Fiyakasız, süksesiz şampiyonluk

Şampiyonluk bazen küçük hamlelerde, satır aralarında, görülmeyen işlerde saklıdır. Galatasaray’ın da asıl becerisi bu oldu. Fiyakalı adımlarla şampiyon olmadı Cim Bom. Büyük isimler getirip sükse yaparak başarmadılar. Bu sefer tek tek değil, takımyıldızı oluşturdular.

Yayınlanma: 28.05.2015 - 00:02
Abone Ol google-news

Şampiyonluk bazen küçük hamlelerde, satır aralarında, görülmeyen işlerde saklıdır. Galatasaray’ın da asıl becerisi bu oldu. Fiyakalı adımlarla şampiyon olmadı Cim Bom. Büyük isimler getirip sükse yaparak başarmadılar. Olanı değiştirdiler, olanı denkleştirdiler, olanı düzelttiler. Sütten ağızları bir kez yanmıştı, bir daha aynı kuyuya düşmediler.

 

Sezon ekimde başladı

Sezon aslında yeni başkanın seçilmesiyle başladı. Ekim ayında gelmişti Duygun Yarsuvat, ama önce onun gelişi ardından da Hamza Hamzaoğlu’yla Cim Bom’un projeksiyonu belli olmuştu. Ayakları yere sağlam basan, haddini bilen, sükse peşinde değil realizmle kazanacak bir ekip oluşturulmuştu. Tabii ki büyük isimler vardı. Fakat bu sefer tek tek değil takımyıldızı oluşturmuşlardı.

Bir önceki sezon devre arasında 20 milyon Avro’ya yakın bir bütçeyi heba etmiş ve istenilen başarıya ulaşamamıştı. Bu sefer devre arasında hiç oyuncu alınmayacaktı. Onun yerine kaybedilen oyuncular kazanılacaktı. Öyle de oldu. Selçuk İnan artan formunu pek çok isim izledi. Burak, Sneijder, Hamit, Sabri artık başka bir boyuttaydı.

 

Geri dönüşümle gelen yıldızlar

Ama asıl katkı Yasin’den geldi. Devre arasında zar zor oynadığı sağ bekten sıkılmış Yasin gitmek istiyordu. Ama Hamza Hamzaoğlu ‘kalacaksın’ dedi. Çünkü biliyordu, Yasin başka bir şey olabilirdi. Oldu da... Ligin en kritik dönemecinde, belki de şampiyonluk maçı olan Beşiktaş maçında Yasin’in ilk gol öncesi çalımlarına iyi bakın. O zarif hareketlerde aslında bir isyan da var. Bu memleketin en yetenekli hücuma dönük orta sahalarından biri kendisine yöneltilen vasatlık eleştirisini adeta tekzip edercesine attı golü. Şampiyonluğu getireceğini bilircesine.

 

Aslan payı Wesley'e

Galatasaray'ın Hollandalı yıldızı Wesley Sneijder, Hamza Hamzaoğlu'nun gelişinden sonra eski günlerine döndü. Sneijder Sarı-Kırmızılı takımın dördüncü yıldızı takmasında aslan payının sahibiydi.

Tazelenen özgüven

Ama şampiyonluk o maçta gelmedi aslında. İkinci devre dertlerle başladı. Takımın belki de en önemli oyuncusu olan Melo sakatlanmıştı. Yedi maç oynamadı Brezilyalı. Orta sahanın kolu kanadı düşmeliydi, düşmedi. Takım inadına bırakmıyordu yarışı.

Bursaspor maçında zar zor gelen beraberlik eleştiri getirmişti. Oysa bugün baktığmızda belki o gün örüldü şampiyonluk hikâyesi. Kaybetmeye alerijisi vardı artık Hamza Hoca’nın takımının. Bırakmadılar maçı. O içerideki beraberlikle başladı inanç.

Sonrasında Fenerbahçe maçına dek gene firesiz gitti Cim Bom. Artık en zor deplasmandaydılar. Kazanırlarsa belki de nefes alacaklardı. Olmadı. Gene kaybettiler Fenerbahçe maçını.

 

Korku dolu günler

Bir anda düştü yüzler. Zorlu bir fikstüre girmişlerdi ve tüm korkular hortlamak üzere bekliyordu. Sadece ezeli rakiplerine kaybetmemişler, özgüvenleri darbe almıştı. Ama o gün farklı konuştu hem başkan hem de Hamza Hamzaoğlu. Doğal karşıladılar her şeyi. Başkan Yarsuvat ‘gelenek bozulmadı’ dedi. Hamzaoğlu rakibin hakkını verdi. Yenilgiden de ders çıkarıyor gibiydiler.

Başakşehir maçı adeta bir travmaydı. 2-0 öne geçilen berabere bitmişti ve ardından Kasımpaşa deplasmanı vardı. Ya herro ya merro hiç bu kadar anlamlı bir söz olmamıştı. Maçın ilk yarısında her şey bitmişti aslında. Takım 0-2 mağluptu. Ortalık yas havasındaydı. O devre arasında ne oldu bilmiyoruz. Ama sanırım şampiyonluğu getiren bir konuşma, bir direnç geldi. Şampiyonluğun ışığı işte o Kasımpaşaspor maçında parladı.

YARIN:SON DÜZLÜK


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler