İki yıldır adalet bekliyorlar: Dosya dördüncü kez bilirkişiye gönderildi

Cihangir’deki doğalgaz patlaması davasında acılı aileler iki yıldır adalet arıyor.

Yayınlanma: 07.07.2018 - 21:15
Abone Ol google-news

Cihangir’de 12 Haziran 2016’da, 5 katlı Safir Apartmanı’nın en üst katında meydana gelen doğalgaz patlaması, iki ailenin ocağına ateş düşürdü. 75 yaşındaki simitçi Feridun Yükseltürk, binadan düşen molozların altında kalarak hayatını kaybetti. Taksi şoförü 38 yaşındaki Veysel Bulut ise ağır yaralanarak, yatağa bağımlı kaldı. Patlamaya ilişkin dava iki yıldır sürüyor. Evin sahibi, iki İGDAŞ görevlisi ve eve kombiyi takan teknik servis elemanı, “Taksirle bir kişinin ölümü bir kişinin de yaralanmasına neden olmak” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Mahkeme heyeti, raporlardaki çelişkilerin giderilmesi için dosyayı dördüncü kez bilirkişiye gönderdi.

Bitkisel hayatta

Üç çocuk babası Veysi Bulut, plakasını kiraladığı taksinin içinde müşteri bekliyordu. Patlama nedeniyle binadan kopan klima aparatı, duvar parçalar aracının üzerine düştü. Omuriliği üç yerden kırıldı. Beyni ve iç organları zedelendi. O günden bu yana, bitkisel hayatta. Dört kez ameliyat oldu. Hastanelerde toplam 7 ay tedavi gördü. Doktorların, “Yapacak bir şey kalmadı” demesi üzerine, 13 Ocak 2017’de taburcu edildi. Olaydan sonra hiçbir yetkili kapılarını çalmadı. Bulut’un eşi çalışmıyor. Çocuklarının ikisi okula gidiyor. En küçük çocuğu dört yaşında. Ailenin tek isteği, sorumluların cezalandırılması.

24 saat başındayız

Erkek kardeşi Mehmet Bulut, “Boyundan aşağı felçli. Rahat nefes alması için gırtlağını deldiler. Yemek yiyemiyor. Midesine takılan bir borudan sıvı mama ile besleniyor. Bazen, bizi duyabildiğini düşünüyorum ama gözüyle dahi tepki veremiyor. Çocukları için uğraşıyordu. Onlara daha iyi bir hayat sunmak için. Bir sabah evden sapa sağlam çıktı, yatağa bağımlı olarak döndü” diyor. Olay yerine vardığında abisinin arabasının dümdüz olduğunu gördüğünü aktaran Bulut, şöyle devam ediyor: “Patlama o kadar şiddetliydi ki, simitçi molozların arasında üç saat bulunamadı. Sonrasında yoğun bakım kapılarında beklerken gözyaşlarımız kurudu. Eve getirdik. Sabah 06.00’da babam kalkıyor, çeviriyor, ilaçlarını veriyor. Egzersiz yaptırıyor. Günde beş kez egzersiz yaptırıyoruz. Bir öğün yemeğini yedirmek bir saat sürüyor. Beş kez yemek veriyoruz. Gündüz babam, gece biz 24 saat başından ayrılamıyoruz. Maddi imkansızlıklarla boğuşuyoruz. Eve doktor getiriyorum, 10 dakikası 1500 TL. Bakım malzemelerini ben ve kardeşlerim alıyoruz. SGK, bakım malzemelerine 351 lira veriyor. Ben ise 2500 TL harcıyorum. Bir aspirasyon çubuğu var, kutusu 90 lira. İçerisinde 150 tane var SGK bana aylık 120 tane veriyor. Bir kutu dahi vermiyor. Ayda bir kutu bile yetmiyor çoğu zaman...”

Dosyada 3 rapor var

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasında üç bilirkişi raporu var. İlk iki rapor 2016 yılında soruşturma sırasında hazırlanmış. Raporlarda, yargılanan İGDAŞ teknisyenleri Yusuf Yurttaş ve Fatih Akdemir, daire sahibi Pınar Arslantürk, Beyoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürü asli kusurlu, Polatser firmasından, daireye kombiyi takan Murat Savaş Polat ise tali kusurlu bulunuyor. Mahkemenin talebi üzerine 2017’de hazırlanan son rapor ise İGDAŞ görevlilerini kusursuz buluyor. Bu raporda, binanın yapım teknik sorumlusu Temel Sayın, TUS Yetkin Mimarlık firmasında görevli Mehmet Bulut ve Muhammet Dezkaya, binaya ruhsat ve iskan izni veren Beyoğlu Belediyesi Fen İşleri Müdürü asli kusurlu olarak değerlendiriliyor.

Uzun yıllardır Firuzağa Meydanı’nda simit satan Feridun Yükseltürk’ün ölümünün ardından, mahalle sakinleri simit arabasını çiçeklerle süsleyerek notlar asmışlardı.

İGDAŞ’a ihbar gitti

Davanın son duruşması geçen Haziran ayında görüldü. Bulut ailesinin avukatı Hasan Pilavcı, İGDAŞ’ı aklayan rapora itiraz etti. Pilavcı, “İGDAŞ teknisyenleri, ihbar üzerine gidilen binada tehlikesi bertaraf etmek yerine, sadece ihbar yapılan dairenin gazının kesilmesi ve ihbarcıyı elektrikçiye yönlendirmek dışında hiçbir şey yapmamıştır. Bilirkişiler ise İGDAŞ’ı aklama gayretindeler” dedi. İGDAŞ görevlilerin sorunun kombiden kaynaklandığını söylediklerine dikkat çeken Pilavcı, şöyle devam etti: “Kombiden kıvılcım gelmesi üzerine acilen binanın gazı kesilmesi gerekirken, görevlilerin kombiciye yönlendirmesi ihmalin ilk adımıdır. Topraklama hatası nedeniyle yaşanmış elim kazaları bilmelerine karşın, sadece dairenin gazını vanadan keserek, sigortayı dahi kapatmadan evi terk etmeleri faciaya sebep olmuştur. İGDAŞ teknisyenleri, elektrik kaçağının olduğunu bildiğine göre, bu durumda patlamanın kaçınılmaz olduğunu bilebilecek durumdadırlar. Kaçağın doğalgaz borusuna etki ettiğini fark etmişlerdir. En azından doğalgaz sistemini mühürleselerdi olay olmayacaktı.” Sanık avukatlarından Ali Yüksel ise “Olay, tesisata İGDAŞ’a haber verilmeden müdahale yapılması nedeniyle yaşanmıştır. İGDAŞ’ın olayda bir kusuru yoktur” diye konuştu.

Yeni rapor istedi

Mahkeme heyeti, soruşturma sırasında alınan raporlarla, yargılama sürerken istenen bilirkişi raporları arasında çelişkiler olduğunu belirterek, bu çelişkileri giderecek ve yapılan itirazları da değerlendirecek, yeni bir heyetten rapor alınmasına, doğalgaz uzmanının da heyette bulunmasına karar verdi. Dava ertelendi.

‘Tedbir almadılar’

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısılığı’nca hazırlanan iddianamede, ev sahibinin, kombi değişikliğini İGDAŞ’a bildirilmediği öne sürülüyor. Mutfak ocağı ile doğalgaz tesisatını birbirine bağlayan bağlantı borusunun eski ve bakımsız olması nedeniyle patlamanın meydana geldiği ifade ediliyor. İGDAŞ görevlileri, “Doğalgaz borularında ısınma var” şikayetiyle ilgili tedbir almamakla suçlanıyor. İddianameye göre, patlamanın asıl sorumluları, doğalgaz borusunun bakımını yaptırmayan ev sahibi ve İGDAŞ görevlileri.

 

Isınma sonucu gerçekleşti

Dosyadaki bilgilere göre, binadan elektrik ve doğalgaz topraklaması olmaması, binanın dördüncü katında fleksi borusunda ısınmaya neden oldu. Daha sonra beşinci kattaki dairenin ocağına bağlı spiral hortum da aşırı ısındı. Isınma contaları esnetip gaz kaçağı oluşturdu. Patlama bu kaçak nedeniyle meydana geldi. Dördüncü katta oturan Ebru Fidan iki kez İGDAŞ’ı arayarak arıza bildirimi yaptı. İGDAŞ görevlileri ilk geldiklerinde, ilk geldiklerine kombiciye, ikincisinde de elektrikçiye yönlendirdiler.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler