Davutoğlu: Şüpheli diye birini tutuklayamazsınız

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Show TV'de gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, "Her zaman şüpheli olarak birtakım isimler tespit edilir. Kast ettiğim şey şu Türkiye demokratik hukuk devleti. Potansiyel şüpheli diye birisini tutuklayamazsınız" dedi.

Yayınlanma: 14.10.2015 - 19:50
Abone Ol google-news



'Ankara'daki hain saldırıya ilişkin olarak hemen harekete geçtim' diyen Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Titiz bir çalışmayla soruşturma yürütüldü. 24 saat içinde alandaki parçalar temizlendi, tutanaklar tutuldu. Olayın oluş anından itibaren şüphelilere ilişkin veriler toplandı. Bizim için dört olağan şüpheli: DEAŞ, PKK, DHKP-C ya da Suriye rejimi gibi dört ihtimal vardı. Burada istikrarı tehdit eden sürece dair harekete geçtik.

Sayın Kılıçdaroğlu keşke hükümet içinde olmayı kabul etseydi bütün bu süreci birlikte yönetirdik. Elini taşın altına koymadı. Bahçeli de öyle. Kendisiyle görüştüğümde bu konuları aktardım.

"POTANSİYEL ŞÜPHELİ DİYE BİRİSİNİ TUTUKLAYAMAZSINIZ"

Her zaman şüpheli olarak birtakım isimler tespit edilir. Kast ettiğim şey şu Türkiye demokratik hukuk devleti. Potansiyel şüpheli diye birisini tutuklayamazsınız. Türkiye antidemokratik bir ülke değil. 'Muhtemelen suç işleyebilir' diye gözaltına alınacak bir ülke değil. Her tutuklamanın delillendirilmesi lazım. Şunu kast ediyoruz: Hiçbir vatandaşın hukukunu zedelemeden takip edeceksiniz. Suça doğru gidiyorsa doğru zamanda yakalayacaksınız. 'Şüphelendiğimiz adamı alırız' deseydik Türkiye Suriye gibi algılanırdı.

Suruç saldırısından sonra 768 ismin denetim altına alınması için talimat verdim.

"CANLI BOMBALARDAN BİRİNİN İSMİ NEREDEYSE NETLEŞTİ"

Bu iki teröristle ilgili bu listenin içinde vaya dışında diyemem. Soruşturma ile ilgili bilgi aktarmış olurum. Birisinin ismi neredeyse netleşti. Diğerinin üzerinde de yoğun çalışma yapılıyor. Genelde bu canlı bombaları kendisi infilak ettirdiği için parçaları bulmak zorlaşıyor. 3 el, 2 gün içinde 21 milyon parmak iziyle karşılaştırıldı. Bir tanesinin Türkiye'de parmak izi karşılığı bulunamadığı için dışarıda olabilir mi, diye çalışıldı. Ahkam kesmek çok kolay. Hukuki bakımdan çok ileri aşamalara gelmiş bulunuyoruz.

"PKK VE SANSASYONEL İŞLERLE BAĞLANTILI İKİ ŞÜPHELİ"

Bazı Twitter hesaplarında son derece ilginç buldular tespit edildi ve geçmişte PKK ve sansasyonel işlerle bağlantılı iki şüpheli gözaltına alındı.

Aktörleri ve piyonları bulacağız. Hepsini ortaya çıkaracağız. 99 vatandaşımızın hesabını soracağız. Bir parti eş başkanı 128 diyor ölü sayısı için. Niye bunu söylüyorsun. Millet tahrik olmayınca özür diledi. Dakika dakika takip ettik. Her biri bizim vatandaşımız.

Daha vahim bir tahrik söyleyeyim. Hastalarımız taşınmış, bu organizasyonu yapan biri eline megafon alıp kan anonsu yapıyor. Tek bir gram kana ihtiyaç yok, hastanenin önünde bağırıyor. Binlerce insan hastaneye aksın ve kaos çıksın istendi.

"ŞUAN DAHİ OPERASYON YAPIYORUZ"

PKK'nın amacı terörü Türkiye'nin içine yaymak ve kalkışma yapmak. DEAŞ de Türkiye'den son dönemlerde çok ağır darbeler yedi. Şuan dahi koalisyonla birlikte operasyon yapıyoruz. Bundan daha şiddetli şekilde operasyon yapmaya devam edeceğiz. Seçimin sürecinin normal seyrinde devam etmesi, DEAŞ ve PKK için tehdittir. Terrör kaos ister.

DİYARBAKIR SALDIRISI

Hatırlarsınız 1977'de rahmetli Ecevit'in mitinginde bir saldırı olmuştu ve seçim sonuçlarını etkilemişti. Diyarbakır'da olan saldırı da böyle oldu. Seçimin sonucuna etki etti. Diyarbakır saldırısı HDP'nin barajı geçmesine etki etti mi, etmedi mi? Ben AK Parti'nin birinci parti, CHP'nin ikinci parti, MHP'nin ise üçüncü parti olacağını biliyordum. Seçimi etkileyen unsur HDP'nin barajı geçip geçmeyeceğiydi.

“SALDIRI SEÇİM SONUÇLARINI ETKİLEDİ”

Diyarbakır saldırısı seçim sonuçlarını etkiledi. 1 Kasım seçimleri öncesinde bir el ‘Türkiye’de olağanüstü şartlar var’ manipülasyonunu yapmak istiyor. 1977’de Taksim’de rahmetli Ecevit’in mitinginde saldırı olacak denmesinin ardından seçimler ertelenmiş ve sonuçları etkilemişti. Psikolojik olarak toplum etkileniyor. Diyarbakır saldırısı HDP’nin seçimi geçip geçmemesini etkiledi mi? Bunu kendinize sorun. Şuanki seçimin ana sorusu AK Parti tek başına iktidar olacak mı olamayacak mı?

“28 MAYIS’TA 3 ÖRGÜT ANLAŞTI”

28 Mayıs 2015’te Haseke’de DEAŞ, PYD ve Esed rejimi oturdu ve bir plan karşısında anlaştılar. Tel Abyad DEAŞ tarafından PYD’ye terkedildi. Hepsi de muhalefete saldırı yapmayı kararlaştırdılar. Elimizde neredeyse tüm tutanaklara kadar bilgiler var. Üçünün de anlaştığı şey ılımlı muhalefetin zayıflatılması. Çatıştıkları yer, DEAŞ Palmera’yı almak istiyordu. Orası da yıkıldı biliyorsunuz. Yaşayan en antik kentlerdendi. Rejim hiç çatışmadan orayı DEAŞ’a terk etti. Tel Abyad’dan da DEAŞ çekildi. PYD koridoru kapattı. Rejim DEAŞ’tan bunun karşılığında rejimin zayıflatılmasını istedi. Türkiye sınırını DEAŞ ile PYD almak için toplantıda buluştular. Ne konuştuklarının tüm detayları var elimizde.

“GEREKİRSE PYD’Yİ VURURUZ”

Suriye’de etkin rolü oynamaya çalışıyoruz. Savaşın şuan kritik noktası Halep’tir.

Böyle bir yapı olduğu zaman arada gri alan oluyor. Bazı silah kaçakçıları var hem DEAŞ’a hem PYD’ye çalışıyor. Kendilerine alan açmaya çalışıyorlar. Böyle bir kirli ortamda Türkiye’nin çok dikkatli olması gerekiyor. Bunun dışında Türkiye’yi tutmak için büyük gayret gösteriyoruz.

PKK, DEAŞ’a müteşekkirdir. Artık HDP ve PKK, ‘PYD meşrulaştı’ anlayışına kapıldı

Onların oyunlarını bozan bizim kararlı tutumumuzdu. Gerekirse PYD’yi vururuz. Türkiye’nin güveni için ne gerektirirse onu yaparız. Şimdiye kadar PYD’yi vurmamışsak, çözüm süreci devam ediyordu, Suriye üzerinden Türkiye’ye bir saldırısı olmamıştı. 2013 Haziran’ında buraya gelen Salih Müslim’e şu net mesajı verdik: Türkiye’ye yönelik herhangi bir işe karışmayacaksınız. Suriye rejimine tavır koyacaksınız.

DEAŞ Musul’u alınca, PYD meşrulaşınca Türkiye çözüm süreci ile devam ederse Türkiye’yi köşeye sıkıştırıp alanını daraltalım. Böyle bir kirli oyunu devreye soktuklarında tüm güvenlik önlemlerini tekrar devreye soktuk. Başbakan olduktan sonra Kobani olayı ile karşılaştıktan sonra tüm güvenlik birliklerini topladım. Güvenlik konseptini tekrar yapılandıracağız ve bunlara karşı hazırlıklı olmalıyız.

Suruç ve Ceylanpınar saldırıları Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak içindi.

ABD, Rusya ve müttefiklere verdiğimiz şu mesaj var: PYD Türkiye’ye zarar vermeye başlarsa bir an bile tereddüt etmeyiz. Şunu biz yaşadık. Bunu ABD’li dostlarımız çok iyi bilir. ABD, çok sofistike silahları Irak’a verdi. O silahlar nereye gitti? DEAŞ’ın eline geçti. O araçlar da DEAŞ’ın eline geçti. PYD’ye verilen silahların PKK’ya gitmeyeceğinin garantisini kim verebilir?

El Kaide’ye savaş açan ABD, el Kaide’ye destek veren örgütü masum görebilir mi? Samimilerse silahlarını bıraksınlar. O zaman PYD’yi farklı bir yere alırız. PYD’ye verilen silahları kimse meşru kılamaz. Özgür Suriye Ordusu’na yardım edilsin, onlar gelsinler yanımızda bulunsunlar.

ANKARA PATLAMASI’NDAKİ GÜVENLİK ZAAFİYETİ VAR MIYDI?

4-5 gündür benim için tek şey var. Can derdimiz varken ben onları konuşurum. Siyasi miting, hesap vs. yapmadım bu arada. Gece 12'de güvenlik zirvesini topladığımda ilk sorduğum 'Gar'ın önü miting alanı mı?' bunu sordum. Bir hata varsa, millet adına sorarız. Miting meydanı olmadığı biliniyor.

Bomba taraması yaptıklarını öğrendim ve insan aramasının ise miting alanında yapıldığı bildirildi. Miting yapma kültürünü, yeni bir konsept ile değiştirilecek dedim. Önleyici bir tedbir eksikti. Güvenliğin bildiği rutini, terör örgütleri de bilir ve onun dışına çıkar eylemini yapar. Yeni bir güvenlik süreci için talimatı verdim. Rutin hiçbir uygulama olmayacak. Sürpriz bir uygulama, beklenmedik bir uygulama olacak. Vatandaşlarımızın da bize yardımcı olması lazım. Vatandaş polisi her an gaz sıkacak gibi görürse teröristleri engellemek imkansızlaşır.

"ANKARA'DAKİ PATLAMA SONRASINDA GAZ SIKILMADI"

Patlamadan sonra gaz bombası atılmadı. Olaydan sonra polislerden bir tanesinin kemikleri şey olmuştu linçten. Ne gaz sıktı ne de başka bir şey.

Göstericiler ile polis arasında ortak bir bilincin olması lazım. Polisin görevi onları korumaktır. Avrupa’daki gösterilerde ‘freeze’ diye bir şey var. Herkes kalacak orada diyorlar ve göstericilerin araması gerçekleştiriliyor anında.

“2 POLİS HUKUKA SEVKEDİLDİ”

Emniyet Müdürleri, soruşturmanın selameti için açığa alındı. Görevden almalar oldu. Soruşturmalar devam edecek. Cizre’deki olayda da aynısını yaptık. İddialar gelince ‘soruşturma başlatın’ dedim. Onların suçu tespit edildi ve hukuka sevk edilecekler.

“SORUMLULUK VARSA HESAP VERİRİZ”

Adalet ve İçişleri Bakanı partili değil. ‘Hemen kelle isterük’ ifadesi doğru olmaz. Hiçbirimiz soru sorulamaz değiliz. Ben AK Parti’nin genel başkanı’yım şuan geçici hükümete Başbakanlık yapıyorum. Bu arkadaşların hangi partiye oy verdiğini bilmem, sormam. Bir sorumluluk varsa ben dahil hukuk önünde hesap veririz. İdari soruşturmanın ardından gereken ne ise o yapılır.

1 KASIM’DA AYNI SONUÇ ÇIKARSA…

Biz neden seçime gidiyoruz? Tekrar seçime gidilmesin, istikrarlı hüküğmet ortaya çıksın diye. İlk hedefimiz tek başına iktidar çıkarmaktır. AK Parti’yi tek başına iktidar yapmaya çaba harcamalıyız. Farklı bir tablo ortaya çıktığında, 7 Haziran bizim için bir şoktu. Tek başına iktidar olamadığımız ilk seçimde. 7 Haziran’dan sonra Türkiye bir ekonomik krize kapılmamışsa, ülke ekonomisi, terörle mücadele bu kadar yürütülmüş, kamu düzeni korunmuşsa bunda en büyük pay AK Parti’nindir. ‘Ne hali varsa görsün’ denmedi. Taşın altına elimizi koyduk. Herkesle diyaloga açık olduk. 2 Kasım günü ne olursa olsun, Türkiye’nin neye ihtiyacı varsa onu yapacağız. Türkiye’de herhangi bir oyunun oynanmasına izin vermeyeceğiz.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler