'Yeniden Mavi Olacak Her şey' resim sergisi CreAtolye'de

CreAtolye'nin ev sahipliğinde düzenlenecek Ferahi Mengeş'in "Yeniden Mavi Olacak Her şey" adlı yağlı boya resim sergisi, 6-16 Nisan tarihlerinde ziyaret edilebilecek.

Seramik sanatçısı ve yazar Emre Zeytinoğlu, Mengeş'in resimlerini şu ifadelerle değerlendiyor:

Sanat tarihinin sayfaları, doğaya dair pek çok sanat yapıtı ile doludur kuşkusuz. Bu sayfalar arasında modern döneme ait olanlara baktığımızda ise, orada doğanın doğrudan bir temsili ile karşılaşmamız zordur. Modern dönemdeki yapıtların görüntüleri, daha önceki dönemlerde gördüğümüz birtakım manzaraların ötesine geçer. Yani bunlar doğanın görünür halini değil, bir duyguya dönüşmüş halini yaratmaya çalışmışlardır. Estetik kuramın temel söylemidir bu: “Sanat, doğanın mevcut durumunu değil, insan eliyle yaratılmış ideal durumunu yansıtır.”

İnsan eliyle yeniden yaratılmış doğa, bir sanatçının dalıp gittiği “doğa duygusu”ndan başka bir şey olamaz. “Pastoral” müzik parçalarına bakınız; o sesler arasında doğada duyduğunuz seslerden eser yoktur. Ne kuşların sesi, ne akan suların sesi, ne rüzgârın sesi, ne yağmurun sesi… Hiçbiri duyulmaz; ama algılanan ses blokları, bunların arasında bırakılan boşluklar ve zaman, doğanın verdiği duyguyu verebiliyorsa, işte o müzik parçası bir sanat yapıtıdır. Bir resim de böyledir; somut bir modeli olmayan bir doğa duygusudur o… Ve o resmin yaydığı haz, doğadan alınan hazzı sağlayabiliyorsa, o resim de bir sanat yapıtıdır.

Şimdi, Ferahi Mengeş’in bu sergideki resimlerine de böyle bakmalıyız. Tahmin ediyoruz ki o önce doğayı izlemekte, belki onu dinlemekte, belki bazı kokularını almakta, belki ona dokunmakta ve hatta belki de tadına bakmakta, oysa bunlarla yetinmeyip oradan algıladıklarını bir resimde duyguya dönüştürmektedir. Bir anlamda, doğanın ideasına doğru bir yolculuk teşebbüsü sayılabilir sanatçının yaptığı…

Ama burada, ilginç bir ayrıntı mevcut; sanatçı diyor ki: “Ben, önce doğayı izleyip sonra onun ideal halini ya da olması gereken halini resmetmiyorum; ben, doğayı zaten bir resim gibi algılıyorum ve zihnimde beliren görüntüyü aynen resmediyorum.” Demek ki genel olarak insanların algılama ve dönüştürme süreçlerinden farklı, tersine işleyen bir süreç var burada. Bu da biraz Romantik dönem sanatçıların tavrına benziyor; onlar da “dünya”yı mevcut durumu ile algılamazlardı, onu zihinlerinde kurdukları ideal haliyle izlerler ve sanki bir sanat yapıtı olarak seyrederlerdi.

Öyleyse, bu serginin adını oluşturan “Yeniden Mavi Olacak Her Şey” tümcesi, geleceğe yönelik bir tasavvur ya da iyi niyetli bir dilek olmaktan çıkıyor ve sanatçının zihninde biçimlenen bir görüntü olarak “şimdiki zaman”a dâhil oluyor. Dolayısıyla biz bu sergide, somut bir model halindeki doğayı aramayacağız, yalnızca sanatçının zihnindeki resimlerin yansımalarını, daha da açıkçası, zihinde ideal olarak belirmiş “doğanın mavisi”ni hissetmekle yetineceğiz.