Sinemayı keşfe devam

Gişe başarısının yanı sıra eleştirmenlerin de baştacı ettiği az sayıdaki sinemacılardan birisi olan Oscar’lı Steven Soderbergh, adına düzenlenen bölüm vesilesiyle geldiği 30. Tokyo Film Festivali’nde biz gazetecilerle özel bir sohbete oturdu, yarın ABD’de sunulacak aplikasyonla seyircinin hikâyeye ortak olabileceği yeni mini dizisi “Mosaic”i heyecanla anlattı: “Mağara resimlerinin yeni teknolojideki karşılığı olacak, güzelliği basitliğinde, manası devamlılığında anlaşılacak.” Bu projenin sinemanın geleceğinde önemli bir adım olabileceğini söyleyen Soderbergh “Diğer sinemacıların tepkisini gerginlik ve heyecanla bekliyorum” diyerek sinemada yeni teknolojik arayışların illa da kötü bir şey olmadığını, bilakis keşfe devam etmek gerektiğini vurguladı.

Bilgisayar oyunlarında uzun zamandır kullanılan ‘kendi maceranı kendin seç’ teknolojisinden daha incelikli bir versiyonla seyirci karşına çıkacaklarını söyleyen Soderbergh “Oyunlarla aram pek yoktur aslında ama geliştirdiğimiz bu teknolojiyle dizinin bütünüyle uyuşacak şekilde seyirciye seçim olanakları sunabileceğiz ve aynı zamanda hikaye anlatımında kontrol yönetmen olarak hâlâ bende olacak. Teknoloji çok cazip ve sinemanın büyüsünü böylelikle çoğaltırız” dedi. Sharon Stone’un da rol aldığı dizinin bir cinayetle başladığını söylese de “Aslında tam bir gerilim değil, belki dram diyebiliriz” gibi fazla açıklayıcı olmayan bilgiler verdi ve öykünün sürprizini korumak istediğini söyledi. Altın Palmiyeli “Sex, Lies and Videotapes” ile adını duyuran ve “Trafik” ile aldığı en iyi yönetmen Oscar’ından sonra ‘süper kahraman filmlerim’ dediği “Ocean’s Eleven” maceralarıyla devasa gişe hasılatlarına imza atan Soderberg için başarının manası hedefe ulaşmak değil, bilakis ideallerini gerçekleştirdiği süreç, çalışmak ve çaba harcamak: “Ailem sayesinde bilgiye, deneyime ve işin kendisine odaklandım. Ödüller ve övgüler iyi gelir insana ama sonuçta geçicidir. Kalıcı olan işin verdiği zevk. Yoksa bu ödüller ‘Ayın Elemanı’ seçiminin sinema versiyonundan başka bir şey değil. Yarın en ufak başarısızlığınızda sizi harcarlar, ortada kalırsınız. Kimi zaman yerden yere vuruldum, kimi zaman iltifatlara boğuldum, en ihtiyaç duyduğum zaman da bile eleştirmenlerce harcandım. Çok acımasız bir piyasa ama işimi çok seviyorum ve yapabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.