'O imamı açıkla'

Hukukçular davada karar vermek için Gülen’den görüş isteyen yargıcın açıklanmasını istedi.

Yayınlanma: 30.12.2013 - 21:54
Abone Ol google-news

Adalet Bakanlığı da yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in, cemaatin “Yargıtay’daki imamının” bir dosyayı Fethullah Gülen’e “görüş” için gönderdiğini açıklamasıyla yargıdaki cemaatçi yapılanma tartışması yeniden alevlenirken, kaç dosyada imamların karar verdiği sorusu gündeme geldi. Eski Yargıtay Başkanı, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk, Şahin’in açıklamalarına ilişkin şaşkınlık ve tepkisini, “Böyle şey olur mu? Yargıtay görüş almaz” sözleriyle dile getirdi. Şahin’in sorumlu konumlarda bulunmuş bir hukukçu olduğuna işaret eden Selçuk, “Dedikleri doğru ise bu yargıcı ilgili makamlara bildirmek zorundadır” dedi. Prof. Dr. Selçuk, Pensilvanya’dan görüş isteyen yargıcın anayasanın 138., Ceza Yargılama Yasası’nın 22. ve izleyen maddelerini, Türkiyece onaylanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nca benimsenmiş olan 2003 Bangalor Yargı Etiği İlkelerini hatta Mecelle’nin 1792 ve onu izleyen maddelerini çiğnediğini vurguladı. Selçuk, görüş soran yargıcın, eylemi kanıtlanırsa meslekten uzaklaştırılması gerektiğine işaret ederken “Çünkü yargıçlık mesleğini yürütme açısından yetersizdir böyle bir insan. Mesleğim adına çok utanç ve üzüntü duydum” dedi.

FEYZİOĞLU: DELİLLERİ ORTAYA KOY

TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu Başbakan’dan bakanlara, Başbakan adına konuşan danışmanlara kadar herkesin söylediği cümlelerin kamuoyu tarafından titizlikle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. “Bu tarzı ifadeler salt siyasi propaganda veya yürüyen yolsuzluk soruşturmasında bir savuşturma amacıyla dile getirilmemelidir. Özetle bunları söyleyenler delillerini de ortaya koymakla yükümlüdür” diyen Feyzioğlu, “Aksi takdirde bu cümlelerin sarf edilmesiyle yargıya ve kamu düzenine verilmiş olan zarar hiçbir şekilde giderilemez” uyarısında bulundu. Feyzioğlu bunun nedenini ise “Çünkü insanların akıllarında hangi soruşturmayı iktidar kanadının, hangi tarafı yürüttü? Hangi davada iktidar kanadının hangi tarafı etkli oldu, diye yargının bağımsızlığıyla, tarafsızlığıyla, hukuki güvenlik ilkesiyle asla bağdaştırılamayacak sorular belirir. Maalesef bu sorular, yapılan bu açıklamalar karışısında son derece meşru sorulardır” sözleriyle açıkladı.

KAZAN: ŞAHİN BİLDİKLERİMİZİ TESCİLLEDİ

Avukat Turgut Kazan 12 Eylül referandumundan sonraki HSYK’nin oluşturduğu Yargıtay’ın böyle bir yapı olduğunu hep anlattığını anımsatarak “Başbakan HSYK’yi kendi eline geçireceğini sandı, ama örgütlü olduğu için cemaate kaptırdı. Başbakan’ı uyardım; ‘Anayasanın yargıyla ilgili olan bölümlerini değiştirmezseniz ne kadar iyi bir anayasa yaparsanız yapın yargı başka yerlerde olur. Siz dokunulmazlığınız var sanıyorsunuz ama yarın tutuklanırsanız ben şaşırmayacağım’ demiştim” dedi. Şahin’in açıklamalarına hiç şaşırmadığını anlatan Kazan, şunları söyledi:

“Başbakan ‘kirli yapılanma’ diyor. Yapılanmayı çözmek için Van 100. Yıl dosyasını açın, Erzurum-Erzincan dosyasından başlayın. Oradan buraya gelirlerse her şeyi bulurlar. Başbakan’ı da göreve çağırıyorum: Yeni bir kurul oluşturulmalı, Savcılar Kurulu, Yargıçlar Kurulu olarak. Yargıtay’da yasal çözüm üretilmesi gerekir. Aksi halde yargıya güvenmek, adalete güvenmek hiçbir şekilde mümkün değildir. Şahin’in açıklamaları bizim bildiklerimizin tescillenmesidir. ”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler