Leyla'nın ölümüyle ilgili 7 sanık hakim karşısında

Ağrı’da 15 Haziran 2018 yılında Ramazan Bayramı’nda gittiği dedesinin köyünde kaybolan ve 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in ölümüyle ilgili biri tutuklu 7 sanığın bulunduğu davanın ikinci duruşması, Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Davada anne Şükran Aydemir, mahkeme başkanına ''Farz edin ki Leyla sizin kızınız” diyerek duruşma salonunu terk etti.

Yayınlanma: 21.02.2020 - 10:20
Abone Ol google-news

Nihat ve Şükran Aydemir çiftinin 15 Haziran 2018 tarihinde gittiği Bezirhane köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki kızları Leyla Aydemir'in ölümüyle ilgili biri tutuklu 7 sanık ikinci kez hakim karşısına çıktı. 

Minik Leyla'nın ölümüyle ilgili, “kasten adam öldürme” suçundan tutuklu yargılanan baba Nihat Aydemir'in amcasının oğlu Mehmet Ali Aydemir (28) 17 ay sonra serbest bırakıldı. İlk duruşmada ise amca Yusuf Aydemir tutuklanmıştı. Ayrıca tutuklu bulunan Yusuf Aydemir duruşmaya SEGBİS aracılığıyla bağlanacak.

ANNE SALONU TERK ETTİ

4 yaşındaki Leyla Aydemir cinayetiyle ilgili görülen davada anne Şükran Aydemir, mahkeme başkanına ''Farz edin ki Leyla sizin kızınız” diyerek duruşma salonunu terk etti. Anne Aydemir, duruşmaya katılmayacağını söyledi.

"KATİLLER VE ONLARI KORUYANLAR ADALET ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER"

Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği (UCİM) Genel Başkanı Saadet Özkan, öldürülen minik Leyla Aydemir'in katillerinin yargılandığı davaya ilişkin, "Katiller ve onları koruyanlar adalet önünde hesap verecekler. Devletin varlığı, yargının gücü ve adaletin mülkün temeli olduğunu unutturmayacağız." dedi.

Özkan, UCİM Derneği üyeleri, Ağrı ve Erzurum Barosu avukatlarıyla Ağrı'da bayram ziyareti için gittiği dedesinin köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cesedi bulunan Leyla Aydemir’in öldürülmesiyle ilgili Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmayı takip ettikten sonra adliye önünde gazetecilere açıklama yaptı.

Mahkeme heyetinin UCİM'in müdahillik talebini yine kabul etmediğini belirten Özkan, savcının geçen celse tutuklama talebinin olduğunu anımsatarak şöyle konuştu:

"Savcı bu sefer bazı tutuklamaları da kaldırdı. Burada da kafamızda soru işaretleri uyandı. Davada somutlaşmış durumların soyutlaştırılmış bir hale getiriliyor olmasını da anlamış değiliz. Yani bugün Leyla'nın katillerinin hep birlikte nasıl organize olduğunu görüyoruz. Biz organize olmuş katillere, organize edilmiş bir suça karşı buradayız. Organize edilmiş bir anlaşmaya karşı Leyla için sesimizi gür çıkaracağız. Bizim müdahillik talebimiz kabul edilmedi, konuşturulmadık bile. Leyla'yı örgütlü bir şekilde aç bıraktılar, dondurucuya koydular, ardından üstünden kıyafetleri çıkardılar. Sonrasında da bir suyun kenarına adice attılar. Katiller ve onları koruyanlar adalet önünde hesap verecekler. Devletin varlığı, yargının gücü ve adaletin mülkün temeli olduğunu unutturmayacağız."

UCİM Genel Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan ise Leyla cinayetinin takipçisi olacaklarını vurguladı.

STK'lerin ve medyanın bu ülkenin vicdanı olduğunu ifade eden Ceylan, "Biz, mahkeme heyetimiz de bu ülkenin, adaletinin de bu ülkenin vicdanı olmasını kabul ediyoruz. Bizleri buralardan uzak tutmaya çalışan insanlar kimler, bizleri neden istemiyorlar? 'Medya ve STK'ler gelmesin' diyorlar ama emin olun ki biz geleceğiz ve bu işin peşini bırakmayacağız. Bu ülke Leyla'yı hiç unutmadı. Biz bu ülkenin vicdanıyız. Leyla'nın katilleri ortaya çıkıncaya kadar ve tutuklanıncaya kadar bize rahat yok, bu ülkeye de uyku yok." diye konuştu.

UCİM Türkiye Hukuk Koordinatörü Adem Yaprak da sanık kürsüsünde yer alanların iyilik meleği olduklarını iddia ettiğini belirtti.

Bir çocuğun öldürüldüğüne işaret eden Yaprak, "Orada iyilik meleği varsa bir tek o çocuktu. Bizim için bu aşamadan sonra da Leyla'yı öldüren veya öldürenleri ortaya çıkaracak, ortaya çıkmasına yardımcı olacak birisi varsa o işte bizim için iyilik meleği olacak. Biz onu iyilik meleği olarak göreceğiz." ifadelerini kullandı.




Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler