Saray güven vermedi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Dere, yetkilendirilen tüzel kişilerin yükümlülüklerinin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yerine kanunla düzenlenmesini istedi.

Yayınlanma: 09.01.2019 - 21:35
Abone Ol google-news

TBMM Sanayi ve Teknoloji Alt Komisyonu’nda, AKP’li milletvekillerinin maden ve nükleer enerjiyle ilgili düzenlemelerin de yer aldığı torba yasa önerisi görüşülürken, şirketlerin yetki ve sorumluluğunun Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenmesine ilişkin hükmün kaldırılması tartışma yarattı. Muhalefet milletvekillerinin eleştirileri üzerine AKP bürokratlarından itiraf gibi açıklama geldi. Enerji Bakanlığı bürokratları, yetkilendirilen tüzel kişilere verilecek yükümlülüklerin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yerine yasa gücünde olmasının hukuken daha sağlam olacağından hareket edildiğini belirtti.

TBMM Sanayi ve Teknoloji Alt Komisyonu’nda, AKP’li milletvekillerinin verdiği torba yasa önerisi bazı değişiklikler ve eklemeler yapılarak kabul edildi. Alt komisyodaki görüşmeler sırasında 24 Haziran seçimlerinin ardından Nükleer Düzenleme Kurulu’nun teşlikat yapısıyla ilgili çıkarılan KHK’de değişiklik yapılmasını öngören madde tartışma konusu oldu. Yasa önerisinde, 702 sayılı KHK’nin ‘yetkilendirme ve denetim’ başlıklı 4. maddesindeki “Kurum tarafından yetkilendirilen tüzel kişilerin verilen yetkinin koşulları çerçevesinde; her türlü sorumluluk kendisinde olmak üzere, yerine getirmekle yükümlü olduğu görev ve yükümlülükler Cumhurbaşkanı’nca düzenlenir” hükmünün kaldırılması ve yükümlülüklerin yasada tanımlanması öngörülmüştü. İYİ Parti’li Yasin Öztürk, “her türlü sorumluluk kendisine ait olmak üzere” ifadesinden Cumhurbaşkanı’nın çok rahatsız olduğu için bunun kaldırıldığını düşündüğünü belirterek, “Bu görev ve yetki yükümlülükleri kim düzenleyecek? O da belli değil” dedi.

Yasa olması daha sağlam

Öztürk’e yanıt veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji Genel Müdürlüğü Daire Başkanı İbrahim Halil Dere, KHK’de geçen “her türlü sorumluluk kendisine ait olmak üzere” ibaresinin yetkilendirilen kişileri tarif eden bir tanım olduğunu, bunun da Türkiye’nin tarafı olduğu Nükleer Güvenlik Sözleşmesi’nin ortaya koyduğu nükleer sektörün birinci kuralı olduğunu vurguladı. Dere, “Tüm dünyada genel kural şudur: Nükleer faaliyetlerden dolayı münhasıran kurucu yani lisans sahibi sorumludur. Bu ilke zaten taraf olduğumuz için uluslararası hukuk gereği  bizim bir yükümlülüğümüz. Sadece yetkilendirilen tüzel kişilere verilecek yükümlülüklerin kanun gücünde olmasının hukuken daha sağlam olacağı düşüncesinden hareketle bunların Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yerine kanun düzeyinde düzenlenmesinin herkes açısından daha faydalı olacağı düşüncesinden kaynaklanmaktadır” açıklamasını yaptı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler