Özlerken
Perşembe günleri, Aydın Emeç’le paylaştığım Kültür Servisi odasına getirdiği cuma yazılarını özlüyorum. Cumhuriyet Kitap’ın ilk dönemlerine yazdığı “Akan Zaman Duran Zaman”larını özlüyorum. Bazen gazetede, bazen Hacıbaba’da, bazen Refik’teki sohbetlerini özlüyorum.
Özlemimi, kimi zaman “Rahatı Kaçan Ağaç”la, “Göçebe Denizin Üstünde”yle, kimileyin “Teknenin Ölümü”yle, “Ölümsüzlük Ardında Gılgamış”la dindirmeye çalışıyorum.
Yine de, insanı afallatan, meraka yönelten, akıl açan, hemen her seferinde bir düşünce buluşunda bulunan sohbetlerini özlemeden edemiyorum.
Melih Cevdet’i, 100. yaş gününde, Turgay Fişekçi’nin onun dizeleri, sözleri, düşünceleri arasında gezinen; Ayşegül Yüksel’in onun oyunlarının gizlerini aralayan yazılarıyla selamlıyoruz.
En Çok Okunan Haberler
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- Şu pişkinliğe bakar mısınız!
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- Öğrenilmesi en zor dili açıkladı
- Milletvekili sayısı artacak
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Soylu geri mi dönüyor?
- Okyanus kadar derin 4 burç
- Eski çağ heykellerindeki penisler neden bu kadar küçük?