Korku duvarını yıkan başkaldırı: 'Bağzı' şeyler tamamen değişti

Gezi Parkı Direnişi, geçen yıl Türkiye’nin değil dünyanın da en önemli gündem maddelerinden biri oldu. Çoğunluğunu “apolitik” oldukları için eleştirilen gençlerin oluşturduğu direniş; kendine özgü dili, lidersiz, örgütsüz yapısı ile tarihe geçti. 9 gencin öldürüldüğü, polis şiddetinin sokakları savaş alanına çevirdiği eylemlerin ateşi 27 Mayıs gecesi yandı.

Yayınlanma: 30.05.2014 - 11:37
Abone Ol google-news

Gezi Parkı’nın hemen önünde Taksim Meydanı’nda bir grup insanın ısrarla imza toplaması, her gün gelip geçen insanların belki de pek dikkatini çekmemişti. Parkın altındaki işyerleri önleri tahta perdelerle kapatılınca çaresiz kalıp işyerlerini boşalttı. Topçu Kışlası projesi, itirazlara rağmen adım adım işletiliyordu.

Kesilmesi planlanan ağaçlar bile işaretlenmişti. Bir grup aktivist imza toplamakla yetinmeyip ağaçların kesilmesini önlemek için çadır kurarak parkta nöbet tutmaya başladı.

Parka, “Şafak Operasyonu” düzenleyen polis ve zabıta, uygulayacakları şiddetin nasıl bir sonuç yaratacağını mümkün değil bilemezdi. Aktivistlerin çadırını tutuşturan alevler, çeşitli gerekçelerle baskı uygulanarak patlamaya hazır hale gelen toplumu iktidarı tehdit eden bir ateş topuna dönüştürdü. Mısır’da halk hareketinin Tahrir Meydanı ile özdeşleşmesi, AKP iktidarını Taksim Meydanı konusunda daha fazla kaygılandırdı. Siyasi yelpazenin çok farklı yerlerinde duran insanlar bir aradaydı. Toplumun değişik katmanları, zorbalığa karşı tek bir ses olmayı başarmıştı.

Gezi isyanı, polisin şiddeti ile sona erse de yarattığı kültür, hak arama mücadelesi, mizah halen sürüyor. O günlerde Gezi Parkı’nda bir araya gelen, sonrasında ise birlikteliği yerellerde “Forum” toplantılarında sürdüren insanların bir beklentisi de AKP’ye karşı güçlü bir muhalefetin sürekli hale getirilmesiydi. Yaklaşan yerel seçimlere yönelik beklentiler, farklı grupları ortak aday belirleme çalışmasına yöneltti.

Ancak aday belirleme süreci ve sonrasında yaşanan seçim böyle bir birlikteliğin çok da mümkün olmadığını ortaya koydu. Gezi eylemliliğinin toplum üzerindeki etkisi ne oldu? O günlerden sonra park İstanbul Valisi’nin talimatı ile bir açılır bir kapanır oldu. Parka eylemciler girerse “mat” olacağı hissine kapılan iktidar, AKM’yi işgal ederek dev bir polis istasyonuna çevirdi.

'BAĞZI' ŞEYLER DEĞİŞTİ

27 Mayıs gecesi saat 22.00’de parkın Divan Oteli’ne bakan duvarın 3 metrelik kısmı iş makineleri tarafından yıkıldı ve 5 ağaç da yerinden söküldü.  Taksim Dayanışması üyeleri iş makinelerinin önüne geçerek daha fazla yıkım yapılmasını engelledi. 50 kişi parkta çadır kurarak sabaha kadar nöbet tuttu. Polisin, 30 Mayıs günü sabah erken saatlerde çadırları yakması çevre eylemini bir direnişe çevirdi.

Olayı sosyal medyada duyan binlerce kişi Gezi Parkı’na geldi. 30 Mayıs gecesi parkta festival ortamı vardı. Ama 31 Mayıs sabahı polisin biber gazı ve tazyikli su kullanarak gerçekleştirdiği saldırı sırasında aralarında milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Sezgin Tanrıkulu ve Gürsel Tekin’in de bulunduğu çok sayıda kişi yaralandı.

Sayıları gittikçe artan eylemciler gece evlerine gitmeyerek sokaklarda polisle çatıştı. Bu arada İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nin, Topçu Kışlası Projesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdiği öğrenildi.

Geceyi sokaklarda geçiren eylemcilerin sayısı 1 Haziran sabahına gelindiğinde milyonlara ulaştı. Anadolu yakasında toplananlar Boğaziçi Köprüsü üzerinden yürüyüşe geçti. Beşiktaş, İstiklal Caddesi, Gümüşsuyu Caddesi ve Sıraselviler Caddesi’nde polisle çatışmalar devam etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kadıköy Meydanı’nda düzenleyecekleri mitingi iptal ederek Taksim Meydanı’na geldi. Gezi Parkı’nı karargâha çeviren polis, 1 Haziran günü 16.00 sıralarında kalkanlarını bile almadan hızla polis araçlarına binerek parkı boşalttı.

  • Mehmet Ayvalıtaş

Eylemciler Gezi Parkı’na girerek burada 15 gün sürecek yeni bir yaşam kurdular. Gezi Parkı çevresi ve İstiklal Caddesi’de polissiz, şiddetsiz özgürlük günleri sürerken İstanbul’da Beşiktaş’ta ve Ankara, Eskişehir, Adana, İzmir, Hatay’da şiddetli çatışmalar yaşanmaya devam etti. 2 Haziran gecesi Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde Gezi’ye destek eylemi için TEM Otoyolu’na kapatan eylemcilerin üzerine aracını süren kişi, 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş’ı aramızdan ayırdı. Polisin orantısız müdahalesinde kullandığı plastik mermiler yüzünden 11 kişi gözünü kaybetti.

  • Abdullah Cömert

3 Haziran’da Hatay’ın Armutlu ilçesinde eylemlere katılan 22 yaşındaki Abdullah Cömert, kafasına isabet eden gaz fişeği nedeniyle hayatını kaybetti. Cömert’in cenazesine katılan binlerce kişiye polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. 5 Haziran’da Adana’da komiser Mustafa Sarı, eylemcileri kovalarken inşaatı devam eden bir köprüden düşerek hayatını kaybetti. 10 Haziran Ankara’daki eylemler sırasında Ethem Sarısülük polis kurşunuyla yaralandı.

  • Pankartlar indirildi

11 Haziran sabahı polis barikatları kaldırarak Taksim Meydanı’na girdi. AKM ve Taksim Cumhuriyet Anıtı üzerinde bulunan pankartları topladı. Gezi Parkı’na müdahale edilmeyeceğinin açıklanmasına karşın polis ortalığı yine gaza boğdu. 10 günün ardından polis şiddeti Taksim’e geri göndü. 12 Haziran’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi eylemleri hakkında görüşmek için bazı temsilcilerle bir araya geldi. Aynı gece Taksim Meydanı’nda İtalyan piyanist Davide Martello piyano dinletisi sundu.

  • Ethem Sarısülük’ü kaybettik

14 Haziran günü Başbakan Erdoğan, Taksim Dayanışması temsilcileri ile buluştu. Başbakan gergin geçen toplantıyı sinirlenerek terk etti. Aynı gün 10 Haziran’da polis kurşunu ile yaralanan Ethem Sarısülük yaşam mücadelesini kaybetti.

  • Polis parkı boşalttı

15 Haziran günü Erdoğan, Ankara’da yaptığı “Milli İrade’ye Saygı” mitinginde “Taksim Meydanı boşaldı, boşaldı; yoksa güvenlik güçlerimiz boşaltmasını bilir” dedi. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra saat 21.00 sıralarında polis Gezi Parkı’na saldırdı. Taksim Meydanı’nda merdivenlerden parka giren polis, önüne çıkan her şeyi dağıtarak Divan Oteli’ne doğru çıktı. Eylemciler polisin şiddetli saldırısından kaçıp revire dönen Divan Oteli’ne sığındı. Otel binası gaz yağmuruna tutuldu, yaralılara müdahale eden doktorlar bile gözaltına alındı. 16 Haziran günü Başbakan “Milli İrade’ye Saygı” mitinglerinin ikincisini Kazlıçeşme’de gerçekleştirdi. Miting sırasında ve sonrasında Taksim’deki çatışmalar sürdü.

Ankara’da öldürülen Ethem Sarısülük’ün cenazesinin Kızılay Meydanı’na getirilmek istenmesi üzerine yine olaylar çıktı.

  • Duran adamlar

17 Haziran’da Erdem Gündüz adlı yurttaşın AKM önünde polis şiddetini protesto için sessizce ayakta durma eylemi kısa sürede tüm Türkiye’ye yayıldı. 19 Haziran’da park forumları başladı. 22 Haziran Taksim Dayanışması’nın çağrısı ile “Gezi şehitleri”ni anmak için toplanan binlerce kişiye yine müdahale edildi. Polis kurşunu ile hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’e ateş eden polisin serbest bırakılması üzerine Ankara, İstanbul’da eylemler yapıldı.

  • Medeni Yıldırım

28 Haziran’da Lice’de karakol yapımını protesto eden halka jandarma ateş açtı. 18 yaşındaki Medeni Yıldırım kalbinden vurularak öldürüldü. 29 Haziran’da binlerce kişi Taksim’de buluşarak Medeni Yıldırım’ı andı.

  • Ahmet Atakan

Hatay’da 9 Eyül’de ODTÜ’deki yol planına ve Ankara Tuzluçayır’daki cami-cemevi projesini protesto eden göstericilere yönelik saldırıda Ahmet Atakan öldürüldü. Emniyet ve valilik, Atakan’ın yüksekten düşerek öldüğünü açıkladı. Ailesi, avukatları ve tanıklar Atakan’a isabet fişeği sonucu 5 katlı binanın çatısından düştüğünü savunuyor, hâlâ dava açılmadı.

  • Ali İsmail Korkmaz

6 Temmuz günü Talimhane’de “palalı saldırgan” sahneye çıktı. 2 Haziran’da Eskişehir’deki eylemler sırasında eli sopalı kişiler tarafından acımasızca dövülen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz 38 günlük yaşam mücadelesini 10 Temmuz’da kaybetti. Gezi Parkı polis tarafından boşaltıldıktan sonra 23 gün boyunca halka tamamen kapatıldı. 8 Temmuz günü ise “resmi törenle” park yeniden açıldı.

Resmi açılışın ardından Gezi Parkı’na gitmek için Taksim Dayanışması’nın çağrısı ile toplanan gruba polis yine müdahale etti. Aralarında dayanışmanın bileşenlerinden Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nden Mücella Yapıcı, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Akif Burak Atlar’ın da bulunduğu 12 kişi gözaltına alınarak tutuklanması istemi ile mahkemeye sevk edildi. 12 kişi daha sonra serbest bırakıldı.

  • Hasan Ferit Gedik

Hasan Ferit Gedik, Gülsuyu’nda 30 Eylül 2013 tarihinde mahalledeki uyuşturucu çetelerini protesto etmek için gösteri yapan halka yönelik silahlı  saldırıda öldürüldü. Gedik’in cenazesi İstanbul Valiliği izin vermediği için 3 gün boyunca kaldırılamadı.

  • Fadime Ayvalıtaş

Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi Fadime Ayvalıtaş 13 Aralık’ta geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

  • Berkin Elvan

16 Haziran 2013 tarihinde, polis tarafından atılan gözyaşartıcı gaz kapsülünün başına isabet etmesi üzerine 269 gün boyunca komada kalan 15 yaşındaki Berkin Elvan, 11 Mart 2014’te hayatını kaybetti. Elvan öldüğünde 16 kiloya düşmüştü.

  • Mehmet İstif

Mersin’de Gezi eylemleri sırasında ağzına sıkılan biber gazı sonrası dil kökü kanserine yakalanan Mehmet İstif, tedavi gördüğü Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 13 Mayıs 2014’te hayatını kaybetti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler