‘Ben neden tutukluyum?’

OHAL KHK'si ile ihraç edilen Celal Akgün 9 aydır tutuklu ve dosyada gizlilik var.

Yayınlanma: 29.06.2018 - 23:42
Abone Ol google-news

KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) üyesi Celal Akgün, Kocaeli Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nden gazetemize gönderdiği mektubunda, 28 Eylül’den bu yana tutuklu olduğunu belirterek “OHAL KHK’si ile 2017 Temmuz’da görev yaptığım İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’neki görevimden ihraç edildim. 15-16-17 Ekim 2018 günleri duruşma tarihi olarak belirlenmiş olsa da dosyanın hâlâ gizli olmasından dolayı tutuklanma nedenimi de bilmiyorum” dedi. Akgün, mektubunda 9 aydır tutuklu bir sağlık emekçisi olduğunu anlatarak “17 yıllık sağlık tecrübemle bu düzenin hasta ettiği insanlarımızla, hastalarımın tedavi bakımlarıyla ilgilenmem gerekirken F tipi tecrit işkencehanesinde ‘Halkın Sağlıkçısı’ olmak suçlamasıyla 28 Eylül’den bu yana tutukluyum” diye yazdı. Sağlık memuru (toplum sağlığı teknisyeni) olarak Giresun, Yalova ve İstanbul’da yıllarca görev yaptığını anımsatan Akgün, Temmuz 2017’de KHK ile görevinden ihraç edildiğini ifade etti. Akgün, “Tıpkı 116 bin 512 kamu emekçisi gibi savunmasız, sebepsiz işten atıldım. Suçum neydi hâlâ bilmiyorum. Belki suçum hastanemizde acil tıp asistan hekimi iken emeğinin son haddine kadar sömüren, ticareleştirilmiş sağlık sistemine karşı, bedenini hastanenin 6. katından atarak yaşamına son veren Doktor Melike Erdem için protesto gösterisi ve anmalar örgütleyerek bu cinayetin sorumlularını teşhir faaliyetleri içinde yer almaktır” dedi.

 ‘Halkın sağlıkçısı’

SES üyesi olduğunu ve sendikal faaliyetler içinde yer aldığını, işyeri temsilciliği yaptığını kaydeden Akgün, mektubunda özetle şu ifadelere yer verdi: “Sağlık Emekçileri Meclisi oluşturmaya çalıştım, hastaneleri ticarethaneye, hastaları müşteriye dönüştüren iktidarın sağlık politikalırın teşhir ettik. İş güvencesi, insanca çalışma koşullarının sağlanması, ücretsiz sağlık ve insanca yaşama hakkı için de meydanlardaydık. KHK ile ihraç edilen ‘işimi geri istiyorum’ diye Yüksel Caddesinde açlık grevi yapan Nuriye ve Semih’in, yine KHK ile ihraç edilen ve Cevahir AVM önünde aynı şekilde işi için oturma eylemi yapan Nazife’ye destek olmak, sahiplenmek, suçlarından ihraç edilmiş olabileceğimi düşünüyorum. Ben de ihraç edildikten sonra Ankara Yüksel Caddesi’nde OHAL KHK ile ihraçların merkezi haline gelen Yüksel direnişinde yerimi aldım. OHAL’lerini başlarına çalmak, ‘KHK’ler ile 80 milyon halk teslim alınamaz’ demek, hakkını arayanların yanında hakkını aramak gibi iyi, doğru ve güzel şeyler yapmış olduğumu tutuklanmamdan anlıyorum.”

Dosya hâlâ gizli

Duruşma tarihi olarak 15-16-17 Ekim tarihlerinin belirlendiğini anlatan Akgül, “Dosyanın halen gizli olmasından dolayı tutuklanma nedenimi de bilmiyorum. İstanbul Emniyetinden mahkemeye sevk tutanağında yalnızca ‘halkın sağlıkçısı’ diye yazıyordu. Halkın sağlıkçısı olmanın tutuklanma nedenim olduğunu bizzat gördüm” ifadelerini kullandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler