Bodrum bu kez depremle değil müzikle sallandı

Haftalardır 400'ün üzerinde irili ufaklı depremle sallanan Bodrum, bu kez Turgut Reis’te düzenlenen Bodrum Müzik Festivali çerçevesindeki Fazıl Say konseri ile sallandı.

Yayınlanma: 16.08.2017 - 17:52
Abone Ol google-news

15 Ağustos 2017 akşamı tüm konser mekânını dolduran kalabalık önce şef Valery Platonov’un yönettiği Rusya Devlet Akademi Senfoni Orkestrası’nın çaldığı Johannes Brams’ın iki numaralı senfonisi dinledi.

 Yükselen alkışlardan da anlaşılacağı gibi ne şef, ne de orkestra beklenen heyecanı yaratamamıştı, ayrıca dinletiye gelenlerin asıl geliş nedenleri dünyaca ünlü solist ve bestecimiz Fazıl Say’ı dinlemekti.

Onbeş dakikalık aranın ardından, siyah hakim yakalı klâsik sahne kıyafeti ile, alkışlarla sahneye gelen Fazıl Say Beethoven’in imparator başlıklı beşinci piyano konçertosunu seslendirdi, sanatçının yorumu yine özgündü, yine çok güzeldi...

Orkestrada küçük bir değişiklik yapılmış ve konçertoda hakim olan birinci flüt değiştirilmiş, ilk yarında çalan Evgeny Lakovlev’in yerine, Evgeniya Yushina gelmişti. Ancak ne şefin ne de orkestranın çabaları Fazıl Say’a eşlik etmek için yeterli değildi. Belki de bu yüzden Fazıl Say konseri bir resitale dönüştürmeye karar verdi ve altı tane “bis” yaparak dinleyicilerini büyülemeden bırakmadı.

Konçertonun ardından ayakta alkışlanmaya başlayan sanatçı ikinci kez sahneye tek başına geldi ve hemen piyanosunu göstererek çalmaya başladı.

Kendi şarkılarından örnekler veren Say, öyle bir Chopin yorumu yaptıki, dinleyenlerin kulaklarından bu yorum uzun zaman gitmeyecek...

Fazıl Say’ın caza olan düşkünlüğü ve ilginç caz yorumları da biliniyor, bir kere daha Summer Time (Yaz Vakti) adlı eseri yorumladı ve caz severlerin gönlündeki yerini de pekiştirdi.

Sanatçının artık klâsikleşen son bis parçası Aşık Veysel’in Kara Toprak adlı eseriydi ve piyanoya olan hakimiyetini, her istediği sesi istediği zaman çıkartabileceğini gösteren, teknik olduğu kadar, duygusal olan bu eser ile konser bitti. 

İktidara yakınlığı ile bilinen Doğuş Gurubunun, iktidar tarafından sevilmeyen, hatta hapis edilmek için çok çaba harcanmış olan dünyanın sayılı sanatçılarından birisi olan Fazıl Say’ı Bodrum Müzik Festivali’ne bir kez daha davet etmiş olması Say hayranları tarafından alkışlanırken, festivalin organizasyonu da göz dolduruyordu.

 İzlemeye gelenleri marinanın girişinde karşılayan genç yol göstericiler, güler yüzleri ve “hoş geldiniz” deyişleri ile insanları güzel bir akşama hazırlıyorlardı.

 VIP ve basın masasında görevli olanlar ile güvenlik için çalışanlar da aynı güler yüzü göstererek herkese yardımcı olmaya çalıştılar, hatta mutsuzluğu ilke edinmiş bazı seyircilerin/konukların huysuzluklarını bile anlayışla karşıladıklarını ve yardımcı olmaya çalıştıklarını izledim...

 Altı bis parçasının ardından biten Fazıl Say dinletisinden ayrılanlar öylesine etkilenmişlerdi ki, sallanarak çıkıyorlardı salondan, anlaşılan haftalardır süren depreme bu kez Fazıl Say depremi eklenmişti. Kimse evine gitmek istememiş, biraz daha olsaydı da dinleseydik diye marinaya yayılmıştı...

 Dünyaca ünlü sanatçımız Fazıl Say’ın geçtiğimiz aylarda Paris’teki resitalini de dinlemiştim ve çoğunluğu Fransız olan dinleyicilerin aynı duygularla salondan ayrıldıklarına tanık olmuştum...

İlk kez 70 li yıllarda henüz 4-5 yaşlarındayken Ankara’daki evinde Mozat’ı notasız çalan Fazıl Say’ı dinlediğim gün hiç gözümün önünden gitmiyor... Bu başarının ilk günlerinden bu yana tanığı olduğum için de kendimi biraz olsun ayrıcalıklı hissediyorum...

 Ne güzel şey böyle bir insanımızın olması ve ne kötü ülkece ona sahip çıkamıyor oluşumuz...((Cüneyt Ayral/Bodrum) 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler