‘Sınır’sız eziyet: 24 saat bekletip sınırı öyle açtılar

IŞİD dehşetinden kaçıp Şanlıurfa sınırına dayanan beş bin Suriyeli Kürt aç, susuz ve çaresiz olarak 24 saat tel örgülerin ardında mayınlı arazide bekletildi. Sınırın açılmasını isteyen köylülere biber gazı atıldı, panikleyen Suriyeli bir kadın kaçarken mayına bastı ve ağır yaralandı. Açlıktan bayılmalar başlarken tel örgüler kaldırıldı.

Yayınlanma: 19.09.2014 - 21:13
Abone Ol google-news

Irak’ta olduğu gibi Suriye’nin Rojava bölgesinde de IŞİD’den kaçan binlerce Suriyeli Kürt, 24 saat mayınlı arazide “Arafta bekler gibi” aç ve açıkta tutulduktan sonra dün nihayet Türkiye’ye girebildi. Çoğunluğu kadın ve çocuk olan insanlar, açlıktan ve susuzluktan birer birer bayılmaya başladıkları sırada ve Türkiye sınırdaki protestolara biber gazlı müdahale edildikten sonra Kobani’ye doğru kaçan bir kadının mayına basarak ağır yaralanmasından sonra tel örgüler “şimdilik” kaldırıldı. Suriye’nin Rojava bölgesinin Kobani kantonunda IŞİD’in saldırılarından kaçan binlerce Kürt, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı Dikmetaş (Oğan) köyünün hemen karşısındaki mayınlı bölgede bekliyor. Önceki gece yarısına kadar sıfır noktasından yükselen çocuk sesleri ve toz bulutu içinde onların ne olacakları konusundaki belirsizliğe tanıklık ettik. Güneşin aydınlığı sorunlarını çözmeye yetmiyordu.

Tellerden atılan ekmekler

Bazılarının üç gündür oturduğu mayınlı bölgede, ekmekleri tükenmiş, tek çare olarak Türkiye’den uzatılacak yardım eli kalmıştı. Ancak Türkiye henüz onlara kucak açmıyordu. Bir ara güneş yükseldiğinde, bir su tankeri kalabalığın içinde dolaşıp ısınmış sudan dağıttı. Az sonra da mavi poşetlere
konulmuş katıksız ekmeklerin tel örgülerin üzerinden atıldığını gördük. Ekmekler atıldıkça düştüğü yerde kalabalık hareketleniyor, sonra yeni poşetin
atılmasını isteyen elleri görüyorduk.

Öğlene doğru güneş iyice yükseldiğinde, bir yandan sıcak, bir yandan açlık, kalabalığı tamamen etkisi altına almıştı. Nereye gözümüzü çevirsek,
orada düşen bir kadını, yığılan bir çocuğu veya yaşlıyı görüyorduk. Öylesine bir ilgisizlik vardı ki, binlerce insanın biriktiği sınır bölgesinde tek bir ambulans bile gönderilmemişti. Bu saatlerde, Rojava bölgesinde kalan, köylülerin kaçmak zorunda kaldıkları Karamuk köyünden, IŞİD’in attığı top
ve havan mermilerinin patlama sesleri duyulmaya başlandı. Bu sesleri duyan köylülerdeki korku ve gerilim de daha çok artıyordu.

Gaz bombası ve patlayan mayın

Bir ara Türkiye tarafında DBP’nin açtığı nöbet çadırına gelen bir grup genç, Rojava tarafına geçip, oradakileri Türkiye’ye getirmek için tel örgülere yaklaştığında jandarma gaz bombalarıyla müdahale etti. Gitmeye çalışanlar uzaklaştırıldı ama sınırın diğer tarafında bekleyenlerde büyük bir panik yaşandı. Geriye doğru kaçmaya çalışan bir kadın, mayınlı araziye girince, yaşanan patlamada ağır yaralandı. Emine Bozan adlı kadın, ilk olarak Suruç Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Bozan, ilk müdahalesinin ardından Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Bozan’ın durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi. Bu patlama sonrasında IŞİD’den kaçanlardaki huzursuzluk iyice görünür olmaya başladı. Sürekli tel örgüleri aşmak için hamle yapsalar da her seferinde jandarma tarafından engellendiler. Saatler 13.00’ü gösterdiğinde, Türkiye artık sınırları Rojavalı Kürtlere açmaya karar vermişti. Bu kararı o insanlara anlatmak için tel örgülere yaklaşan jandarma subayı, çok büyük bir alkış aldı.

Battaniyeden insani koridor

Kısa süre içinde jandarma tel örgülerin zarar vermemesi için üzerine battaniye atıp Türkiye tarafında da bir koridor oluşturarak geçmelerini sağladı. Türkiye’ye giren hemen herkeste hüzünle karışık bir sevinç gözleniyor, birçoğu gözyaşlarını tutamayıp ağlıyordu. Çuvallara, valizlere, poşetlere ya da çarşaflara sardıkları IŞİD’den kurtardıkları eşyalarını, güçlükle taşıyarak Türkiye’ye giren Rojava Kürtleri, hemen sınırın yanında jandarmanın oluşturduğu çemberin içinde bekletilmeye başlandı. Kaybolduğu için ağlayan çocuklar, eşyasını geride bıraktığı için birçok şeyinden yoksun kalan kadınlar ve erkekleri bu kez aileyi bir araya toplama telaşı sardı. Üç günden bu yana mayınlı arazide bekleyen bu insanlar için bekleyiş bu kez Türkiye tarafında başladı. Türkiye’nin kapıları açmasıyla ortalıkta görülmeyen AFAD elemanları da belirdi. Bir süre sonra 112 Sağlık Ekibi de sınırdan geçenler için oraya getirildi. Gelenler arasında eşini IŞİD’le savaş için geride bırakan kadınlar da, tekerlekli sandalyeye mahkûm engelliler de bulunuyordu. Bir ara eşyalarını taşıyamaz duruma gelen Kobanililere jandarmalar yardım etti.

Geçişler istisna

Türkiye içinde bir kamp mı kurulacağı ya da Suriye içinde oluşturulacak tampon bölgede kurulacak bir kamp mı gönderilecekleri konusunda resmi bir açıklama yapılmış değil. Ancak Şanlurfa Valisi İzzettin Küçük, bir televizyon programındaki açıklamasında dünkü geçişlerin “istisnai” olduğunu söyledi. HDP’li Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici de Kobanilileri ziyaret etti. Sınırın sıfır noktasında yaşanan dram karşısında “Uluslararası güçler utansın” diye bağıran Binici, “Yürüyebilen, eli silah tutan herkes, Kobani’ye geçmeli ve Kürt halkının onuru ile namusu için savaşmalıdır” dedi. Öte yandan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi lideri Mesud Barzani, Kobani’yi IŞİD’ten kurtarmak için uluslararası toplumun “mümkün olan her yöntemi” kullanması yönünde çağrı yaptı.

İlk aşamada kamplara alınmıyorlar

IŞİD tehdidinden kaçan Suriyeli sayısının yaklaşık 5 bin olduğu bildirildi. Suriyelilerin, YİBO ve ilçedeki spor salonu ile resmi kurumların misafirhanelerine yerleştirileceği kaydedildi. AFAD yetkilileri ilk aşamada Suriyelilerin kamplara alınmayacağını söyledi.

Kobani’de 100 köyde tahliye

ANF’nin YPG’ye dayandırdığı habere göre Kobani’deki çatışmaların Piling köyünde yoğunlaştığı, bu köy başta olmak üzere toplam 100 köydeki tüm kadın ve çocukların güvenliğinin sağlanması için Kobani merkezine güvenli bir şekilde nakledildiği bildirildi.

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler