Kadın sesini daha da yükseltti

Feministlerin, Gezi direnişi süreciyle daha da görünür olan çift yönlü bir mücadelesi söz konusu. Süreci kadınlar açısından değerlendirecek olursak, bu çift yönlü mücadelenin sebebi olan çift yönlü saldırıları görürüz.

Yayınlanma: 31.05.2014 - 11:40
Abone Ol google-news

Bir tarafta toplumsal muhalefetin topyekûn bir arada durup, baş kaldırdığı neoliberal ve muhafazakâr politikaların savunucusu AKP hükümeti, artan baskısı, şiddeti bitmeyen patriyarkal baskı diğer tarafta ise feminist hareketin nerdeyse tarihi boyunca mücadele ettiği muhalefet içerisindeki cinsiyetçilik, temsiliyet sorunu.

Bir yanımızda devlet şiddetiyle hayatlarını kaybeden arkadaşlarımız, sermayenin ve AKP’nin işbirliğiyle katlettiği madenci işçiler, diğer yanımızda tribünlerden eylemlere taşınan ahenklerde atılan küfürlü sloganlar…

Geçtiğimiz bir yıl içerisinde, bazı konularda bir iyileşme, bazılarında ise kötüleşme oldu diyebiliriz. Örneğin, direnişçiler arasında kadına yönelik erkek şiddetinin küfür ve taciz boyutları Gezi süresince ve sonrasında kısmen geriledi. Bu feministlerin örgütlü mücadelesi ile mümkün oldu; yapılan atölyeler ve eylemlerle. Ancak şunu da gözardı etmeyelim, ‘sıradan’ erkeklerin küfrü ve taciziydi görünür olan. Daha önceleri olduğu gibi sol içerisinde isim yapmış, mevki ve güç kazanmış erkeklerinki değil.

Yine Gezi süreciyle yaygınlaşan ve aslında biz feministlerin uzun yıllardır savunduğu forum tarzı, yatay ilişkiler üzerinden hareket eden örgütlülükler, bizim için farklı bir tecrübe oldu. Yaklaşık bir senedir düzenli olarak Yoğurtçu Parkı Kadın Forumu’nda birçok konuyu konuşma fırsatı bulduk ve birbirinden farklı birçok kadınla yan yana geldik. Özellikle seçim sürecinde Kadıköy’de yürütülen “Cinsiyetçi Adaylara Oyumuz Yok” söylemi çok yaygınlık kazandı. Kadınların nasıl bir kent istediği, sığınağın, kreşin, aydınlık sokakların, kadınların söz sahibi oldukları bir yerel yönetimin önemi seçimin sürecinin gündemi oldu.

Şüphesiz Gezi’den feministler olarak dersler çıkardık, gerek kendi örgütlenmemize gerek toplumsal muhalefetin haline dair. Tüm artı ve eksilerimizle birlikte patriyarkaya, kapitalizme, heteroseksizme karşı sesimizi Gezi’den aldığımız güçle yükseltmeye devam ediyoruz.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler