Adım adım Troya

2018, Troya yılı ilan edildi ve kente dair projeler peş peşe hayata geçmeye başladı. Troya ile ilgili kapsamlı bir araştırma kaleme alan Rüstem Aslan ile Troya’yı adım adım gezdik.

Yayınlanma: 26.07.2018 - 22:24
Abone Ol google-news

Dünyanın en önemli antik kentlerinden Troya, 1998 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne adını yazdırmıştı. Kentin listeye girişinin 20’nci senesi olması dolayısıyla 2018, “Troya Yılı” ilan edildi. Troya Müzesi’nin de yakın zamanda açılışının yapılmasıyla birlikte antik kenti ziyaret edeceklerin sayısının bu dönem 1 milyonu bulması bekleniyor.


Troya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan da tarih ve edebiyat meraklıları için “Yeni Başlayanlar İçin Troya” isimli bir inceleme kitabı kaleme aldı.Rüstem Aslan’ın sürükleyici ve yalın anlatımıyla yazdığı araştırma, Doğan Kitap’tan satışa çıktı.

Rüstem Aslan, 1988 yılında Prof. Dr. M. Osman Korfmann’ın başlattığı yeni dönem Troya kazılarına öğrenci olarak katılmış; daha sonra ise yüksek lisans ve doktorasını yine Prof. Korfmann’ın yanında Almanya’da Troya ve Troas üzerine yapmış bir isim. Doğan Kitap’ın Troya kazılarına düzenlediği basın gezisinde de bir grup gazeteciye antik kenti anlattı. Troya, 3 bin yıl önceki uygarlıkların kalıntılarını izlemeye olanak sağlayan bir kent. Ziyaretçiler, bu zamana kadar yapılan kazılar nedeniyle, aslında bir höyüğün içinde zaman tünelinde dolaşıyorlar. Yani, kalıntıların arasında yürürken bir an için asırlarca geride, kentin bir sokağındaymış hayaline kapılabilirsiniz.
Troya Müzesi’nin inşası hızla sürerken, ören yerinin içinde de birtakım düzenlemeler yapılmış ve yapılmaya devam ediyor. Engelliler için ayrıca ahşap bir yolun inşası sürerken Aslan, ziyaretçilerle kalıntılar arasına mesafe koymak gerektiğini bir örnekle açıklıyor. Aslan, tüm Çanakkale’yi, Kaz Dağları’nı, Gökçeada ve Bozcaada’yı hatta Yunanistan’ı görebildiğiniz kalıntıların tepesinin ziyaretçiler nedeniyle aşırı derecede aşındığını, onlarca eski fotoğrafı karşılaştırarak fark ettiğini söylüyor. Şimdi o tepe, ahşap yol ve korkuluklarla insanların etkisinden arındırılmış, daha düzenli hale gelmiş.

Gezi boyunca Troya kazılarının sürecini en başından bugüne kadar anlatan Aslan, Troya hakkında sıkça yapılan bir yanlışı da düzeltiyor ve kentin Yunan kültürüne mal edildiğini, ancak Troyalıların Anadolulu olduğunu dile getiriyor. Rüstem Aslan, zaman zaman çeşitli zorluklarla karşılaşsa da ömrünü Troya’ya adamaktan vazgeçmemiş. Şu an bile Troya’yı insanlara nasıl daha doğru ve güzel bir şekilde tanıtabileceğinin projelerini üretiyor.

‘Kültür Rotası’

Öte yandan, Çanakkale Valiliği’nin himayesinde Çanakkale Tarih ve Kültür Vakfı tarafından sürdürülebilir turizm çalışmalarına katkı sağlamak, turizm alanındaki istihdamı artırmak ve turizmin yerel kalkınma boyutuna dikkat çekmek amacıyla “Gelecek Turizmde” ve “Troya Kültür Rotası” projesi yürütülüyor. Saha çalışmalarına başlanan “Troya Kültür Rotası” projesiyle, Ezine ve Ayvacık ilçelerine bağlı köylerin yürüyüş ve bisiklet yoluna kavuşacağı belirtiliyor. Projeyle, Troya Kültür Rotası’nın tescillenerek “Kültür Rotası” kapsamına girmesi planlanıyor.

‘Yeni başlayanlar için’

Deneyimli arkeolog Rüstem Aslan, Troya kitabını 5 bölüm halinde yazmış. İlk bölümde “Mitolojik Troya”yı okuyorsunuz. O meşhur, “İlyada Destanı”nda da anlatılan Troya Savaşı, bu bölümde tüm yönleriyle kaleme alınmış. İkinci bölümde o destanı 2 bin 700 yıl önce yazıya geçiren Homeros’u, “Büyük ozan, büyük bilmece: Homeros” başlığı altında tanıma fırsatı buluyorsunuz. Üçüncü bölümde ise Troya’nın izi sürülüyor. “Hisarlık, Troya’ya dönüşürken” isimli kısımda kentin asırlar sonra nasıl bulunup gün yüzüne çıkarıldığının maceralı hikâyesi yer alıyor. Dördüncü bölümde “Troya’nın arkeolojik mirası”na bakış atılıyor. Alttan üste doğru Troya’nın on kenti anlatılırken, günümüzdeki Troya’ya kapı açılıyor. Son bölümün başlığı ise “Mitoloji gerçeğe dönüşüyor.” Bu bölümde önceki bölümlerden öğrenilenler pekiştirilerek bir sonuca varılıyor.

 

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler