Kılıçdaroğlu'ndan "Çiğdem Toker" açıklaması: Bir daha sorgulamasın diye...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Liderler Fox'da programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu açıklamalarında gazetemiz yazarı Çiğdem Toker'e açılan davaya da değinerek "Bir daha yazmasın, bir daha sorgulamasın diye. Bayburt grup, inşaat sektörünün en büyük 42. şirketi. Nasıl oluyorda 42. sıraya yerleşiyor? Çiğdem Hanım bir gazeteci olarak sorguluyor" dedi.

Yayınlanma: 20.06.2018 - 20:03
Abone Ol google-news

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Liderler Fox'da programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

 "Muharrem Bey'in çıkışıyla Erdoğan'ın ezberi bozuldu. Geçmişte Ekmeleddin İhsanoğlu adaylığı hakkında bir pişmanlığım yok. Biz anayasa referandumunda yüzde 49 oyu boşuna almadık. Adalet yürüyüşünde de referandum seçimlerinde de parti bayrağı hiç kullanmadık. 

İYİ parti seçimde bizim rakibimiz ama onun önün kesilmesini hiç istemedik ve tahammül edemedik.

Biz artık bir araya gelmeliyiz. Ülkemizi çağdaş düzeye getirmek istiyorsak da bunu demokrasiyle taçlandırmalıyız.  

Tek amacımız tek adam rejimine karşı mücadele etmek. Adaletsiz bir Türkiye'yi içime sindiremiyorum. CHP'li birisi adaletsizlikle mağdur olduysa benim onun hakkını savunmam lazım. Hep beraber bir araya gelmeliyiz. Akıl akıldan üstündür. Benim rakibim de beni uyarmalıdır. 

Gençler bir cendereden kurtulmak istiyorsa 24 Haziran'da sandığa gidecekler ve oylarını kullanacaklar. Demokrasi gelişmiş bir Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz. Gençlere büyük iş düşüyor.

 Bizde hiç bir partide olmadığı kadar demokrasi var. Bir partinin grup başkanvekilini oyla seçen tek parti bizim partimizdir. 

 17 yüzyılın kavramlarıyla şimdinin sorunlarını çözmek mümkün değildir. Biz hangi görüşten olursak olalım, demokrasi, yargı bağımsızlığı konusunda anlaşmalıyız. Demokrasiyi kendi ülkemize getirmeliyiz. Bu ülkede işçisinden iş verenine santçısına kadar adaletsizlikle akarşı karşıya. Adalat Yürüyüşü'nü de bu yüzden yaptık biz. Bu sorunlar giderek derinleşiyor ve geniş kitlelerde kaygı yaratıyor. Bu sorunları ben tek başıma çözemem. Dha kapsamlı hep beraber çözeceğiz. Biz en başından beri demokrasinin bu ülkeye gelmesi için tüm özverimizle çalıştık. 

Bir ülkenin gençleri sosyal medyada yazı yazmaya, telefonda konuşmaya korkuyorlar. Ya benim telefonumu dinliyorsun anladım. Manav, sanatçı bile korkuyor. Ülkede büyük değişim ve dönüşümü yapmak zorundayız. Bunun için de adım attık. El birliğiyle ülkeye demokrasi getireceğiz.

Türkiye büyük bir ülke 81 milyon vatandaş var. Kimin ne zaman ne yaptığını bilme şansımız yok. Ama onlar bütün istihbarat organlarıyla çalışarak insanları dinlemeye, cezalandırmaya, yargıyı farklı yerlere taşımaya başladılar. İnsanları iflas ettirdiler, krediler verdiler. Ödüllendirme ve cezalandırma yoluna gittiler. Biz yan yana gelemez denen insanları bir araya getirdik.

ASLA YANDAŞ MEDYA YARATMAYACAĞIZ

Hayatımın her döneminde medya özgürlüğü için elimden gelen her türlü çabayı göstereceğim. Bakılara her zaman karşı çıkacağız. Ziyaretler düzenleyip onların sorunlarını dinleyeceğiz. Asla yandaş medya yaratmayacağız. Basın Konseyi'nden çağrı geldi buyrun gelin diye.Havuz medyasına biz çağrıda bulunduk: Bizi davet edin diye.

PARLAMENTER SİSTEM

Yarın parlamenter sisteme ilişkin bir komisyon kurduk. Büyük olasılıkla yarın açıklama yapılacak. Bu akşam son şekli verilecek, yarın kamuoyu ile paylaşılacak. Bu bizim zaten en büyük hedefimiz. Demokratik parlamenter sisteme geçmek. Darbe hukukundan arınmamış bir parlamenter sistem olamaz. Lider suntası, yüzde 10 seçim barajının olması parlamenter sistem değildir. Bizim yapacağımız ilk iş darbe izlerini anayasadan kaldırmak.  Biz demokratik bir anayasa yapmak istiyoruz. Belki de Cumhuriyet tarihinde bir ilk olacak. 

Sayın İnce, tarafsızlık üzerine yemin edecek. Bizim adayımız olmakla birlikte rozetini çıkardı. Ben 81 milyonun cumhurbaşkanıyım dedi. O herkesle konuşacak ve kendisine göre 5 yıllık bir plan hazıtlayacak. O tabii ki 5 yıllık plan hazırlayacak. Şimdi 5 yıl cumhurbaşkanı olmak için seçime giriyor.

Parlamenter sisteme geçişi Muharem Bey 2 yıl olarak planladı. Ama bu 18 ay da olabilir, 20 ay da. Bu restorasyon dönemi.

Sayın Muharrem İnce devleti yönetmek için hazır. Dünyaya bu mesajı veriyor. Çok önemli bir adım atıyor: Önümüzdeki 5 yıl içinde neler yapacağını anlatıyor.

Seçim güvenliğini ve sandık güvenliğini sağlamak için çalışmaya yeni başlamadık. 1,5 yıldır çalışıyoruz. önce hangi sandıklar sorunlu onları saptatık. 30 bin sandık problemli. Şu anda sandık güvenliğiyle ilgili hiçbir sorunumuz yok. Herkes gidip güvenle kullanabilir. Mükerrer oy için biri cingözlük yapmak istemiş ve yakalanmış. CHP Genel Merkezi'nden büyük bir bilgisayar alt yapısı var. Tüm partilere yeter, YSK'ya bile yeter.

Elektriğin kesildiği anda bir kişinin sandığın üzerine gidip oturması lazım. Gelene kadar kalkmaması lazım. O sandık oradan gitmemeli.

“YSK’YA GÜVENMİYORUM”

'YSK’ya güveniyor musunuz?’ şeklinde sorulan soruya Kılıçdaroğlu, “Hayır güvenmiyorum. Türk bayrağını seçimlerde kullanmak yasak değil mi? Ama bakıyorsunuz reklamlarda kullanılıyor ama YSK buna yasak demiyor” şeklinde yanıt verdi.

KILIÇDAROĞLU GAZETEMİZ YAZARINA AÇILAN DAVAYI CANLI YAYINDA DUYURDU

Çiğdem Toker’den bir buçuk milyon lira isterler. Bir daha yazmasın, bir daha sorgulamasın diye. Bayburt grup, inşaat sektörünün en büyük 42. şirketi. Nasıl oluyorda 42. sıraya yerleşiyor? Çiğdem Hanım bir gazeteci olarak sorguluyor. Bazı belgelerin sahte olduğunu Soner Bey de yazdı. Tazminat davaları açıyorlar, yargıda bağımsızlık olmadığı için hakime telefon edecekler. Hangi avukatların etkili olduğunu, hangi avukatın şu kararı vereceksiniz diye telkinde bulunduğunu gayet iyi biliyorum. Bunları herkes biliyor. Saray destekli avukatları kastediyorum. Savcıya, “kültablasını getirir misiniz’ diye soran avukat... Tüm bunlar yargının kokuştuduğu gösteriyor. Danıştay’dan bir hakim Muharrem Bey için twit atıyor. Sen hakim misin bir partinin kadın kolları üyesi misin? İstifa da etmiyor yerinde duruyor. Çiğdem Toker bunu yazdı, ‘yapamazsınız’ dedi. Sonra kanunu değiştirdiler.

MAN ADASI DAVASI

Benimle ilgili tazminat davası açmış. Bu belgelere Halkbank doğru diyor. Mali suçları araştırma doğru diyor. Benim avukatım hakime ‘delilleri toplayacak mısın?’ diyor. Hakim ‘hayır’ diye cevap veriyor. ‘Toplamadan nasıl karar vereceksin’ diyoruz ‘ben veririm’ diyor. 3 mahkemeye düşüyor dava 3 mahkemenin de hakimini değiştirdiler saraya yakın militan hakim getirdiler. Sanıyorlar ki Kemal Kılıçdaroğlu geri adım atacak, korkacak. Siz kimsiniz ki ben sizden korkayım.

BEŞLİ ÇETEDEN SÖZ EDİLİYOR

İhale dünyasının beşli çetesi var. Bütün büyük ihaleler bu çeteye, 5 şirkete verilir. Hepsi de bildiğimiz isimler. Diğer müteahhitler buna ses çıkaramıyor çünkü hepsinin bir KHK’lık canı var. Bir kararnameyle mal varlığına elkoyabilirler. Bazılar ‘lanet olsun’ deyip yurt dışında iş yapmaya başladı, Türkiye’den umudu kestiler. Ülkedeki 5 şirket de bütün ihaleleri alıyor ve bunlar Binali Yıldırım’a yakınlar. Bunu bütün dünya biliyor. İhaleler kin ve öfke ile değil hukuk içinde hareket edilerek araştırılacak.

“İNCE İSTİFA EDECEK”

Biz diğer siyasi partilerle anlaştık. Seçilen cumhurbaşkanı partisiyle ilişkisini kesecek. Muharrem İnce de seçilmesi durumunda partiden istifa edecek. Biz en başından beri nasıl planladıysak onu adım adım hayata geçiriyoruz. İnce ile birlikte miting yapmamızın sebebi de budur.

ESAD’LA GÖRÜŞÜYOR MU?

Daha önce iki kez heyet gönderilmişti. Son giden heyet orada olan tutuklu gazeteciyi alıp gelmişti. Ama Esad yönetimiyle biz şu anda görüşmüyoruz.

KAÇ FABRİKA KURULACAK

Anadolu Kalkınma Kuşakları diye seçim bildirgemize koyduğumuz projemiz 5 bölgeyi kapsıyor. Doğu ve güneydoğu’da. Burada kuracağımız fabrika sayısı 135. Hangi fabrika yapılacak, ne üretecek bunların hepsi belli. Merkez Türkiye projesiyle de Anadolu’nun içini dolduracağız.

CHP’NİN OYU HDP’YE KAYACAK MI?

Her vatandaşımdan şunu isterim, güçlü bir CHP demokrasinin teminatıdır. Güçlü bir CHP insan haklarının, Türkiye’nin teminatıdır. O nedenle CHP’ye herkesin oy vermesi bizim arzumuzdur.

CHP’NİN OYU HDP’YE KAYACAK MI?

Her vatandaşımdan şunu isterim, güçlü bir CHP demokrasinin teminatıdır. Güçlü bir CHP insan haklarının, Türkiye’nin teminatıdır. O nedenle CHP’ye herkesin oy vermesi bizim arzumuzdur.

ERDOĞAN’I TEBRİK ETTİ

Erdoğan’ı tebrik etmek lazım. 16 yılın sonunda kıraathaneye geldi. Ufku yok, kim gider kıraathaneye? Ya işsiz gider ya emekli gider. Fabrika işçisinin, çiftçinin kıraathanede ne işi var? Bu şu anlama geliyor; ‘ben bu işsizliği önleyemeyeceğim, işsizler için kıraathane açacağım ama burada gelip çay, kahve içerlerse keki de bedava vereceğim” demek. Tam bir bitmişliktir bu. Ufku tükenmiş ne söylediğini bilmiyor. Bu eleştiri geldiği zaman işi kütüphaneye dönüştürdü. Türkiye’nin gerçeklerinden kopmuş birinden bu ülkeye hayır gelmez.

TAŞERONLARA KADRO

500 bin taşeron işçisine kadro verilmedi. Biz bunları da kadroya alacağız. Taşeron işi anlık bir iştir. Kısa sürede işi yaptırırsın ve emeğinin karşılığını verirsin. Biz sürekli taşeron işçisi yapıyoruz. Biz Kamuda olan 500 bin taşeron işçisine kadro vereceğiz. Onlar taşeron işçileriyle ilgili güvenlik soruşturması yaptılar. Adam zamanında içeri girip çıkmış o kişiye ‘seni kadroya almıyoruz’ diyorlar. Bu insan çalışırken bir suç işlememiş ki, bu insan topluma kazandırılmış siz neden bunu toplumdan soyutluyorsunuz, suça teşvik ediyorsunuz. Biz bu işçileri de kadroya alacağız. Bunu biz görev başına gelir gelmez yapacağız. Muharrem İnce de bunu ilk 100 günlük işlerin içine dahil edecek.

SURUÇ’TA YAŞANANLAR

Suruç meselesi ortaya çıktığında arkadaşımızı görevlendirdik. Bölgeye gitti ve valiyle konuştu, oradaki insanlarla konuştu ve olayla ilgili bazı ayrıntılar verdi. Şu anda olay yargıya intikal etmiş durumda, bu konuda yorum yapak için otopsi raporlarının ortaya çıkması lazım. O raporları bekliyoruz ve inanıyoruz ki mekanizma bu işi tarafsız bir şekilde soruşturur ve failleri ortaya çıkarır. Olay bir PKK-AKP çatışması değil. Bu devlet yetkilileri tarafından da açıklandı. Bölgede herkesin elinde bir silah olması asla kabul edilemez ama maalesef geldiğimiz durum ortada herkesin elinde bir silah ruhsatlı mıdır, değil midir? fotoğraflarda gördük. Bazılarının hastanede öldürüldüğü söyleniyor. Hastanedeki güvenlik kameralarını kim tahrip etti? Bütün bunların cevaplanması lazım. İçişleri bakanı mıdır bilmiyor ama öyle demeçler verdi ki bir bakana yakışmayacak şeyler. Benim hakkımda da daha önce açıklamalarda bulunmuştu ben de kendisi hakkında 5 paralık dava açtırmıştım, çünkü değeri o kadardır bu insanın.

KOALİSYON AÇIKLAMASI

Türkiye koalisyonlardan çok çekti. Koalisyon çıkarsa ülke yönetilemez. Gelinen nokta Türkiye'nin koalisyonsuz yönetilemeyeceği noktası. Parlamentoda koalisyon olmaz ki. Her parti bağımsızdır.
Kurulacak olan kabineye kişi alacak.

Bu Cumhur İttifakı'nın diğer iki partisinin yetersizliğini gösteriyor. Erdoğan'ın ne yapacağını kimse kestiremez. Şu bir gerçek 24'ünden sonra Türkiye başka bir tablo ile karşılacak. Demokraside yeni bir sayfa açılacak. Önemli olan demokrasi isteyen partilerin işbirliği.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler