Selen Seyven: Bu ülkenin kadınlarından korktular

Gain'de yayınlanan Ex Aşkım'da 'Gül' karakterini canlandıran Selen Seyven: Eğitimden ve medeniyetten uzak bir düşünce kalıbıyla cahil diyebileceğimiz bir kesimin şiddete teşvik edildiğini görüyorum.

Yayınlanma: 12.06.2021 - 16:02
Selen Seyven: Bu ülkenin kadınlarından korktular
Abone Ol google-news

9 yaşındayken dayısını tiyatroda Kral Lear’ın soytarısı rolünde izlediğinden beri oyuncu olma hayali kurar Selen Seyven. Çalışmaya başlıyorlar, dayısı senden olmaz diyor. Koç burcu Seyven bu lafı duyunca başlıyor bir inatlaşma. Yolculuğu bugüne kadar sürüyor. TV dizisi Avlu'da tecavüzcüsünü öldürüp hapse düşen Heves'i canlandırdı. Dijital platformda yayınlanan Hükümsüz'de cinayete kurban giden kanser hastası Ayşe'yi... Son olarak Gain'de yayınlanan Ex Aşkım'da "hafızasını sildiren" eski sevgilisiyle bir kafede karşılaştı, Gül olarak... 35 yaşındaki Seyven geçen yıl evlendi. Şimdi bebek bekliyor. İzmir'de yaşayan oyuncuyla mail üzerinden sohbet ettik... 

-Nasılsınız, pandemi dönemini nasıl geçirdiniz?

Teşekkür ederim iyiyim. Pandemi başladığında bambaşkaydı şimdi çok daha başka bir süreç haline geldi ama olabildiğince tedbirli geçiyor.

-Geçen yıl evlendiniz, evlilik nasıl gidiyor? Birbirinizde neler keşfettiniz?

Pandemi başlarında nisan ayında tanıştık eşimle ve o andan itibaren hayatlarımızı birleştirmeye karar verip evlendik. Birbirimizi hep tanıyormuş gibi hissettiğimiz, aidiyet duygusu yüksek bir ilişki bizim ilişkimiz. İkimiz de evliliğin aslında hayatın güvenli bir alanı olduğunu keşfettik diyebilirim. Bu kurum içinde bence önce kendimizi sonra birbirimizi daha iyi anlayıp tanıdığımızı söyleyebilirim. Belki pandemisiz hayatlarımızda beraber olamayacağımız kadar çok zamanı birbirimize verebilme şansımız oldu. 

-Eşinizle pandemi döneminin başında gittiğiniz Fethiye'de tanışıyorsunuz. Anlatır mısınız öykünüzü kısaca…

Ben pandemi yasakları yoğunca başlamadan hemen önce yani geçen yıl mart ayı sonlarına doğru Fethiye’ye gittim. Tamamen her yıl doğum günümde bir ritüel haline gelmiş Fethiye/Kabak gezi alışkanlığım yüzünden.. O zamanlar daha şehirler arası yolculuklar yasaklanmamıştı ki benim gidişimle tüm uçuşlar ve karayolları kapandı dolayısıyla ben de orada mahsur kalmış oldum. Eşim işinden dolayı Alanya’da olduğu için bir şekilde yollarımız Kabak koyunda kesişti. Ve aşık olduk.

- Ve bir bebek bekliyorsunuz. Cinsiyeti belli mi? Nasıl duygular içindesiniz?

Erkek. Tuhaf, heyecanlı, aşırı mutlu ve bir o kadar endişeliyim daha önce hissetmediğim kadar yoğun bütün duygularım ama bu sanırım tamamen hormonal. Ve tabii annemi daha iyi anlamaya başladım.

 -Nasıl karar verdiniz  planlı bir bebek miydi?

Tanışmamızdan kısa bir süre sonra karar verdik diyebilirim. Birlikte dünyayı gezme planımız pandemi koşullarında zor olacağı için çocuk sahibi olma isteğini öne çekip dünyayı çocuğumuzla beraber gezeriz dedik. Evlendikten 5 ay sonra da güzel haberi aldık.

-Annelik heyecanıyla kendinizde neler gözlemlediniz, mesela endişeli biri mi oldunuz yoksa tam tersi mi?

İlk haftalar pek annelik hissiyatı gelmemişti ama şimdi hâlâ yolda olsa da çok büyük endişeler taşıyorum tabi. Hem dünyanın hem de ülkemizin kara bir deliğe dönmüş durumu nedeniyle. Daha önce kendi geleceğim, hedeflerim ve hayallerim için yaşarken şimdi ben kesinlikle ikinci plandayım. Daha çocuk doğmadı okulu tartışma konusu derler ya o sularda yüzüyoruz.

- Oyunculuğa gelelim... En son Gain'de yayınlanan mini dizi Ex Aşkım'da rol aldınız. Hemen sorayım ex'ten next olur mu? Olursa da o ilişki yürür mü?

Neden olmasın? Bence bu kişiden kişiye değişen bir algı. Kimi insanlar ilişkiler içinde olgunlaşıyorlar. Benim ikinci hatta üçüncü kez tekrar evlenen ve hâlâ birlikte ve aşık olan arkadaşlarım var. Zaman geçip yaş aldıkça daha çok sarıldılar ilişkilerine. Bazı insanlar da böyle yaşayabiliyor aşklarını..

- Pandemi döneminde aşklar şekil değiştirdi, başlayacak gibi olanlar başlayamadan bitti. Sorunlu şekilde yürüyenler sona erdi. Dijital aşklar ise fazlalaştı... Siz bu dönemde çevrenizde neler gözlemlediniz? 

Dürüst olmak gerekirse çevremde başlamadan biten veya sona eren ilişki gözlemlemedim. Ama insanların samimiyetlerini yitirdiklerinin farkındayım. 

- Yani aşklar giderek imkansızlaşıyor mu? 

Öyle sanki. Kimse yeni serüvenlere atılmak istemiyor. İnsanlar ya garantici duygulara teslim ettiler kendilerini ya da sahte sevgiler besledikleri gelip geçici ilişkilerde yıpranıp gerçek aşk duygusundan uzaklaşıyorlar. Ama bu biraz da yüzyılla ilgili bence. Dijitalleşen sanal bir dünyada gerçeklik kavramlarımız yer değiştiriyor.

- Avlu'da canlandırdığınız Heves karakteri tecavüzcüsünü öldürüp hapse giren bir kadındı. Dizi hâlâ güncelliğini koruyor. İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlükten kalkmasına çok az bir süre kaldı. Bir kadın olarak neler hissediyorsunuz?

Eğitimden ve medeniyetten uzak bir düşünce kalıbıyla cahil diyebileceğimiz bir kesimin şiddete teşvik edildiğini görüyorum. Cezasız bırakılan katillerin sokaklarda olduğu ve günde 2 kadın cinayeti yaşanan bu ülkede bunun için bir şey yapılması gerek diye düşünüyorum. Bu anlamda birçok şeyi değiştirecek İstanbul Sözleşmesi’nde red durumu olması çok acı ve kabul edilemez bence. Tabii ki kızgın ve çok üzgünüm..

- Heves sizde ne izler bıraktı? 

Heves canım Heves. Harika anılar, okul gibi set ortamı ve iyi ki yapmışım dediğim müthiş bir memnuniyet bıraktı. 

- Güçlü kadın öyküleri televizyonda da sinemada da giderek artıyor. Hatta sırf kadın karakterlerle yürüyen diziler var. Kadının gücünün yeni mi farkına varıldı sizce?

Hayır, bence hep farkındaydık. Cumhuriyet’ten bu yana. Hatta bu ülkenin kadınlarından çok korkulduğunu, sırf bu sebepten bastırılmaya ikinci sınıf insan muamelesi yapılmaya çalışıldığını düşünüyorum. Çok absürt şeyler yaşadım televizyonda, kanallardan gelen kadın kadına, kadın adama hatta kadın kendine tokat atamaz gibi sahne değişimlerine gidildiğine şahitlik ettim. Çekilen kavga sahnelerinin kadını güçlü gösterdiği için atıldığını gördüm. Kadının gücünün hep farkında olup anaerkil kültürümüzün ataerkile evrildiğini gördü bu topraklar. Yani hep farkındaydık ama şimdi engel olmadığımız için artış gösteriyor olabilir.

- Sizin kadın kahramanınız kim? Neden? 

Agnes Varda.. Bence sinemada ve dünyada kadının vizyonunu kendi diliyle ve tarzıyla bambaşka bir kulvara taşımış deliliğin sınırlarında özgürce dolaşmış bir dehaydı.

- Yeni projeler var mı, hangi öykülerde sizi izleyeceğiz. 

Var. Harika bir çocuk projemiz var önümüzdeki 1 seneyi kendisine ayırmayı planlıyorum. Annelik 35 yaşımda gelen muazzam bir proje oldu. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler