Otizmle yaşamayı kolaylaştırın

Hiperaktivite, dikkat eksikliği, otizm, davranış problemleri yaşayan çocuklara uygulanan “Duyu Bütünleme Terapisi”, bu konuda eğitimli uzmanlarca yapılırsa faydalı olabiliyor.

Yayınlanma: 23.10.2017 - 21:59
Abone Ol google-news

Otizm başta olmak üzere gelişimsel zorlukları olan birçok bireyde duyusal işlev temelli duygusal, davranışsal ve motor problemler görülebiliyor. Bu çocuklar bazen bir, bazen birden fazla duyusal uyarıya olması gerekenden fazla ya da olması gerekenden az tepki verebiliyorlar. Bazen de duyusal bilginin ayrıntılarını (nereye dokunulduğunu, sesin yönü, hareketin hızı gibi) algılamakta zorluklar yaşayabiliyorlar. Duyu Bütünleme Derneği Başkanı Dr. Fizyoterapist Aymen Balıkçı, otizmde duyu bütünleme terapisinin müdahale sürecinin önemli bir parçası olduğunu belirterek “Duyu bütünleme terapisi çocuğun güçlü yanları ile zorluk alanlarının bir dizi değerlendirme sonucunda belirlenmesi ve bir program düzenlenmesi sonucunda uygulanır. Bu terapi modeli bu eğitimi uluslararası standartlarda almış fizyoterapist ve ergoterapistler tarafından yapılırsa başarılı olur” diyor. “Duyu Bütünleme Bozukluğu (DBB)” da son yıllarda daha sıklıkla gündeme geliyor. DBB olan çocukların dikkat ve davranış, sosyal beceriler veya öz güven, oyun becerileri, motor becerileri, günlük yaşam becerileri (örneğin beslenme veya giyinme), uyku, yemek yeme, dışkılama alanlarında sıklıkla problemler yaşadığı belirtiliyor. Bütün alanlardaki katılımı zorlaştıran, DBB herhangi bir tanı grubuna dahil olmayan ve normal gelişim gösterdiği düşünülen çocuklarda yüzde 16-24 oranında görülen bir durum olarak belirtiliyor. Bununla birlikte otizm spektrum bozukluğu tanısı alan bireylerde yüzde 90’ın üzerinde görüldüğü kaydediliyor.

Yaşıtlarından farklıdırlar

Aymen Balıkçı, DBB bozukluğu olan çocukların sosyal katılım ile ilgili zorluklar sergileyebileceklerini belirterek “DBB olan çocukların kendini sakinleştirebilme, dikkatini sürdürme, duygu ve davranışlarını organize etme ile yeni motor becerileri öğrenme noktasında yaşıtlarına göre zorlanmaktadırlar. Otizm spektrum bozukluğu olan bireyler açısından bakıldığında hem duyusal uyaranlara verdikleri normalin dışındaki tepkilerin hem de yeni motor beceri öğrenmedeki güçlükleri ile ilişkili sosyal katılımın etkilendiği görülmektedir. Bu noktada duyu bütünleme terapi modelini sosyal alanın desteklenmesi için oldukça önem kazandığını belirtmektedir” değerlendirmesini yapıyor.

‘Hedef duyusal gelişim’

Balıkçı, özetle şu bilgileri paylaşıyor: “Terapi esnasında çocuklar duyusal deneyim sağlayan birçok şey yaparlar. Terapistler çalıştıkları çocukların zayıf gelişen duyu-motor fonksiyonlarının farkındadırlar ve çocukları ihtiyaçlarını kapsayan aktivitelere katılmaları noktasında desteklerler. Terapi odalarında güvenliği sağlamak üzere kalın minderli zeminler, değişik amaçları ve işlevleri olan salıncaklar, tüneller, trambolin, top havuzu, tırmanma alanları, değişik toplar, değişik dokulara sahip zeminler bulunur. Bilinenin aksine ışıklı, değişik müzik ya da seslerin olduğu bir oda değildir, ya da fırça yapma gibi duyusal uyarma şeklinde değildir duyu bütünleme terapisi. Ayres’in duyu bütünleme modeli yaşamın erken döneminde gelişen ve önemli derecede işlevselliği olan dokunma, denge ve hareket duyularının kullanıldığı, çocukların aktif ve mutlu olduğu bir süreçtir. Hedef aynı olsa bile, hiçbir seans bir öncekine benzemez ya da bir protokol şeklinde değildir”

'Fayda görecektir'

Otizmli bireylerin zayıf duyusal işlevler gösterdiklerini anımsatan Balıkçı, şunları anlatıyor: “Bu çocuklar zayıf duyusal işleyişe sahiptirler ve duyusal uyaranlara normalin dışında reaksiyonlar gösterebilirler. Ayrıca, olağandışı duyusal reaksiyonlar ve yetersiz duyusal işleyiş de gösterebilirler. Eğer bir çocuk duyusal uyaranlara atipik reaksiyonlar gösteriyorsa (bazı duyusal uyaranlara zayıf ya da aşırı cevaplar veriyorsa, ağrıya toleransı düşükse ya da ses veya dokunmaya anormal tepkileri varsa) duyu bütünleme terapisinden fayda görecektir. Bu çocukların multidisipliner bir ekipten müdahale alması gerekir. Bu ekip ve çalışmaların içinde çocuk nörologları, çocuk psikiyatristleri, psikologlar, özel eğitim uzmanları, ergoterapistler/fizyoterapistler, dil ve konuşma terapistleri bulunmaktadır.”

Duyu bütünleme nedir?

Her gün çevremizi deneyimler ve çevremizden gelen duyusal bilgileri (görme, işitme, dokunma, tat, koku, denge, kas, hareket, eklem duyuları) yorumlarız. Bütün bu duyular bize kendi vücudumuz ve çevre hakkında bilgi sağlar. Beynimizin gelen duyusal bilgileri düzenlediği ve yorumladığı bu sürece Duyu Bütünleme adı veriliyor. Çocukların çoğunda duyu bütünleme tipik çocukluk deneyimleri ile gelişiyor. Örneğin çocuklar, koşma, sallanma ve yuvarlanma gibi aktiviteler ile vücutlarının uzaydaki konumu hakkında bilgi kazanıyor. Bu bilgi onların dünyada güvenli bir şekilde gezinmelerine yardımcı oluyor. Örneğin; yolun karşı tarafına güvenli bir şekilde geçmek gibi... Bununla birlikte bazı çocukların her gün kü duyusal bilgiyi düzenleme becerisi olması gerektiği gibi gelişmeyebiliyor. Ve bunun sonucu olarak, oyun, giyinme, yemek yeme ve sakin durabilme gibi günlük yaşam aktivitelerinde zorluklar ile sonuçlanabiliyor. Bu durum çocukta duyu bütünleme ile ilgili problemler olduğunu gösteriyor. Bu problem sıklıkla duyu bütünleme bozukluğu ya da duyusal işlemleme bozukluğu olarak tanımlanıyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler