‘Sinema sektörü ayağa kalkmalı’

Gazetemiz yazarı Sungu Çapan, ‘Gezi fobisi yine hortladı’ derken; sinema yazarı Uğur Vardan, festivalin kendi seçtiği ön jürinin kararını hiçe saymasını bir skandal olduğunu söyledi.

Yayınlanma: 01.10.2014 - 23:25
Abone Ol google-news

51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde, Gezi Direnişi’ni konu alan “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” adlı belgesel filmin festival yönetiminin sansürüne uğraması büyük tepkiyle karşılandı.

Gazetemiz sinema yazarı Sungu Çapan, filmin, TCK’nin 125. ve 299. maddelerine aykırı ifade ve muhteva içerdiği gerekçesiyle sansür edilmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu belirterek şöyle dedi: Reyan Tuvi’nin 2013 Haziranı’nda Gezi Parkı’nda verilen mücadeleyi anlatan bu belgeseli, anlaşılan AKP’nin malum Gezi fobisini bir kez daha hortlatmıştır! Bence bu sansürcü zihniyeti protesto etmek için, belgesel yarışmasına katılan bütün öteki yönetmenler filmlerini derhal festivalden çekmeliler!” dedi.

Sinema yazarı Uğur Vardan, İstanbul Festivali başta olmak üzere birçok festivalde gösterilen bir filmin iş Antalya’ya gelince “Hakaret içeriyor” mantığıyla program dışı bırakılmasının bütün bu süreçteki en çarpıcı çelişki olduğu vurguladı. Vardan, festivallerin hukuk mercileri değil, sanatın ifade alanları olduğunu belirterek şöyle dedi:

“Filmde hakaret varsa bu kanunların problemidir. Üstelik bu hakaret konusu da bence görecelidir. Ayrıca festivalin bir tür ‘bilirkişi’ olarak kendi seçtiği ‘ön jüri’nin kararlarını hiçe sayması da ayrı bir skandaldır. Bu mantıkla önümüzdeki yıl kimler ön jürilik görevini üstlenecek merak ediyorum.”

Sinema yazarı Ali Ulvi Uyanık da, festival komitesinin kararının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Sinema sektörü anlamlı ve yasal bir eylem yapmıyor, yapamıyor. Düzene uyumlu bir sektör. Tüm sinema sektörünün ayağa kalkması lazım” dedi.

Sinema Emekçileri Sendikası SİNE-SEN yönetim kurulunun açıklamasında ise şöyle denildi:

“Gerekçesi ne olursa olsun bir belgeseli, bir filmi TCK’ye göre değerlendirmek, halka gösterimini engellemek apaçık ‘sansür’dür ve kabul edilemez. Kaldı ki söz konusu film daha önce Adana Altın Koza Film Festivali dahil birçok yerde gösterilmişti. Festival yönetiminin bu yasakçı tavrını protesto ediyor, bir an önce kararından vazgeçerek söz konusu belgeseli yarışmaya almasını talep ediyoruz.”

FESTİVAL KOMİTESİNİN AÇIKLAMASI

‘Reddetme hakkına sahibiz’

Öte yandan, İstanbul Film Festivali eski yönetmeni Hülya Uçansu, yapımcı Zeynep Özbatur Atakan ile Sinema Yazarları Derneği SİYAD ve Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Federasyonu FIPRESCI başkanı Alin Taşçıyan’dan oluşan festival komitesi de konuyla ilgili bir açıklama yaptı.

Açıklamada, “Festival yönetimi, başvuran filmleri kabul etme ya da reddetme hakkına sahiptir. Festival yönetimlerinin bu seçkiyi, özellikle halka açık ve ücretsiz yapılacak bir gösterim programına dahil etme kriteri, insan haklarını rencide etmeyecek, etik ve hukuki kriterleri karşısına almayacak olmasıdır. Filmlerin ön jüri tarafından seçilmesinde, izleme sürecine kimse dahil ya da müdahil olmamıştır” denildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler