Haftanın edebiyat dergisi Niğde’den. Akpınar dergisi 13 yıldır yayımlanıyor

2006 yılından bu yana Niğde’de çıkan, özellikle dil meselesine kafa yoran Akpınar dergisinden İsmail Özmel ile konuştuk. Ürünlerinizi [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Yayınlanma: 21.06.2019 - 23:20
Abone Ol google-news

Danışma Kurulu’nun üniversite öğretim üyelerinden oluşan dergide bilimsel temeli olan birçok yayın görüyoruz. Konulara bakıldığında ise derginin adıyla meselelerinin örtüştüğü görülüyor...

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’ni ilk defa imza kampanyası düzenleyerek, gündeme taşıyan Gazeteciler Cemiyeti başkanı olarak bize nasip oldu. 44 bin imza topladık ve zamanın başbakanı Akbulut’a bir temel atma merasimi sırasında sunduk. Üniversite kurulduktan sonra da derneğinde uzun süre hizmetimiz oldu. Bu sebeple yazar dostların tavsiyesi üzerine böyle bir yol izledik. Yazarlarımız arasında öğretim üyelerinin ağırlıklı olduğunu söyleyebilirim. Akpınar, Niğde’nin bir yaylasının adıdır. 1936-1941 yılları arasında Niğde’de yayımlanmış bir dergi var, onun adı da Akpınar’dır. Hem yaylamızın hem de eski Akpınar dergimizin hatırlanmasını istedim.

Akpınar 2006’dan bu yana öncelikle Türkçenin dünü, bugünü, yarını için düşünmeyi öneriyor. 13 yıl sonra 2019’da “Türkçemiz” için ne söyleyebilirsiniz?

Türkçe hepimizin konuştuğu güzel dil, vefalı dil, hiçbir zaman biz onu o bizi yalnız bırakmadık. Türkçenin tarih içindeki serüveni dikkate şayandır. Türkçenin gidişatını iyi görüyorum. Her ne kadar peşin hükümlüler varsa da ana gövdeye olumsuz bir etkisi yoktur. Türkçe, konuşulduğu saha itibarıyla dünyanın üçüncü dili, konuşanlar sayısı bakımından da beşinci dilidir. Böyle bir büyük dil birçok sevdalının onun hayat damarları ve zenginliği ve yaygınlığı hakkında büyük bir gayretin içine girmesini, kelime dağarcığının bütün derinliği ve zenginliği ile ortaya konmasını istiyor. Bu yolda epey bir aşama kaydedildiğini tahmin ediyoruz. Bu yapılan çalışmaları diğer Türkçe konuşan coğrafyalara kadar da genişletmek, dil üzerine yapılan çalışmalardan ve yorumlardan faydalanmak gerekir diye düşünüyoruz. Türkçe konuşan ve yazanların da dile gerekli özeni göstermelerini bekliyoruz.

Dile yerleşmiş başka dil kökenli kelimeler için ne dersiniz?

Yerleşmiş, kullanıla kullanıla Türkçenin diğer kelimeleri ile anlam ve ahenk birliği kurmuş yani kaynaşmış, beraberce bir anlatım gücü kazanmış kelimelerle ilgili bir rahatsızlığımız olamaz. Çünkü saf bir dil ancak bir kabile dili olabilir. Kaldı ki Türkçe akıp geldiği coğrafyalardan birçok kelime almış ve birçok kelimeyi de o coğrafyalara bırakıp gelmiştir. Önemli olan kelimelerin halkın kullanımını kazanmış olmasıdır. Dilimize mal olmuş kelimeleri kullanmaya devam edeceğiz. Çünkü bu kelimelerden bir kısmı geldiği dildeki anlamında kullanılmıyor. Tamamen bizim kelimemiz olmuştur. Hem anlam hem de söyleyiş bakımından Türkçenin malı olmuş kelimelerdir. İngilizce 17 dilin karması bir dildir. Keltçe dahil. Bugün bu dile başka dillerden giren kelimeler hiçbir rahatsızlık yaratmamaktadır.

*** Dergilerinizi Nurduran Duman adına Cumhuriyet gazetesinin adresine gönderebilirsiniz.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler