Şam’a gideceklerdi Süleyman Şah geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun Suriye politikası hayal kırıklıkları ile dolu. Emevi Camii’nde namaz kılmaktan türbe taşımaya gelen süreçte savunulan tezlerin tam aksi gerçekleşti.

Yayınlanma: 24.02.2015 - 21:54
Abone Ol google-news

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad arasında bir süre esen bahar rüzgârları çoktan yerini savaşa bıraktı. Erdoğan’ın ailecek Esad’a yaptığı ziyaret de, Esad ailesinin Bodrum tatilleri de mazide kaldı. İki ülke arasındaki ortak bakanlar kurulu toplantıları, imza atılan 50’den fazla belge hayata geçirilemedi. Suriye’de Mart 2011’de başlayan gerginliğin ardından Davutoğlu’nun, ağustos ayındaki Esad görüşmesi sonrasında Şam ile ipler atıldı. O tarihten sonra Erdoğan ve Davutoğlu, bir yandan Suriyeli muhalifleri bir yandan da uluslararası toplumu örgütlemeye çalıştı. Ancak bu hayallar geçen 4 yılda sahada bambaşka gerçekleri ortaya çıkardı. AKP hükümetinin, 2011’den bu “inişli çıkışlı” Suriye politikası ve yaşadığı “stratejik” hayal kırıklıkları şöyle oldu:

 

2012 SURİYE’DE GÜVENLİ BÖLGE İÇİN BATI’YI İKNA EDEMEDİLER

Davutoğlu (27 Temmuz 2012): (PYD’nin özerklik ilanı için açıklamaları konusunda) Sınırlarımızda böyle bir yapılanmaya izin vermeyiz. Biz PKK’yi tehdit olarak kabul ederiz. Suriye’nin kuzeyinde, bir köyde de olsa her tür “terörist” yapılanmayı risk olarak görürüz.

Gerçek: Suriye Kürtlerinin özerklik taleplerine karşı söylenen bu sözlere karşın, Türkiye’nin sınırında Kobani kantonu bulunuyor.

Davutoğlu (31 Temmuz 2012): Türkiye’deki Suriyelilerin sayısı 100 bini geçerse, Suriye içinde güvenli bölge kurulabilir.

Gerçek: Türkiye Suriye içerisinde güvenli bölgelerin oluşması için Batı’yı ikna etmeye çalışıyor.

Davutoğlu (24 Ağustos 2012): Biz Suriye’de bütün alternatifi deneyerek bugünlere geldik ama bu sancılı sürecin çok uzun süreceğini düşünmüyorum.

Gerçek: Türkiye artık Suriye’deki iç savaşın kısa dönemde son bulmayacağını bilerek hareket ediyor. Süleyman Şah Türbesi’ni de bu amaçla taşıdı.

Davutoğlu (24 Ağustos 2012): Esad’ın ne zaman gideceğine yönelik bir zaman tayin etmedim ama kendi halkına yabancılaşan rejim ayakta kalamaz.

Gerçek: BM Temsilcisi De Mistura, 14 Şubat 2015 tarihli raporunda ilk defa açıkça Esad’ın “çözümün önemli bir tarafı” olduğunu söyledi.

Erdoğan (5 Eylül 2012): İnşallah en kısa zamanda Şam’a gidecek, kardeşlerimizle kucaklaşacağız. Selahaddin Eyyubi’nin kabri başında fatiha okuyacak, Emevi Camii’nde namazımızı kılacağız. Bilali Habeşi’nin türbesinde, Süleymaniye Külliyesi’nde kardeşliğimiz için dua edeceğiz.

Gerçek: Türkiye ile Suriye arasındaki tüm ilişkiler koptu.

Egemen Bağış (6 Ekim 2012): İstersek Suriye’yi birkaç saat içinde yerle bir ederiz.

Gerçek:Türkiye Suriye’ye müdahaleden, sınırları bombalandığında dahi kaçındı.

 

2013 TÜRKİYE IŞİD’E KATILMAK İSTEYENLERİN GEÇİŞ NOKTASI

Erdoğan (9 Mayıs 2013): Rejimin kimyasal silah kullandığı açıkça ortada. Başkan Obama’nın kimyasal silahların kullanımı ile ilgili çizdiği kırmızı çizgi çoktan aşıldı. Artık yolun sonundayız.

Gerçek: Erdoğan, Obama’yı operasyona ikna edemedi. Suriye’nin kimyasal silahları imha süreci tam olarak denetlenemedi, Esad iktidarını sürdürüyor.

Davutoğlu (18 Temmuz 2013): (Rojava’da özerklik girişimleri) Bu emrivakinin tanınmasını, bırakın aksine çok daha yoğun çatışmalara sebebiyet verir.

Gerçek: Ocak 2014’te Rojava’da 3 kanton özerklik ilan etti.

Davutoğlu: (25 Temmuz 2013): (Suriyeli muhalifleri kast ederek) Bütün grupları tek bir çatı altında bir araya getirmek için ne gerekirse yaparız. Kürtlerin Suriye muhalefeti dışında kalmasını istemiyoruz.

Gerçek: Suriye muhalefetindeki bölünmüşlük hâlâ devam ediyor. Kürt gruplar ise Suriye muhalefetine hiç katılmadı.

Erdoğan (7 Kasım 2013): Nusra gibi Kaide gibi örgütlerin ülkemizde barınmaları söz konusu olamaz, aksine bunlara yönelik herhangi bir yapılanma olursa, bölücü terör örgütleriyle verdiğimiz mücadele neyse onlar da aynı mücadeleye tabidir, onlara da gereken uygulamayı bugüne kadar hep yapmışızdır, yaparız.

Gerçek: Türkiye, bugün IŞİD’e katılmak isteyen yabancıların en önemli transit noktası ve Ankara da Batı ile işbirliği yapmaya başladı.

 

2014 ‘3 SAATTE ŞAM’A VARIRIZ’ DEDİLER 9 SAATTE TÜRBEYE GİTTİLER

Erdoğan (25 Temmuz 2014): (Adana’da yakalanan MİT TIR’ları için) O TIR’lar Türkmenlere yardım götürüyordu.

Gerçek: MİT TIR’larıyla yapılan silah ve mühimmat yardımlarının Ansar El İslam örgütüne gittiği ortaya çıktı.

Yalçın Akdoğan (1 Ekim 2014): PYD ile görüşme için şartlar değişmedi.

Gerçek: Türkiye, Süleyman Şah’ı tahliye etmek için Kobani’den geçti ve bunu PYD yönetimine bildirdi. Genelkurmay Başkanı

Necdet Özel (2 Ekim 2014): (Süleyman Şah’taki askerler için) Sizden gelecek tek bir haberle, Silahlı Kuvvetlerimizin anında yanınızda olacağının güvenini içinizde hissedin.

Gerçek: Türkiye Süleyman Şah operasyonunun tahliyesini ancak 9 saatte yapabildi.

Şamil Tayyar (AKP Gaziantep Milletvekili): İstesek 3 saatte Şam’a varırız.

Gerçek: Türkiye, 3 saatte Şam’a giremedi ama Suriye topraklarındaki Süleyman Şah türbesini ve kutsal emanetleri 9 saatlik operasyonla taşımak zorunda kaldı.

Davutoğlu (27 Mart 2014): (Dışişleri Bakanlığı’ndaki ses kaydının sızması üzerine) Hiç kimse tereddüt içinde olmasın ki bu saldırıyı gerçekleştirenler en açık ve net tavrı göreceklerdir.

Gerçek: Ses kaydını kimin sızdırdığı hâlâ bulunamadı. Hükümet sadece Fethullah Gülen cemaatini suçladı. Bir soruşturma başlatıldığı söylense de soruşturmanın sonucu açıklanmadı.

Erdoğan (23 Ekim 2014): PYD’nin terör örgütüdür. PYD’ye ve IŞİD terör örgütüne geçen silahlarla ilgili olarak Türkiye bu işe olumlu baktı mı? Hayır bakmadı. Türkiye’ye rağmen Amerika bu işi yapmıştır.

Gerçek: IŞİD’in Kobani’ye ilerlemesi üzerine ABD, Türkiye’ye baskı yaptı ve Türkiye karşı çıkmasına karşın Kobani için koridor açmak zorunda kaldı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler