Prematüre hikâyeler

Ülkemizde her yıl 150 bin prematüre bebek dünyaya geliyor. Erken doğum oranında dünyada 56. sıradayız.

Yayınlanma: 15.11.2017 - 21:27
Abone Ol google-news

Ülkemizde yılda 1.5 milyon bebek dünyaya geliyor ve bunların da yaklaşık 150 bini, 37 haftanın altında yani erken doğan (prematüre) bebek. Prematüre bebeklerde akciğer, beyin, kalp, böbrek, göz, zihinsel gelişim gibi problemler görülebiliyor. Bu nedenle bu bebeklerin dünyaya geldiği hastanelerdeki ilk bakım ve tedavileri oldukça önemli. Özellikle yeni doğan yoğun bakım uzmanı ve ekipmanları hayati önem taşıyor. Prematüre bebek sahibi aileler sürecin zor ve sabır istediğini belirterek “Sabırlı olun, iç sesinizi dinleyin, doktorunuza güvenin” diyorlar.

Aileler anlatıyor

Prematüre bebeklerin hepsinin farklı bir hikâyesi var. Kimi bir avuç büyüklüğünde doğmuş, kimi ikiz, kimi böbrek nakilli annesi tarafından bin bir güçlükle dünyaya getirilmiş... “17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nde İstanbul’da bir araya gelen prematüre bebek sahibi aileler, yaşadıklarını anlattı. Eczacı Fatma Yasemin Okur Ay Ak, prematüre çocuk sahibi annelerden biri. İkizleri Sami Yusuf ve Hale Rüveyda’nın (8) 27 haftalık dünyaya geldiğini anlatan anne, şunları söylüyor: “Eczaneyi devredeyim, son 3 ayımı yatarak geçireyim’ diyordum. Devir işleri sırasında çok yoruldum, bu süreçte birden doğum başladı. Hastaneye yatırıldım, bir hafta sonra doğuma alındım. İkizlerim 2,5 ay kadar kuvözde kaldı. Doğumdan sonra ‘acaba yaşamayacaklar mı?’ korkusu yaşadım. Doktorum ‘siz güçlü olursanız, onlar da güçlü olur. Üzülürsen süt kesilir, yapacağın en büyük katkıyı yapamazsın’ dedi. Elimden geldiğince öyle davrandım, şimdi gayet sağlıklılar.”

‘Donör anne sütü verdik’

Filiz Çetin de oğulları Ekin ve Deniz’in (5) 31 haftalık dünyaya geldiğini söyleyerek “Deniz 1 kilo, Ekin 1 kilo 600 gram doğdu. Zor bir süreçti. 21 gün kuvözde kaldılar. Çocuklarımı ilk kez anneler gününde kucağıma almıştım. Duygusal zamanlar yaşadım. Hemen sütüm gelmedi. Çok küçük oldukları için mama vermemek adına donör anne sütü bulmaya karar verdik. 3 farklı annemiz vardı, yaklaşık 2 hafta süt verdiler. Bunun psikolojisi bir anne için çok ağırdır. Bu süreçte prematüre bebek sahibi olan annelere şunu söylemek istiyorum: Sabırlı olun, doktorunuza güvenin, iç sesinizi dinleyin” diyor.

Özge Erken de 30 haftalık doğum yapan annelerden biri. 25 gün yoğun bakımda kalan oğlu şu an 6 aylık. Erken, yaşadıklarını şöyle özetliyor: “Hamilelikte herhangi bir sorunum yoktu. İş yerim ile evim uzaktı. Zamanımın büyük kısmı yolda geçtiğim için doktor bu durumu strese bağladı. Prematüre bebek annesi olmadan bu durumu da anlamak zor. Hastaneye ziyarete gelenler, ‘bebek nerede’ diye sorduklarında üzülüyordum. Doğumdan 2 gün sonra hastaneden çıktım ve eve kucağımda bebek olmadan döndüm. O günler çok zordu...”

Yenidoğan uzman sayısı az

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ercan Tutak, prematüre bebeklerin doğduktan sonra mutlaka kuvöze konulması gerektiğini belirterek, asıl önemli olanın prematüre doğumların önlenmesi olduğunu vurguluyor. Memorial Şişli Hastanesi’nin Yenidoğan ve Yoğun Bakım Sorumlusu da olan Tutak, özetle şuları söylüyor: “Erken doğumun yüzde 40-50’sinin nedeni bilinmiyor. Geri kalan kısmını da anneye ait hastalıklar olabiliyor. Mesela annenin kronik hipertansiyonunun olması, rahimden kaynaklanan sebepler, annenin geçirdiği semptomlar, sigara kullanımı, çoklu hamilelik gibi. Ülkemizde yenidoğan yoğun bakımlarda çalışacak uzman ve deneyimli hemşire azlığı var. Eğer bu çocukların doğduğu merkezde yoğun bakımda yeterli ekipmanı ve tecrübeli ekibi varsa sorun yaşanmıyor.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler