlular da ayrıntılı şekilde belirtildi. Raporda özetle şu bilgilere yer verildi: 

* Eski imalat haritalarını firmanın arşivinde muhafaza etmeyen, yeni anlaşmayı Has Şekerler Madencilik ile yaparken eski haritaları vermeyen Ermenek Cenne Linyit Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Mesul Müdürü Abdullah Özbey, yasal olarak sondaj makinesi satın alması veya kiralaması gerektiği halde yapmadı.

* Ruhsat sahibi şirket olarak arşivinden kaybolmuş olsa bile MİGEM’den eski haritaları isteyip ilgili şirkete teslim etmedi.

* Anlaşmayı yaparken eski haritaları ilgili yerlerden istemeyen Has Şekerler Madencilik Şirketi’nin sahibi ve Mesul Müdürü Saffet Uyar da kontrol sondaj makinesi bulundurmadı. Söz konusu nedenlerden dolayı adı geçen kişi ve kuruluşlar asli kusurlu.

 

Denetmenler de asli kusurlu

2009’da kazanın olduğu ana kadar gelen bütün heyetler, şantiye duvarında asılı imalat haritasında eski imalatların olmadığını görmediler, ilgilenmediler veya eski imalat haritalarının temini konusunda hiçbir tasarrufta bulunmadılar.

* Kapatılan madenin 05.09.2014’te yeniden açılmasına izin veren MİGEM, firmanın sondaj makinesi temin etmemiş olmasına rağmen “eksiklikler giderildi” diyerek 21.08.2014’te olumlu raporu verdi.

* Rödovans anlaşması imzalandığı tarihte Ermenek Cenne Linyit Kömür İşletmeleri Mesul Müdürü olan Hüseyin Hüsnü Özbey, teknik nezaretçi maden mühendisi Ali Kurt da “tali kusurlu” sayıldı.

 

Baraj gibi patladı

* 2010’dan beri üretimin yapıldığı maden ocağında artı 962 kotundan, kazanın olduğu artı 815 kotuna kadar kontrol sondajı yapılmadan ilerlendi.

* Mühendislerin ellerinde eski imalat haritaları ve kontrol sondaj imkânları olmadığı için eski galeriye tehlikeli şekilde fazla yaklaşıldı.

* Zaman içinde basınç eşik değerini aşarak zayıflayan topuk galerinin sol tarafından yıkıldı ve tıpkı “baraj duvarının yıkılması gibi” su patlayarak maden galerisinin içine dolması sonucu kaza meydana geldi.

 

Oğlu yüzme bilse bile...

Rapor, madende mahsur kalan işçilerden Tezcan Gökçe’nin yaşlı annesi Ayşe Gökçe’nin yürekleri dağlayan “Oğlum yüzme bilmez ki...” sözlerini de bir kez daha hatırlattı. Rapor, Ayşe Ana’nın oğlu yüzme bilse de hayatta kalamayacağını ortaya koydu. Rapora göre, kendisine daha geniş alan bulan eski imalat bölgelerindeki büyük hacme sahip biriken su ve çamur karışımı, aniden çalışma alanını kapladı. Aniden çalışma alanına dolan su aynı zamanda kapalı göçük kısımlarındaki zehirli gaz ve pasa molozları da beraberinde getirdi. Çok hızlı gelen bu su ve çamur karışımı baskınından kaçamayan çalışanlar boğularak vefat etti. Eğer üretime veya hazırlık çalışmalarına başlanmadan önce kontrol sondajları gerekli sıklıkta ve metrajlarda yapılmış olsaydı, eski galerilerde biriken sular drenajla boşaltılabilirdi.

 

Sondaj, tatbikat ve gerekli malzeme yok

Raporda ayrıca şunlara da dikkat çekildi: 

* Uzun metrajlı sondajlar yapılmadı. 25 metre ve üzeri sondajlar yapılsaydı, bu denli büyük felaket yaşanmayacaktı.

* Yılda en az bir defa düzenli tatbikatlar yapıldığına dair bilgi ve belgeye rastlanmadı.

* Kaza sonrası hayatını kaybedenlerin bulunduğu konum, onların çıkışa veya daha güvenli bölgelere doğru hareket ettiğini gösterdi.

* Yani çalışanlar acil çıkış yollarını bilmelerine rağmen yeterli tatbikat yapıldığı için yolu gerektiği gibi kullanamadı.

* Keşiflerde çalışanların acil durumlarda kullanması için uygun ekipmanların olmadığı görüldü.

* Jeneratörün gücü trafo gücüyle uyumlu seçilmediğinden su baskını sonrası gereken enerji ihtiyacını karşılayamadı.

* Su baskını meydana gelme ihtimaline karşı çalışır halde büyük güçlü motor pompa sistemleri yok, makine parkı mevcut haliyle yeterli değil.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler