FETÖ davasında Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı hakim karşısında

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 86 sanığın yargılandığı davanın 15. duruşması başladı.

Yayınlanma: 18.06.2019 - 10:30
Abone Ol google-news

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, 5'i tutuklu 11 sanık ile avukatları katıldı.

Cumhurbaşkanlığı avukatı ve bazı müştekilerin avukatları da duruşmada hazır bulundu.

TANIKLAR DİNLENDİ

Duruşmada tanıklık yapan Özlem Kıyıcı, yönetici asistanı olduğunu belirterek, sanıklardan Ahmet Sait Kavurmacı ve Ömer Faruk Kavurmacı ile çalıştığını söyledi.

Şirkette hazır giyimi yöneten Ahmet Sait Kavurmacı'nın çalışanlar içerisinde etkili ve lider konumunda bulunduğunu dile getiren Kıyıcı, "Ömer Faruk Kavurmacı ise belli bir tarihten sonra inşaat sektörüne yöneldi. Ahmet Sait Kavurmacı tarafından Zaman gazetesi aboneliği gibi talepler oldu. Kurban, burs ve bazı yardımlar dolayısıyla takiplerimiz oldu" dedi.

Ömer Faruk Kavurmacı'dan bu konularla ilgili herhangi bir talep gelmediğini aktaran tanık Kıyıcı, "Bu süreçte en etkin isim, Ahmet Sait Kavurmacı'ydı. Mustafa Şevki Kavurmacı'yı çalışmadığım için bilmiyorum. Ömer Faruk Kavurmacı, bu işlerde değildi. 17-25 Aralık sonrası Ömer Faruk Kavurmacı bazı kişilerle görüşmemek için imtina gösterdi, bu konuların içerisinde yer almazdı. İnşaat ofisinde olurdu. Ömer Faruk Kavurmacı, devlet ve hükümet tarafında yer aldığını gördüm” dedi. Hakan Şükür ile Ömer Faruk Kavurmacı’nın akadaşlığı yoktu ABD’de Ahmet Sait Kavurmacı ile ortak iş yeri açan Hakan Şükür ile Ömer Faruk Kavurmacı’nın tanışıp tanışmadığını da tanık Özlem Kıyıcı’ya soran mahkeme heyetine Kıyıcı’nın yanıtı, ”Ömer Faruk Kavurmacı ile Hakan Şükür’ün bir arkadaşlığı yoktu” oldu. 

Ahmet Sait Kavurmacı’nın Amerika’ya gittikten sonra Ömer Faruk Kavurmacı’dan talimat aldıklarını da belirten Kıyıcı sözlerini şöyle tamamladı: “Önce kurban bayramı için gittiler. Döneceğiz dediler. Sonra kalacağız dediler doğum sonrası. Farklı sektörlere atılacağız dediler. Darbe kalkışması sonrasında görüşmelerimizi sonlandırdık. Yine gıda isterdi. Yerel ürünler, bazı kıyafetler isterdi. Kalkışmadan sonra küçük talepler oldu ben sonra kalkışmadan sonra görüşmedim. Ömer Faruk Kavurmacı ve Mustafa Şevki Kavurmacı’nın talimatı gereği Temmuz 2016’dan sonra ilişkimizi bitirdik. Ömer Faruk Kavurmacı bize Ahmet Sait Kavurmacı’nın şirketle alakasını olmadığını bildirildi. 

İdari görevli ifade verdi

İdari görevli olarak şirkette çalışan Ramazan Koçak da duruşmada tanık sıfatıyla dinlendi. İfadesinde Koçak’a duruşma savcısının sorduğu, “Kimse Yok mu Derneği’ne bağış yapılır mıydı?” sorusuna Koçak, “Yardımı Ahmet Sait Kavurmacı yapardı. Ömer Faruk Kavurmacı’nın durdurmuşluğu vardı. 2016 olabilir. Son dönemlerde Kızılay’a dönmeye başladık. Ömer Faruk Kavurmacı talimat verdi. Ondan sonra gönderilmedi. Kimse Yok Mu’da Ahmet Sait Kavurmacı’nın sözü geçerdi. Ömer Faruk Kavurmacı durdurdu. Sonra çıkış yapılmadı. Sanıyorum gitmeden bir iki ay önce de vermiştir” diye yanıtladı.

Ceza istemleri

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, firari sanıklar Fetullah Gülen, Rızanur Meral ve Mustafa Muhammet Günay hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlarından ayrı ayrı 15 yıldan 22,5 yıla kadar, "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" suçundan da ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Sanıklardan Ramazan Erdem, Serkan Ercan ve Süleyman Tari'ye "örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 8,5 yıldan on sekizer yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, aralarında Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de bulunduğu 80 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede, sanıklarla ilgili sunulan deliller olarak da MASAK raporları, şüpheli ifadeleri, sorgu tutanakları ile "Boran", "Demir" ve "Berat" kod adlı gizli tanık anlatımları, TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu sandık kayıt ve hazirun listeleri, iletişim dinleme tutanakları, tanık Yüksel Yılmaz'ın beyanları, ihbar tutanakları, kayyum olarak atanan TMSF raporları, "ByLock" raporları, Bank Asya hesap dökümleri, Digitürk cevap yazısı, İl Dernekler Müdürlüğünce gönderilen dernek üye kayıt listeleri ve sosyal paylaşım tespitleri yer alıyor.

Tahliye edilip tekrar tutuklanmıştı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından başlatılan soruşturma sonucunda 8 Eylül 2016'da tutuklanan sanıklardan Ömer Faruk Kavurmacı'nın avukatları, 1 Mayıs 2017'de 5. Sulh Ceza Hakimliğine itiraz başvurusunda bulunarak, tahliye talep etmişti. Hakimlik, dilekçe ekinde sunulan özel bir hastanenin 18 Nisan 2017 tarihli sağlık raporundaki tespitleri değerlendirerek, Kavurmacı'nın tahliyesine karar vermişti.?

Silivri Devlet Hastanesinin "mahkumun hayatı için kesin bir tehlike arz etmediği" şeklindeki sağlık raporu üzerine İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince çıkarılan yakalama kararı çerçevesinde yeniden gözaltına alınan Kavurmacı, 17 Haziran 2017'de tutuklanmıştı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler