Şahin'den Haşim Kılıç'a yanıt

AKP Genel Başkan Yardımcısı Şahin, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın yeni anayasa çıkışına "Sağlıklı bir inceleme ve değerlendirme yaptığı kanaatinde değilim" diye tepki gösterdi.

Yayınlanma: 23.11.2013 - 17:20
Abone Ol google-news

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin, "Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, 'Bu anayasa uzlaşma komisyonun 60 maddelik uzlaşılan bölümlerini Kenan Evren'de yapardı' demiş. Sayın Kılıç'ın, o 60 maddeyle ilgili sağlıklı bir inceleme ve değerlendirme yaptığı kanaatinde değilim" dedi.

 

Haşim Kılıç: Evlenme vaadiyle kandırıldık

 

Şahin, partisinin Safranbolu İlçe Başkanlığı Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Kılıç'ın uzlaşma komisyonunun çalışmalarını değerlendirdiğini, kendisinin sevdiği, çok takdir ettiği bir yüksek mahkeme başkanı olduğunu söyledi.

 

Haşim Kılıç: Cumhurbaşkanlığı yetkileri sembolik olmalı

Kılıç'ın kişisel olarak da dostu olduğunu anlatan Şahin, "Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, 'Bu anayasa uzlaşma komisyonun 60 maddelik uzlaşılan bölümlerini Kenan Evren'de yapardı' demiş. Sayın Kılıç'ın, o 60 maddeyle ilgili sağlıklı bir inceleme ve değerlendirme yaptığı kanaatinde değilim. Diğer siyasi partilerle üzerinde uzlaşmış olduğumuz 60 madde, darbe ürünü anayasanın özellikle temel hak ve özgürlüklerle ilgili bölümlerinde çok önemli değişiklikler yapmaktadır. Bir defa insanı merkeze almaktadır. Devlet değil, insan diye başlayacak olan bir anayasa anlayışı ile hazırlanmıştır. Bu önemlidir. Bunu Kenan Evren ve darbeciler yapamaz" diye konuştu.

İnsan onuruna ve haysiyetine dokunulamayacağını belirten Şahin, şöyle devam etti: "Bu anayasa devlet diye başlamayacaktı, insan diye başlayacaktı. Peki, niye anlaşılamadı? Neden sıfırdan anayasa yapılamadı? Sayın Kılıç'ın şurada hakkı var. 1982 Anayasası'nın ruhunu ve özünü aynen muhafaza etmek isteyen partiler vardı masada. CHP ve MHP 'bizim kırmızı çizgimiz var' diyor. Nedir sizin kırmızı çizginiz? 'Anayasanın ilk üç maddesine asla dokundurtmayız, dördüncü maddesi bu maddelerle ilgili değişiklik yapılamaz değişiklik teklifinde bulunulamaz. Bu dört maddeye biz asla dokundurtmayız' ne bizim ne başka siyasi partilerin nede halkımızın devletin şeklinin cumhuriyet olduğu ile ilgili hiçbir problemi yoktur."

 

'Cumhuriyet kalacak'

Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında demokratik olmanın, laik olmanın, hukuk devleti olmanın yer aldığını hatırlatan Şahin, bu devletin cumhuriyet rejimine sahip olan bir devlet olduğunu ve öyle kalacağını söyledi. Bunu ne kendilerinin ne de başkalarının değiştirmeyi düşünmediğini ifade eden Şahin, "Bayrağımız, resmi dilimiz, marşımız bunlarla da ilgili hiç kimsenin problemi yok. Ancak bakın darbeciler, 'bu cumhuriyet, insan haklarına saygılı bir cumhuriyettir' diyor. Biz diyoruz ki, 'saygı' çok hafif kalır, 'dayalı' olacak. İnsan haklarına dayalı. CHP ve MHP diyor ki, 'Hayır saygı yerine biz dayalı kelimesini koydurtmayız.' 'Ben saygılıyım' demek 'ben ona uygun hareket edeceğim' demek değildir. Bende bir başkasının fikrini, zikrini beğenmiyorum ama saygı duyuyorum. Aynı şey değil. 'Saygılı' yerine 'dayalı' koyarsanız insan haklarına 'dayalı' daha da güçlendirmiş olmaz mısınız? 'Hayır zinhar yaptırmayız' Çünkü darbeciler öyle istemişler" ifadesini kullandı.

Üçüncü maddenin ' Türkiye devleti ülkesiyle, milletiyle bölünmez bir bütündür' dediğini vurgulayan Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu şu demektir, 'bu devlet bu milletinde sahibidir, bu ülkenin de sahibidir'. Yani bu millet devletin milletidir, bu vatan devletin vatanıdır. Biz bunu kabul etmiyoruz. Asıl olan millettir. Bu devlet milletin devletidir. Bu vatan da milletin vatanıdır. Bizim önerimiz Türkiye devleti, ülke ve millet olarak bir bütündür. Ülkesiyle ve milletiyle bir bütündür derseniz, bu milleti devletin milleti yaparsınız. Hal bu ki biz, bu devleti milletin devleti yapmak istiyoruz. Buralarda CHP ve MHP ile anlaşamadık. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet egemenlik hakkını yetkisini seçtiği organlar eliyle kullanır' diyor bu darbe ürünü 1982 Anayasası. Kim bu organlar? TBMM bunlardan biri, YÖK bunlardan biri, yargı bunlardan biri, diğer kamu kurum ve kuruluşları bunlardan biri. Hepsi de millet adına egemenlik yetkisini kullanıyor. Peki cumhuriyet kurulurken böyle miydi? 23 Nisan 1921'de kurulan meclis, o meclisin anayasası böyle miydi? 1924 Anayasası böyle miydi? Milletin egemenlik hakkını kullandığı tek organ meclisti. Seçtiği organlardı. Ama darbeciler Meclise ortaklar getirdiler. Kendileri de bu ortaklardan biriydi. Silahlı kuvvetlerde ve YÖK'de bu ortaklardan biriydi. Hem de eşit ortaktılar."

 

'Anayasa yapmak çelik çomak oynamaya benzemez'

Mehmet Ali Şahin, kırmızı çizgi diye bahsedilenlerin CHP'nin ve MHP'nin çizgisi olamayacağını belirterek, "Bu darbecilerin çizgisidir" şeklinde konuştu. "Biz Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı gerçeğinden vaz mı geçeceğiz?" diye soran Şahin, bu karardan asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Şahin, 25 ayda sadece 60 madde üretebilen, sıfırdan bir anayasa amacıyla kurulmuş olan komisyonun kurucusu TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in de yeni bir anayasa çıkmayacağını gördüğü için 'komisyon başkanlığından ayrılıyorum' dediğini anımsatarak, "Dolayısıyla bu komisyon bitmiş oldu. Diğer 3 siyasi parti buna rağmen kendi aralarında toplanıyorlar bizi de davet etmişler. Komisyonu kuran meclis başkanı 'Ben bu komisyon başkanlığından ayrılıyorum. Buradan bir şey çıkmaz' dediğine göre, bu komisyon bitmiştir. 3 partinin yapabilecekleri hiçbir şey yoktur. Kaldı ki 3 tanesi bir AK Parti etmiyor ki. Anayasa yapacak güçleri falan da yok" diye konuştu.

Mehmet Ali Şahin, diğer 3 siyasi partinin ayrı ayrı bir anayasa değişikliği teklifi vermeye bile sayısal güçlerinin olmadığını belirterek, şöyle konuştu: "Çünkü bir değişikliği teklif verebilmek için en az 184 imza gerekiyor. Üç partinin de böyle bir rakamı yok. Hepsini toplasanız 220 yapar. Anayasanın meclisten geçebilmesi için en az 330 oya sahip olmak lazım. Arkadaşlarımı üzmek istemem ama anayasa yapmak çelik çomak oynamaya benzemez. Bu masayı bir uzlaşma kahvehanesi şeklinde görmek anayasa yapmak için kafi değildir. Bu masa bir noktada anayasa yapmanın önüne geçti. 'Kim önce kalkacak, kim gidecek, ben onu bir eleştireyim' düşüncesi ile orada bazı arkadaşlarımız anayasa yapmak için değil, yaptırmamak için bulundular. Şimdi anlıyoruz. Çünkü 1982 Anayasasının ruhuna ve özüne aynen sadık kalan 'bunları asla değiştirtmeyiz' diyenlerin yeni bir anayasayı ortaya koyma hakları yoktur."

1982 Anayasası'nı özünün de ruhunun da her şeyinin de değişmesini isteyen parti olduklarına dikkati çeken Şahin, "Bizim 104 maddeden ibaret anayasa değişikliği teklifimiz incelendiğinde Kenan Evren'in yapacağı bir anayasa olmadığını da görecektir. Sayın Haşim Kılıç'ın işte 'bunları Kenan Evren'de yapardı' sözünü kendi partimiz açısından kabul edilemez buluyoruz. Bu değerlendirmeyi bizi de kast ederek söylemiş ise kabul etmiyoruz ve red ediyoruz" dedi.

 

'AK Parti'ye darbe girişiminde bulunuldu'

Türkiye'nin darbelerden çok çektiğini, şu anda bazı ülkelerin gerisinde kalınmışsa bunun tek sebebinin bu darbelerin olduğunu söyleyen Şahin, sözlerini şöyle tamamladı: "27 Mayıs 1960 olmasaydı, 12 Mart muhtıraları olmasaydı, 12 Eylül 1980'ler olmasaydı, 28 Şubat süreçleri olmasaydı Türkiye şu anda bulunduğu noktadan çok daha iyi bir noktada olurdu. AK Parti iktidarına da aynı oyunlar oynanmak istendi. Ben o sıralarda başbakan yardımcısıydım. Bize karşıda darbe girişiminde bulunuldu. Yargıtay'ın kesinleşmiş kararlarıyla da ispat edilmiştir. Hiç kimse şuraya buraya çekmesin. 'Olur mu böyle şey?' diye düşünmesin. Bağımsız yargı organları Ergenekon ve Balyoz davaları bağlamında iş başında bulunan hükümete karşı bir darbe girişiminde bulunulduğuna dair kararını vermiş, bu konuda suçlu bulunanlara gerekli cezaları uygulamış, davalardan biride Yargıtay'ca onanmış ve kesinleşmiştir. Bu şu demektir, AK Parti hükümetlerine karşıda darbe teşebbüsünde bulunulmuştur. AK Parti bu teşebbüs karşısında dik durmuştur. Milletin emanetini yere düşürmemiştir. Artık Türkiye'de kimse kolay kolay darbe rüyası göremez. İnanıyorum ki bu davalar herkes için ciddi bir ders olmuştur."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler