Neden topluluk önünde konuşmaya korkarız?

İnsanların azımsanmayacak bir oran olan %40 ‘ı topluluk önünde konuşma korkusu yaşıyor ve bu korku uçak, yükseklik, örümcek, ölüm korkularının da önünde geliyor. Bu korku için ne yapılmalı?

Yayınlanma: 19.06.2015 - 12:38
Abone Ol google-news

Size söz verildi. Sahneye, platforma, kürsüye davet edildiniz. Konuşmaya başlayacaksınız ama vücuduz terlemeye, elleriniz titremeye, kalbiniz daha hızlı çarpmaya, başınız dönmeye başladı. Ne söyleyeceğinizi bile unuttunuz. Aklınızdan geçen şey bir an önce oradan uzaklaşmak, yok olmak, kaybolmak… Merak etmeyin, insanların azımsanmayacak bir oran olan %40 ‘ı topluluk önünde konuşma korkusu yaşıyor ve bu korku uçak, yükseklik, örümcek, ölüm korkularının da önünde geliyor. Bu korkunun sebepleri neler diye baktığımızda çeşitli olumsuz düşünce ve inanışlar olduğunu görüyoruz.

Bunlar ;

- Yanlış bir şey söyleyeceğim ve rezil olacağım

- Karşımdakiler kesin beni kötü bir şekilde yargılayacak

- İnsanların önünde küçük düşeceğim

- Başkaları kadar iyi konuşamıyorum

- Dinleyiciler beni anlamayacaklar

- İnsanlar bana gülecekler

- Komik duruma düşeceğim

- Ya takılırsam

- Dikkatim dağılır da bildiklerimi söyleyemezsem gibi düşüncelerdir.

Daha çok mükemmeliyetçi ve kendine karşı acımasız olan kişiler bu konuda daha hassas olurlar. Hata yapmasına çok izin verilmeden yetiştirilen kişilerde daha çok görülür.

Topluluk önünde rahat olabilmek için kendimizle değil çevreyle ilgilenmek gerekir. Topluluk önüne çıkıldığı zaman heyecanlanmak normaldir. Ancak bu durum korkuyla pekiştiğinde gittikçe artar. Bu nedenle heyecanı hissetmeye başladığınızda dikkati seyircilere veya başka bir yere odakladığınızda heyecanınız yavaş yavaş yatışmaya başlar ve kendinize güveniniz artar. Uzmanlardan çeşitli nefes ve gevşeme egzersizlerini öğrenerek bu konuşmaların öncesinde uygularsanız size yardımcı olacaktır. Tabi tüm bunlarla birlikte ezberlememek kaydıyla konuya iyi hazırlanmak da kendinize olan güveninizi arttırır. Konuşma öncesinde mümkünse konuşma yapacağınız salona önceden gitmek ve mekânı tanımak iyi hissettirir. Aynı şekilde konuşmayı yapacağınız kişilerle tanışmak da konuşmanızı yaparken tanıdık gözler görmek açısından iyi olabilir. Bunların dışında kendinizi başarılı bir konuşma yaparken hayal etmek ve herkesin sizin konuşmanızdan tatmin olduğunu, alkışladığını düşünmek olumlu bir başlangıca yardımcı olur. İyi bir sonuca ulaşmak için prova yapın ama ezberden kaçının. Ayrıca aşağıdaki noktalar da iyi bir konuşmaya yardımcı olacaktır.

- Göz kontağı kurun; Dinleyicilerle göz kontağı kurun ve herkese bakmaya çalışın.

- Sesinizi iyi kullanın; enerjinizi doğru kullanmalı ve bunu sesinize de yansıtmalısınız. Zaman zaman konuşma sırasında duraklayabilir, ses iniş çıkışlarını kullanabilirsiniz.

- Jest ve mimik kullanın; birçok konuşmacı beden dilini kullanırken zorlanır. Konuşmanızın provasını yaparken hareketlerinizi de işin içine katın.

- Kişisel deneyimlerinize yer verin; Bilgi vererek beyne, kişisel deneyimlerinize yer vererek insanların duygularına hitap edersiniz. Dinleyiciler kişisel hikayelerinize her zaman ilgi gösterirler. Böylece konuşmanız daha kalıcı bir etki bırakır.

- Giriş cümlenize renk katın; Konuşmanıza bir hikaye anlatarak, harekete geçirici bir soru sorarak, özlü bir sözle başlarsanız dinleyicilerin dikkatini en başından yakalayabilirsiniz.

- Konuşmanızı güzel sonlandırın ki, daha fazlasını dinlemek istesinler; Birçok konuşmacının yaptığı hatalardan biri konuşmaya soru-cevap bölümüyle son vermektir. Bu davranışın temposu gittikçe düşen bir kapanışa yol açacağı garantidir. Bunun yerine kendi kapanışınızı yapmalısınız. Bu kapanış dinleyicilerinizi şaşırtmalı, motive etmeli, konuşmayı büyük bir heyecanla terk etmelerini sağlamalıdır.

- Etrafınızı iyi kullanın; Tek bir yerde durmaktan kaçının. Sizin için ayrılan alanın mümkün olduğunca çoğunu kullanmaya çalışın. Hareket edin. Eğer küçük bir toplantı odasında veya bir masada konuşuyorsanız beden dilinizin güçlü olmasına önem verin.

- Teknolojiyi doğru kullanın, Slaytlarınızla değil, dinleyicinizle konuşun. Slaytlar kelimelerden değil grafiklerden oluşmalıdır.

- Heyecanlı olduğunuz için özür dilemeyin. Çoğu zaman dışarıdan bakıldığında heyecanlı olduğunuz belli olmaz. O yüzden eğer bunu belirtip olası yapacağınız hatalar için özür dilerseniz daha fazla hatalarınıza dikkat çekersiniz.

- Hata yapmaktan korkmayın; Hata yapmak çok normaldir. Herkes hata yapabilir. Hatanızı kolayca düzeltmeniz dinleyicinizi rahatlatacak ve sizinle daha iyi bir bağ kuracaktır.

Tüm bunlar üzerinde çalıştığınız halde yine de kontrol edemediğiniz bir heyecanınız varsa o zaman bir psikoterapistten yardım almanız en iyisi olacaktır. Örneğin, EMDR tedavisi bu tür konularda etkin  çalışan ve hızlı ilerleyen bir terapi yöntemidir.

Uzman Klinik Psikolog
Banu Akman ŞAHİN


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler