Fenerbahçe'de başkanlık yarışı

Başkan Aziz Yıldırım kongre öncesi rakiplerine meydan okudu.

Yayınlanma: 01.11.2013 - 23:22
Abone Ol google-news

Beklenen iki gün geldi. Bugün gündemde yer alan maddeler tartışılacak, başkanlardan söz almak isteyen olursa kürsüye çıkacak konuşacak. Yarın ise kongre üyeleri oy kullanma için sandık başına gidecekler. F.Bahçe Ülker Arena’da gerçekleşecek olan bu önemli iki gün gerek bizler gerek kongre üyeleri ve gerekse camia için sanırım oldukça heyecanlı geçecek. Önemli olan kavgasız gürültüsüz ve F.Bahçe Kulübü’ne yakışır bir kongre olması. Başkan sizce kim olur? Ben favori ismimi Aziz Yıldırım olarak günler öncesinden söylemiştim. Halen de öyle. Düne bir göz atalım. Tam üç toplantı vardı. İlk startı Ali Koç verdi. Koç, bilindiği gibi başkan Aziz Yıldırım’ın yönetiminde görmek istediği önemli isimlerden birisiydi. Eski yönetici her ne kadar yönetime girmeyeceğini açıklamış olsa da yine kafalarda acaba sorusu vardı. Koç kararının arkasında durdu, görev almayacağını bir kez daha yineledi. Gerekçe nedeni olarak ise aile sorumlulukları ve işini gösterdi.

Aziz Yıldırım’dan hodri meydan

F.Bahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın Kalamış’taki tesislerde gerçekleştirdiği basın toplantısına ilgi çok fazla oldu. Yer bulma zorluğu çeken katılımcılara ‘ek’ sandalye getirildi. Konuşması salondan yükselen alkışlarla sık sık kesilen Yıldırım’ın işte o şok açıklamaları:

“GÖREVİM 3 TEMMUZ”

“15 yıldır bu kulübün başkanıyım. İyi-kötü günler yaşadık. Hesap verilecek yer de seçimdir. Kongrede çıkacak her karara saygım var. Hiçbir F.Bahçeli hakkında kötü konuşmadım. Tek konuştuğum yer bu kürsü. Aziz Yıldırım neden aday oldu? Gelin bu kongrede herkese örnek olalım. 3 Temmuz’un tüm kalıntıları silinmeden F.Bahçe’deki görevimiz bitmez. Benim yönetim kurulum F.Bahçeli milyonlardır. Saracoğlu’nda ve Çağlayan’da nöbet bekleyenlerdir. Ben bu camianın sadece görünen yüzüyüm. Bu seçim, F.Bahçe iradesine yapılan bir dayatmadır. Bu, F.Bahçe’nin 3 Temmuz ile yüzleşmesidir. 3 Temmuz sürecinin son tezahürüdür. Bu yüzden adayım.”

“TOPUK YAYLASI DİRENİŞİN BAŞLADIĞI YERDİR”

“F.Bahçe’nin hangi noktada bulunduğunu hatırlatmak görevimizdir. Topuk Yaylası, 3 Temmuz direnişinin başladığı yerdir. Ama buraya bir türlü ısınamadılar. F.Bahçe hariç hiçbir tesislere gidemeyenler kötüledi. Seçim kampanyalarına tesislerle övünmek yerine onlara çamur atmakla başladılar. Sadece çamur attılar.”

“F.BAHÇE’NİN PARA BULMA GÜCÜ SONSUZDUR”

F.Bahçe Üniversitesi… Eğitim söz konusu olduğunda ağzını açmayacaksınız. ‘F.Bahçe Spor Kulübü neden üniversite açıyor?’ diyorlar. Zihniyet bu. Eğer F.Bahçe, 25 milyon dolar bulamayacaksa, camia bunu kendi içinde halleder. Bu kadar mı anlamıyorsunuz? F.Bahçe’nin para bulma gücü sonsuzdur. F.Bahçe Üniversitesi’nin ilk adımları 2014'te atılacak. İlk fakülte Kayışdağı’nda yapılacak. Eğitim seçim malzemesi yapılamaz tıpkı din gibi. Yatırım yapmak için evler aldık. Biz gittikten sonra kulübe bir şeyler kalsın istedik. 2015'te yapılacak seçimlere bir madde koyacağım. Kardeşimin Kurtköy’de yaptırdığı 8 tane villayı kulübe tahsis ettik. Sporcuların kalması için… Bu olay sürekli suistimal edildi. F.Bahçe’nin ne masrafı varsa bu çeki alacağım ve kongreye sunacağım. Satılsın mı devam mı edilsin diye oylayacağım. Bunun sözünü veriyorum. Beni başka türlü yargılayamayanlar, bu tip basit şeylerle suçluyorlar. Bunun da ortadan kalkması için bunu yapacağım.”

“F.BAHÇE’NİN TÜSİAD’A İHTİYACI YOKTUR”

“F.Bahçe’nin 500 milyon dolar borcu var diyorlar. Karşılığına bakmıyorlar. Aktiflerine bakmadılar. Sadece Fenerium’un değeri 300 milyon TL. Futbol A.Ş.’nin değeri 800 milyon TL. Futbol A.Ş.’nin toplam finansal borcu 137 milyon dolardır. F.Bahçe halkın takımıdır. Bir TÜSİAD’a ihtiyacı yoktur. Değerlerimizi seçim malzemesi yapmayız. 1998’de buraya geldiğimde ‘Zengin olan başkan ve yönetici aranmaması için çalışmalar yapacağız’ demiştim.”

“1 MİLYON ÜYE”

Demokratikleşme TÜSİAD modeliyle olmaz. 1 milyon üyeyle olur. Kongreden sonra eğer devam edersek tüzük çalışmalarına başlayacağız. Artık F.Bahçe’nin yeni tüzüğüyle yönetilmesini sağlayacağız. F.Bahçe bir dernektir. Her mahkemeye giden bizim mahrem şeylerimizi alıyorlar. Mahkemelere sesleniyorum. Kulüpleri zor duruma düşürmek için kararlar almayın.”

“STAT YERİNDE KALACAK, HİÇBİR YERE GİDEMEZ”

“Pendik’te arazi alacağımızı söyledik. Ama stat burada kalacak. Hiçbir yere gidemez. Pendik’teki arazi amatör sporcuların başarıyı yakalayacağı bir yer olacak. YÖK’ten sonra Meclis’e gidecek. Sonra da F.Bahçe Üniversitesi’ni kuracağız.”

“BANKA KURMA ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR”

“2014 Kenan Evren Lisesi’nin yerine AVM ve otel yapımı için ihale yapacağız. Fenerland Projesi var. Rahmetli Hasan Özaydın ve ekibine ait. Yakında Kalamış Yat Limanı Projesi ihaleye çıkacak. Banka kurma planımız da var. Dev finans şirketleriyle görüşüyoruz. F.Bahçe adına bir banka kurma çalışmalarımız sürüyor. Belki tek bir şubeyle başlayabiliriz. Biz yarın kaybedebiliriz de… Ama bu projeler F.Bahçe için gerekli.”

“AYDINLAR’A ‘F.Bahçe ŞİKE YAPMADI DEDİM”

“1998’e dönmek üzereyiz gibi hissettim. O yüzden konuşacağım. Mehmet Ali Aydınlar ve Hulüsi Belgü de F.Bahçeli’dir. Kimler F.Bahçe’ye başkan olmalı! İkiyüzlü olmayanların bu kulübe başkan olması gerektiğini düşünüyorum. 9 Temmuz’da anjiyo olmuştum. Mehmet Ali Aydınlar hastanede yanıma geldi. Ona ‘F.Bahçe şike yapmadı. F.Bahçe üzerine oyunlar oynanıyor’ dedim. Ama Mehmet Ali Bey bir şekilde bunlara inandı. Sonra da bu şekilde davrandı.”

“2010-2011 ŞAMPİYONU KİMDİR?”

“Sözümüz sanadır Aydınlar. Şimdi sana soruyoruz. 2010-2011 sezonu şampiyonu kimdir? F.Bahçe şike yapmış mıdır? Mehmet Ali Bey önce bunlara yanıt versin, kongreye de öyle gelsin. Sayın Şenes Erzik ile Başbakan’a bilgi vermek için gittiğinizde Başbakan size ‘F.Bahçe şike yaptı mı?’ diye sorunca siz ne cevap verdiniz?”

“58 SAYIN AYDINLAR’A SÜREÇLE İLGİLİ BAZI SORULARIM VAR”

1. 2010-2011 sezonunun şampiyonu kimdir?

2. F.Bahçe o sezonda şike yapmış mıdır, yapmamış mıdır?

3. Şenes Erzik ile Başbakan’a bilgi vermek için gittiğinizde Başbakan size şikeyi sorduğunda siz kendisine ne yanıt verdiniz?

4. F.Bahçe’nin şike yaptığına inanıyorsan, bu uygulamaları yapacak mısın?

a. Şampiyonluk kupasını Trabzonspor’a verecek misin?

b. F.Bahçe’den puan silecek misin?

c. F.Bahçe’yi 2 yıl Avrupa kupalarına götürmeyecek misin?

d. F.Bahçe’nin kazandığı ekonomik payları geri verecek misin?

5. 19 maçta şike olduğunu söyleyen Etik Kurulu raporuyla, aynı kişilerden oluşan kurulun verdiği 2. rapor arasındaki fark sizin olmamanızdan mı, yoksa kuruldakilerin yetersizliğinden mi kaynaklanıyor.

6. Rakip takımın kutlamalarında onur konuğu olmanı nasıl açıklayacaksın.

7. Seni F.Bahçelilerin de değil de Galatasaraylıların desteklemesi tesadüf mü, sen Galatasaray’ın F.Bahçe başkan adayı mısın? Geçmişteki Galatasaraylı mesai arkadaşların Lutfi Arıboğan, Ebru Köksal ve İlhan Helvacı’yı yeni yönetime alacak mısın?

8. Başkan olursan Galatasaraylılarla el ele vererek F.Bahçe’yi Galatasaray’a katma projeni hayata mı geçireceksin?

9. Rıdvan Dilmen ve Kocaman’la ne konuştun, ne önerdin ne cevabı aldın.

10. Kozmik odada olması gereken evrakın senin evinde ne işi vardı, yoksa senin evin kozmik oda mıydı?

11. Başkan olursan şike yaptığını söylediğin F.Bahçe’nin futbolcularının yüzüne nasıl bakacaksın? Şikeyle şampiyon olduğunu iddia ettiğin futbolcuları kulüpten uzaklaştıracak mısın?

12. İbrahim Akın’a lisans verme şartı olarak, yapmadığı şikeyi itiraf etmesini söyledin mi, söylemedin mi? Şansal Büyüka, Rıdvan Dilmen, Egemen Adatepe, Mehmet Kızıl gibi isimlerin olduğu bir ortamda bu konunun konuşulduğunu ve Kızıl’ın bunu onayladığını biliyor musun?”

“ŞAMPİYONLUK KUPASINI TRABZONSPOR’A VERECEK MİSİN?”

“58. Madde’nin değiştirilmemesi gerektiğini cezaevindeyken söyledim. F.Bahçe’nin şike yaptığına inanıyorsan; F.Bahçe’nin şampiyonluk kupasını Trabzonspor’a verecek misin? F.Bahçe’den puan silecek misin? F.Bahçe’yi 2 yıl Avrupa’ya göndermeyecek misin? F.Bahçe’nin tesislerine, stadına gelmemene rağmen rakip takımların şampipyonluk kutlamalarına onur konuğu olmana ne diyeceksin?”

“SEN G.SARAYLILARIN MI BAŞKAN ADAYISIN?”

“ Sen Galatasaray’a mı başkan adayısın? Sen Galatasaraylıların başkan adayı mısın? Eski mesai arkadaşların olan Galatasaraylı Lütfi Arıboğan, Ebru Köksal ve İlhan Helvacı’yı yönetime alacak mısın? Rıdvan Dilmen ve Aykut Kocaman ile ne konuştun? Başkan olursan 19 maçta şike yaptıklarını iddia ettiğin futbolcuların yüzüne nasıl bakacaksın? Onları da kulüpten ihraç edecek misin?”

“HELVACI , ARIBOĞAN, CORNU İLE NELER KONUŞTU?”

“Kozmik odada olması gereken evrakın senin evinde ne işi vardı! İlhan Helvacı ve Lütfi Arıboğan, Cornu ile neler konuştu! Eğer Aydınlar ‘F.Bahçe şike yapmadı’ derse, yarın kalkıp kongrede onu alkışlarım. Kulübün hesaplarında Aziz Yıldırım ile ilgili hiçbir evrak bulamazsınız. 1998’de F.Bahçe grupların yönetmeye çalıştığı bir kulüptü. Grupların onayını almak gerekirdi. Ben başkan olana kadar kulüp 6 bin üyeyle idare ediliyordu. Şimdiki sayı 13 bin 20.”

“BUNLAR PARA KOPARTMAYA ÇALIŞIYORLAR”

“Mehmet Ali Aydınlar, bu Aziz Yılmaz gelip senin ofisinde senden para istedi. Sokağa çıkamıyordun. Şimdi senin bu adamı bu kulübe yeniden bela etmemen gerekiyor. Bunların F.Bahçe’yle alakası yok! Bunlar para kopartmaya çalışıyor. Bu kulüp 1998'e geri dönemez. Dönerse F.Bahçe kaybeder. Biz Aydınlar’ın kötü gününde ona destek olduk. O bize kötü günümüzde destek olmadı. Buradaki güç F.Bahçe’nindir. Şahıslar ancak katkı yapar. Ben hapisteyken, kız voleybol takımımız Avrupa şampiyonu oldu. Türkiye’ye büyük bir gurur yaşattılar. Mehmet Ali Bey çok seviyor F.Bahçe’yi. Toplam 1 trilyon 790 TL’yi kulüpten geri almıştır. Daha ortada hiçbir şey yokken Etik Kurulu raporunu UEFA’ya gönderdiler.”

“Madem ki biz şike yaptık, o zaman F.Bahçe’yi niye küme düşürmediniz?”

“F.Bahçe kongresinde oy versinler diye Galatasaraylılara mesaj çekiyorlar.”

“F.Bahçe büyüktür, F.Bahçe bir asırdır. Oyunuzu kime atarsanız atın kongreye katılın. Herkes gelsin. F.Bahçe’ye yakışır bir kongre yapalım.”

“Aziz Yıldırım 1 gün F.Bahçeli olmak için değil 1 gün F.Bahçeli ölmek için yaşamıştır densin isterim.”

KOÇ; F.BAHÇE'Lİ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM

1907 Derneği Başkanı Ali Koç konuşmasında önemli detayları parmak bastı. İşte konuşması; “Kongremizin, camiamıza yakışan bir şekilde ve F.Bahçe'ye hayırlı geçmesini temenni ediyorum. Bildiğiniz gibi ben F.Bahçe’de son yönetim kurulu seçimlerinde affımı istemiştim. F.Bahçe’miz için çok kritik bir dönemi yönetici olarak yaşadım. Bu zorlu süreçte F.Bahçe’nin büyüklüğünü farklılığını bir kez daha yaşadım ve bu camianın mensubu olmaktan gurur duydum. Çok büyük sıkıntıları olan bu camia, taraftarı sayesinde ekonomisini büyüterek atlattı. Bu camiayı böylesine büyük kılan kutsal F.Bahçe taraftarına saygılarımı iletmek isterim.”

“DOĞRU BİLDİKLERİMİ PAYLAŞMAK İSTİYORUM”

“Yönetimden ayrıldığım o günden bu yana şahsımla ilgili pek çok iddialar, alakam olmayan kişi ve kurumlarla bağdaştırmalar, ortaya atılan bir iddianın gerçek olduğu sorgulanmadan gerçekmiş gibi günlerce bu konuda yazı yazmalar, hem 3 Temmuz süreci için hem de bugüne kadar bir açıklama yapmadım. ancak bilhassa 3 Temmuz süreciyle ilgili sürecin kamuoyunda çarpıtılarak anlatılmasından dolayı bazı bilgilerin paylaşılması gerektiğini düşündüm. Başkan olduğum 1907 F.Bahçe Derneği ile ilgili açıklamalar yapacağım. Ardından 3 Temmuz süreciyle ilgili kendime göre hepinizin bildiği konuları özetlemeye çalışacağım. Bizim doğru bildiklerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.”

“1907 F.BAHÇE DERNEĞİ DÜŞÜNCE KURULUŞUDUR”

“1907 F.Bahçe Derneği’nin kurulduğu günden bu yana tek amacı vardır; o da F.Bahçe Spor Kulübü'nü desteklemek ve projeler üretmek. Derneğimizin tüzüğünde açıkça ifade edildiği gibi kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda sorumluluk almaya mecburuz. Pek çok yönetimlerde 1907 yönetiminden isimler kulüp yönetiminde yer almıştır. Derneğimiz bugüne kadar F.Bahçe'nin seçim dönemlerinde taraf olmamaya özen göstermiştir. Bu yüzden bir taraf seçmemiz söz konusu değildir, olamaz.”

“AYDINLAR İLE KİŞİSEL HUSUMETİM YOK”

“Benim bugüne kadar Mehmet Ali Aydınlar’la ilgili ya açıkta ya da özelde herhangi bir kişisel sıkıntım olmamıştır. Buna mukabil, F.Bahçe için de kendisine göre en iyileri yapmaya çalıştığından şüphem yoktur. Kişisel sorunum olsaydı 2012’de Bakü’de kazandığımız Avrupa Bayan Voleybol Şampiyonası’nda ilk teşekkür edeceğimiz kişi kendisi olmazdı. Burada ben ilk defa bu düzeyde ismini telafuz etmek zorunda olduğum için ama bunları büyük resmi görerek değerlendirmenizi rica ediyorum. Bunlar son derece önemli konulardır. Türk spor tarihinin sayfalarına geçecek unsurlardır. Er ya da geç gerçekler her zaman ortaya çıkmaktadır.”

“GERÇEKLERİ ÖĞRENMEK F.BAHÇELİLER'İN HAKKI”

“3 Temmuz’da spor hukukunun temel prensiplerine uygun bir süreç yönetilseydi bu kadar işlerin içinden çıkılmaz bir durum olmayacağını özellikle vurgulamak istiyorum. Alınan kararları ve sergilenen yönetim anlayışını alt alta koyarsak neredeyse sürecin tariflenen vehametini aşacak derecede büyük yanlışlık, başarısızlık yaşandığını görüyoruz. Dolayısıyla F.Bahçe Kulübü'nün maruz kaldığı 3 Temmuz süreciyle ilgili doğru bilmeniz gereken bazı noktalar vardır. Yanlış anlatılan bazı şeyler bizleri artık sessiz kalmamaya zorluyor. F.Bahçeliler'in bu gerçekleri meydana geldiği şekilde öğrenmeleri haklarıdır.”

“GİZLİLİK İHLALLERİNE KİMSE BİR ŞEY DEMEDİ”

“Bize göre yaşanan hukuk ihlallerinden bahsetmeyeceğim, haksız muameleleri derinlemesine tartışmayacağım ancak hafızalarınızı tazelemek adına bir özet yapma ihtiyacı duyuyorum. 3 Temmuz sabahı dünya spor tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir operasyonla güne başladık. Operasyonda gizlilik olmasına rağmen sanki bir halkla ilişkiler kampanyası yapılıyor gibi her şeyi an be an takip eder duruma geldik. Gizlilik ihlallerine kimse bir şey demedi, sizler de bu konuda bir hamle yapmadınız. Basın yasağı dahi çok uzun bir süre getirilmedi.”

“BASİT KONULAR UYGULANSAYDI...”

“Son 2 yılda ülkemizde basın yasağı getirilen davaları bir inceleyin. Önemlisi de var önemsizi de var. Bu sizin F.Bahçe'ye değil Türk futboluna sorumluluğunuzdur. Şahsen sırf bu iki nedenden dolayı benim için bu operasyona çok farklı gözle bakmam neden olmuştur. Zira bahsettiğim basit konular uygulansaydı, ülkemizde taraftarlar arasında yıllarca tamir edilemeyecek nefret tohumları ekilmezdi. Uluslararası arenada Türkiye'nin imajı azami şekilde zarar görmezdi. Ve kulüplerimiz UEFA nezdinde haklarını kuvvetli şekilde savunabilirlerdi.”

“F.BAHÇELİLER SUÇLU HALE GETİRİLMEYE...”

“Hep masumiyet karinesinden bahsediliyor. Ben o gün başkan olsaydım adli birimlere giderdim gizlilik ihlalinin önlenmesinin neden önem teşkil ettiğini bir şekilde anlatıp bunun için çaba sarf ederdim. Arkasından gerekirse devletimizin en tepesine giderek lütfen ve lütfen basın yasağı getirin, bu normalin dışında bir talep değildir. “Bakın basın yasağı gelen davalara” derdim ve bunun için mücadele ederdim. Sizler ve TFF bu konuda girişimlerde bulunsaydı sizce şimdi bu konumda olur muyduk? Kimseye savunma hakkı vermeden basında çıkan iddialar üzerinde F.Bahçeliler suçlu hale getirilmeye çalışıldı. Yapılan medya kampanyası sonrasında bazı rakiplerimizin tutumu, F.Bahçe karşıtı kurumların yıkıcı bir şekilde konuyu ele almaları hem TFF'yi hem de UEFA’yı baskı altına almıştır. Gizlilik ihlali ve basın yasağı getirildseydi iki kuruluş da olağan dışı davranışlarda bulunmayacaklardı”

“AYDINLAR'IN ÜZERİNDE BASKI KURULDU”

“İstenilen her ortamda bunları Türk spor tarihinin iyiliği için tartışılmaya hazırım. Hatırlayacaksınız kozmik oda gibi şeyler anlatıldı. Neden Etik Kurulu Raporu bu odada hazırlandı? Çünkü gizli kalması isteniyordu. Peki nasıl oldu da bu medyaya sızdı? Bu odada bir medya mensubu var, kendisi biliyor kimlerle paylaşıldığını..İnşallah o da bir gün çıkar bunu anlatır. Doğal olarak bu aşamada Aydınlar’ın üzerinde baskı kuruldu. Şu söyleyeceğim ibareyi bana Ünal Aysal da aynen ifade etmiştir, benzer ifadeyi de Aydınlar kendisine Platini'nin söylediğini ifade etmiştir. O baskı, “Siz üzerinizden F.Bahçe formasını çıkaramadınız için alacağınız kararlarla tüm ülkeyi kötüye sürüklüyorsunuz” cümlelerinden oluşuyor. Ve Aydınlar’ın o dönemde yaptığı açıklamalarda sık sık “Alacağım kararlardan dolayı bütün ülkeyi riske atamazdım” dediğini görüyoruz. Halbuki bir takımın şike suçundan dolayı bütün ülkenin cezalandırıldığının örneği yoktur”

“WHATSAPP’DAN ORGANİZE OLMADI DEĞİL Mİ?”

“Rapordan birkaç gün sonra ülkemizi küçük düşürecek bir durum yaşandı. UEFA yetkilisi Türk savcısını ziyaret ederek bilgi temin etmeye çalıştı. Burada hiçe sayılan TFF’ydi ama onlar bunu marifet gibi sundular. Cornu'ya methiyeler dizdiler. Halbuki “Ya UEFA sen ne yapıyorsun? Benim savcım bu işin üstüne gidiyor. Burada kurallar var. Ben bu davaya bakacağım sen kimsin de buraya geliyorsun. Sana kim bu hakkı veriyor kardeşim?” denmez miydi? Cornu havaalanına indiğinde TFF’yi arayıp ‘Ben geldim’ demedi ya da savcıyla Whatsapp’tan organize olmadı değil mi? İnsanların zoruna gidiyor. TFF'nin dik durması gerekiyordu. Ancak CAS davasında Cornu’yu yalancı konumuna soktular. Hangisi doğru? Cornu neden yalan söylesin?”

“SPOR HUKUKUNDA BİR İLK YAŞANDI”

“F.Bahçe’nin yüzde 1 bile şike yapmama olasılığı yok mu?” dediler, ‘Yok’ dedi. F.Bahçe’ye karşı karar almalarının kendilerini sıkıntıya sokacağını söylüyor Cornu. Burada UEFA’ya değil muhattaplarına kızalım. Cornu’nun ziyaretinde bir yol haritası kurgulandı ve onun ülkeden ayrılmasından sonra meşhur Infantino mektubu TFF ve oradan da bize ulaştı. F.Bahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden men edildiğini ve Trabzonspor'un dahil edildiğini öğrendik. Biliyor musunuz spor hukuku tarihinde bir ilk yaşanıyor. Spor hukukunda belirlenen hiçbir resmi sürecin işletilmeden, tam kimin neyle suçlandığı bilinmeden, hiçbir savunma alınmadan F.Bahçe cezalandırıldı. Bunun hesabını er ya da geç birileri verecek. Çünkü gerçekler ortaya çıkacaktır.”

“KOLUMUZU KANADIMIZI KIRDILAR”

“Biz futbol hukukuna inandık, futbol dünyasının mahkemesine başvurduk. Çok önemli oyuncularımızla yollarımızı ayırdık ama onların yerini doldurmalıydık. İmkan ve zaman sınırlıydı. Bu niye önemli? Hatırlayın F.Bahçe o sezon yarım puanla şampiyonluğu kaçırdık Ama bizim kolumuzu kanadımızı kırdılar. Her puan para demekse ekonomik olarak da bize zarar verdiler. Hukuk prensiplerini uygulamadılar, bilgisiz ve tecrübesiz oldukları ve bir kısmının da kötü niyetli olduğu için.”

“8 TAKIMDAN BAHSEDİYORDU, NE OLDU O TAKIMLAR?”

“Sürece iyi niyetli yaklaşmış olabilirler ancak muhtelif nedenlerden dolayı UEFA’ya karşı dik duramayarak UEFA’nın olağandışı taleplerine boyun eğerek ilgili takımların ve Türk futbolunun çıkarlarını koruyamadı. Bundaki temel neden ise Aydınlar ve yakın ekibinin daha sürecin ilk günlerinden itibaren F.Bahçe'nin suçluluğuna peşinen inanmalarıdır. Zaten F.Bahçe yönetimi olarak Aydınlar’la ters düştüğümüz nokta budur. Ne şartlarda şampiyonluğumuzu bile bizler suçluluğumuzu savunmaya çalışırken TFF Başkanı daha sürecin ikinci gününde savcıya yaptığı ziyaretten sonra iddiaların tümüne itibar ederek spor hukukunun belirlenmiş sürecini uygulamak yerine zararın neresinden dönersek kardır düşüncesiyle süreci yönetmek istemiştir. Vahim. Bu laf çok kullanıldı. 8 takımdan bahsediyordu ne oldu o takımlar ? Neden Beşiktaş ve F.Bahçe’ye kaldı bu iş?”

“AYDINLAR'IN PLANI GERÇEKLEŞSEYDİ...”

“F.Bahçe’nin kazandığı ödüllerin iadesi söz konusuydu. Aydınlar da 2010-11 sezonunu yok saymayı planladığını ifade etmiştir. Aydınlar’ın planı gerçekleşseydi kupamız yok sayılacaktı. Hal böyleyken kupanın müzede yer almasından kendisine pay çıkarmasını anlayamıyorum.”

“BAŞKAN ADAYI OLMAYI DÜŞÜNMEDİM

“Son 1 haftadır basında şahsımla ilgili bazı iddialar ortaya çıkmaktadır. Buradaki fitili ateşleyen haberlerden bir tanesi de geçen hafta bir yöneticinin oğluyla yemek yiyip yönetime katılıyorum görüşünü vermemdir. Ne öyle bir yemek yapıldı, ne bir yönetici ya da oğluyla görüştüm ya da bu bağlamda bir şey söyledim. Bizim gibi insanların F.Bahçe’ye katkı vermesi için resmi bir görevde yer alması gerekmemektedir. Başkan adayı olmayı düşünmediğimi sizlerle paylaşmak isterim.”

F.Bahçe’nin basketbol kökenli eski yöneticisi Necdet Ersoy, Ali Koç‘un düzenlediği basın toplantısından sonra 1907 Derneği’nden istifa ettiği öğrenildi. Bir dönem 1907 Derneği Başkanlığı da yapan Necdet Ersoy, derneğin şimdiki başkanı Ali Koç’un kongre öncesi düzenlediği basın toplantısındaki açıklamalarını “taraflı” bulduğu gerekçesiyle bu kararı aldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler