İzmir'i geleceğe kim taşır? (2)

CHP’nin aday adaylarından Tunç Soyer, “Türkiye değişecekse İzmir gibi güçlü bir kent lokomotif rolü oynayabilir” diyor. Aday adaylığı dönemini “kırıp dökmeden” yürüten Abdül Batur, tecrübesine güveniyor.

Yayınlanma: 23.01.2019 - 12:36
Abone Ol google-news

Kimilerine göre ‘gâvur’, birilerine göre ‘mahallenin en güzel kızı’... Ama gelişen olaylara karşı ‘duruşu’ gösteriyor ki, kesinlikle Cumhuriyetin, demokrasinin ve özgürlüklerin kalesi. Acaba 1 Nisan’da ‘kalenin komutanı’ kim olacak? Cahit Külebi’nin ‘Atatürk’e Ağıt’ında ‘Denizi kız, kızı deniz; Sokakları hem kız hem deniz’ kokan kenti İzmir’i kim geleceğe taşıyacak?

TUNÇ SOYER: YAVAŞ ŞEHRİN HIZLISI

‘Yüzlerce yıl boyunca Akdeniz çanağında öncülük etmiş ve Akdeniz’in incisi olmuş İzmir’in yeniden bu kimliğini güçlendirmek istiyoruz. İzmir, hem Batı Anadolu hem de Akdeniz’de yeniden öncülük rolünü üstlenebilir. Dolaysıyla İzmir yeniden bir dünya kenti olabilir’

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı serüveni yeni değil. 2014 seçimleri öncesinde de CHP’nin ciddi aday adayları arasında yer alıyordu.

Hatta ilçesinden yeniden başkan adayı olmak için başvuru yapmamış, büyükşehir için haber beklemişti. CHP yönetimi “Kocaoğlu ile devam” kararı alınca yeniden Seferihisar için kolları sıvamıştı.

Bu kez büyükşehir için “saha içinde” mücadele ediyor Soyer. Seferihisar’ı “yavaş şehir” yapmış olabilir, ancak İzmir için hayalleri daha büyük. “CHP yönetimi, büyükşehir için Tunç Soyer’i neden aday göstermeli” sorusunu şöyle yanıtlıyor:

“10 yıldır Seferihisar’da yaptıklarımız, yerel yönetimlerin nelere muktedir olabildiğini gösteriyor. Küçük bir ilçeden marka yaratmanın zorlukları ortadayken İzmir gibi olağanüstü potansiyelli çok daha iyisinin yapılması mümkün görülmüş olabilir. Türkiye değişecekse, İzmir gibi güçlü bir kent bu konuda lokomotif rolü oynayabilir. Partinin kurumsal kimliğine saygılı bir adayı tercih etmek isteyebilirler. Güçlü bir başarı hikâyesi ortaya koymak isteyebilirler.”

İzmir’i yeniden bir dünya kenti konumuna taşımak istediğini vurgulayan Soyer, “Yüzlerce yıl boyunca Akdeniz çanağında öncülük etmiş ve Akdeniz’in incisi olmuş İzmir’in yeniden bu kimliğini güçlendirmek istiyoruz. İzmir, hem Batı Anadolu hem de Akdeniz’de yeniden öncülük rolünü üstlenebilir. Dolaysıyla İzmir yeniden bir dünya kenti olabilir.”

Arka sıradakiler

Özellikle “arka sıradakiler” diye tanımladığı kesimle bağları kuvvetlendireceğini ve onların kentlilik bilinci yükseltmek için çalışacağını belirten Soyer, bununla Türkiye’deki siyasi dengelerin bile değiştirilebileceğini vurguluyor:

“İzmir’in arka sıradakilerine öncelik verilerek siyasi mülahazalarla ayrışmış kitlelerin büyük desteğiyle İzmirlilik aidiyeti ve bilinci güçlendirilebilir. Böylece Türkiye’deki siyasi dengeler zorlanabilir.”

CHP’nin adayını açıklamada gecikmesinin sıkıntı yarattığını kabul ediyor Soyer, ancak bunun kampanya sürecini çok da olumsuz etkilemeyeceğini dile getiriyor. Hatta, olumlu yönleri de olabileceğini belirterek “Bir açıdan da İzmir adayının bu kadar titizlenilerek seçilmesi, sonrası için güven veriyor. Biz kurumsal kimliği önemsiyoruz. Genel Merkez kimi gösterirse göstersin sonuna kadar elimizden ne geliyorsa yapacağız.”

Adayın adı açıklandığında, mevcut Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da partinin kurumsal kimliğine saygı göstereceğini ve elinden gelen desteği vereceğini belirtiyor Soyer.

Söyleşiyi sonlandırırken “Martın sonu bahar” vurgusunu yapmaktan geri durmuyor.

ABDÜL BATUR: DÜNYA KENTİ İZMİR

‘Belediye başkanlığımdan önce, kentin altyapısı ve üstyapısıyla ilgili önemli kurumlarından biri olan İZBETON’da genel müdürlüğüm var. Burada kenti iyice tanıdık. Gültepesi’nden Selçuk’a, Bergama’ya kadar kentin her noktasında bir tanışıklığımız var. Altyapıyla ilgili yaptığımız çalışma var. Bunlara, tecrübemize güvenerek aday oldum.’

Kocaoğlu’nun adaylığını tazelemesi, başlarda karşı olduğu isimlere yönelik bir hamle olarak değerlendiriliyordu. Ancak adaylığını açıkladıktan sonraki gelişmeler, durumun pek de öyle olmadığını, Kocaoğlu’nun görev almak için aday olduğunu gösteriyor. CHP üst yönetiminden ise Kocaoğlu’na yönelik diğer adaylarla “eşitlik” mesajları geliyor.

Aday adayları arasındaki gerilimin bu derece yüksek olması, Kocaoğlu’nun hamlesiyle ortalığın iyice toz duman olması, son süreçte daha sessiz ve derinden ilerleyen adayların şansını yükseltiyor. Adaylar arasındaki polemiklere girmeyen, ima yollu eleştirilerden kaçınan, hatta rakipleri gazetelerde haberlerinin çıkması için enerji harcarken, gündemde olmaktan kaçınan Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, bu kriterleri taşıyan aday profilini temsil ediyor. Yüzünü eskitmekten çekinen sanatçılar gibi göz önünde olmak istemiyor. Narlıdere’de ilk olarak DYP’den seçilen, ardından 3 dönem de CHP rozetiyle başkanlık yapan Batur’un görevlendirilme olasılığını artıran gelişmeler, kamplara bölünen aday adaylarının “Ben olmazsam o olabilir” yaklaşımlarını üzerinde toplaması.

Abdül Batur, aday adaylığı dönemini “kırıp dökmeden” yürütmeye çalıştığının altını çiziyor.

“Süreç içinde kimseyi kırmadan, dökmeden çalışma yürütüyoruz. Aday adayı arkadaşlarımızın hepsi, CHP’nin önemli kimlikleri. Onlara da saygı duyuyorum. Ben atanırsam görevimize devam ederiz, atanmazsam da partimiz için çalışırız” diyor.

En güvendiği özelliği tecrübesi. 4 dönemlik belediye başkanlığını referans olarak sunuyor: “Narlıdere Belediye Başkanı olarak 4 dönem ilçeme güzel hizmetler yaptığıma inanıyorum. Mimar vizyonuyla kentimize baktık ve ilçemizi bugün İzmir’in cazibe merkezlerinden biri haline getirdik. Belediye başkanlığımdan önce, kentin altyapısı ve üstyapısıyla ilgili önemli kurumlarından biri olan İZBETON’da genel müdürlüğüm var. Burada kenti iyice tanıdık. Gültepesi’nden Selçuk’a, Bergama’ya kadar kentin her noktasında bir tanışıklığımız var. Altyapıyla ilgili yaptığımız çalışma var. Bunlara, tecrübemize güvenerek aday oldum.”

Aziz Kocaoğlu’ndan bayrağı devralması durumunda onun projelerini daha ileriye taşıyacağını belirterek “Dünya kenti olmaya namzet İzmir’i, Aziz Başkan’ın bıraktığı noktadan daha iyi bir noktaya getirmek için bir çaba içinde olacağız. Sayın Başkan’ın İzmir modeli, kırsal kalkınma modeliyle ilgili şu andaki bulunduğu noktadan daha iyi bir noktaya getirmek, belediye başkanı olarak görevimiz olmalı” diye konuşuyor.

Anadolu’ya ışık

Batur, “Kültür, sanat, festivaller kenti bir İzmir hayalimiz var. Devam eden çalışmaları daha iyi bir noktaya getirmek istiyoruz. Batı’ya açılan bir pencere olan İzmir’in Anadolu’ya ışık tutacak bir kent olması bizim en büyük idealimiz. Bu işleri yapacağıma inandığımız için aday oldum. Belediyecilik tecrübelerime güveniyorum. Her kesimle, özellikle kentin içindeki sivil toplum örgütlerimizle, esnafımızla, sanayicimizle her zaman iç içe olan bir kişiyim. O kesimler de beni cesaretlendirdi. İl örgütümüzle, ilçe başkanlarımızla geçmişten bu yan iç içeyim. CHP örgütü bizim için çok önemli kurum. Onların da desteğini alarak bu çalışmanın içine girdim” diye konuşuyor.

Adayın açıklanmasının geciktiği eleştirilerini ise şöyle yanıtlıyor Batur: “Bu dönem bir ittifakla seçime giriyoruz. İYİ Parti’yle olan çalışmaların neticesi ve programlar İzmir’i biraz öteledi. Ama geçen sefer 10 Şubat’ta açıklanmıştı adaylar. Çok fazla geç kaldığımızı düşünmüyorum. İzmir halkı o arayı kapatır!”

YARIN: ALAATTİN YÜKSEL, TUNCAY ÖZKAN

<haber-yatay:1211536>


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler