'Moral en büyük ilaç'

Meme kanseri tedavisinin ardından sağlığına kavuşan Cihan Alkan yaşadıklarını anlattı.

Yayınlanma: 01.01.2019 - 21:39
Abone Ol google-news

 

Cihan Alkan, 10 yıl önce memesindeki ağrıyla hastaneye başvurdu. Yapılan kontrollerde memesinde sıvı biriktiği söylendi, bir yıl takibin ardından “Artık sağlıklısın” denildi. Alkan, zaman zaman hissettiği ağrılar 2018’de sıklaşınca hastanenin yolunu tuttu ve yapılan tahlillerin ardından meme kanseri olduğunu öğrendi.

Alkan, “İlk başvurduğumuz hastanede ‘acilen ameliyat’ dediler. Ancak başvurduğum diğer hastanedeki doktorum önce kemoterapi, ardından da gerekirse ameliyat yapacaklarını söyledi. Hani ‘herkes doktorunu bulmalı’ derler ya, ben de doktorumu bu şekilde buldum işte. 10 yıl beni adım adım izleyen meme kanserini doktorlarımın ve ailemin desteğiyle atlattım” dedi.

‘Sıvı var’ denildi
Bir gece memesindeki ağrıyla uyandığını anlatan Alkan, “O dönemde zaman kaybetmeden hastaneye gittim. Mamografi ve ultrason çekildi. ‘Kötü bir durum yok ancak içeride büyük bir sıvı kitlesi var, takibe alalım’ dediler. Doktorum, büyüme olursa müdahale edileceğini söylemişti, bir yıl izlendi ve kitle küçülünce de sağlığıma kavuştuğum düşünüldü. Aradan geçen 9 yıllık sürede zaman zaman bir şeyler hissettim ama ‘yine su’ diyerek kendimi avuttum” diye konuştu. Alkan, bir gün spor yaparken memesinde sertlik hissettiğini ve yeniden doktora gittiğini anlatarak “Mamografiyi çeken kızın yüzünü görünce yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anladım” dedi.

‘Hayata küsmedim’
Doktorların o dönemde “acil ameliyat” dediğini anlatan Alkan, şöyle devam etti:
“Eşim araştırmadan ameliyatı kabul etmedi. Sonrasında Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı’yı bulduk ve muayene oldum. Doktorum ‘Önce kemoterapi uygulayarak kitleyi küçültelim, sonra geri kalan kısmını ameliyatla temizleriz’ dedi. Metin Bey, ardından beni Medikal Onkoloji Uzmanı Sinan Karaaslan’a yönlendirdi. Doktorlarım bana hep moral verdi. Teslim olmamam, umutsuzluğa kapılmamam gerektiğini söylediler. Kemoterapi süreci, tedavi dönemi gerçekten yorucuydu. Hayata küsmedim. Mücadele ettim, pes etmedim. Zaten eşim de pes etmeme müsaade etmedi. Bana, ‘Biz mücadeleyle kazanacağız’ dedi.

Kanser üçüncü evrede tespit edildi, daha erken gelseydim bu kadar zahmet çekmezdim. Erken tanı gerçekten çok önemliymiş. PET testimde bağırsaklarda da küçük polipler çıktı, kolonoskopi yapıldı. Poliplerin içinde kanser hücrelerine rastlandı ama yayılmadan alındı neyseki. 17 seans kemoterapi aldım. Zor bir süreçti, beni çok yoruyordu. Oğlum askerden terhis olmadan bir gün önce de kemoterapi almıştım. Eve geldiğinde sevdiği yemekleri hazırlamıştık, evimiz de kalabalıktı. Ben mutfağı bahane edip, arka odada dinleniyordum. Saçlarımdan dolayı baş-örtüsü de takmıştım.

‘Saçım yandı dedim’
Herkes ayrılıp, kalabalık dağılınca oğlum, ‘Anne hayırdır, neden başörtü taktın?’ diye sordu. ‘Kuaförde saçım yandı’ dedim, nasıl saklayacağımı bilemedim... Ancak daha fazla saklayamayacaığımı anladım ve oğluma da anlatmaya karar verdim. İki oğlum var. Bu süreçte çocuklarım ve eşim en büyük destekçilerim oldu. Çocuklarım çok etkilendi, özellikle küçük oğlum okulda zorlandı. Ancak onlara hep iyileşeceğimi söyledim ve moral verdim. Birlikte zor günleri atlattık.

Bu hastalıkla mücadele etmek için pes etmemek, hayata bağlanmak gerekiyor. Moral en büyük ilaç. Bu hastalık bana kendimi sevmeyi öğretti. Sevdiklerimin yanında olmak, onlara faydalı olmak adına sağlığımı korumayı öğrendim.”


‘Düzenli muayene önemli’

Prof. Dr. Metin Çakmakçı (Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı ve Meme Sağlığı Merkezi Direktörü): “Yaşla birlikte meme kanserinin görülme sıklığı da artıyor. Bu nedenle 40 yaşından sonra yılda bir kez yapılacak düzenli muayene ve mamografi ile tümör erken belirtileriyle yakalanabilir. Cihan Alkan’da kanser üçüncü evrede tespit edildi. Hastamız, kanserle mücadelede pes etmedi ve kanseri kontrol altına almayı başardı. Şu an sağlığı gayet iyi, kontrollere geliyor.”

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler