Hitit'e ışık tutacak keşif

Çorum’daki Şapinuva Antik Kenti’nde, yaklaşık 3 bin 500 yıllık olduğu düşünülen insan kafatası ve sol uyluk (femur) kemiği bulundu. Kazı çalışmalarını yürüten ekip başkanı Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aygül Süel, “Şimdiye kadar Hitit insanına ait iskelet bulunamamıştı. Bulunan kemikler, Hitit insanına ait olduğunu düşündüğümüz ilk kemikler. Bize Hitit insan tipolojisi ve anotomisi hakkında bilgiler sağlayabilir” dedi.

Yayınlanma: 13.12.2019 - 17:31
Hitit'e ışık tutacak keşif
Abone Ol google-news

Çorum’un Ortaköy ilçesinde yer alan, Hitit uygarlığına başkentlik de yapmış Şapinuva Antik Kenti’nde, yaklaşık 3 bin 500 yıllık olduğu düşünülen insan kafatası ve sol uyluk kemiği bulundu. Antik kenti 1988 yılında açığa çıkaran ve 1990’da başlayan kazı çalışmalarının yaklaşık 30 yıldır başkanlığını yürüten, Hitit alanında yaklaşık 50 yıldır çalışma yapan Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aygül Süel, keşfi ve çalışmaları Cumhuriyet Anadolu’ya anlattı.

‘YAKLAŞIK 9 KM’LİK ALANDA’

Erken çağlarda kentleşmiş Anadolu'nun Hitit uygarlığı ile şehir beyliklerinden organize devlet düzeyine çıktığını belirten Süel, insan kafatası ve sol uyluk kemiğinin de bulunduğu Şapinuva Antik Kenti’nin Hititlere bir dönem başkentlik de yapmış önemli bir dini merkez olduğunu ifade etti. Süel, tespitlere göre kentin yaklaşık 9 kilometreye yayıldığını, kazıların şu an kamulaştırılmış 19 hektarlık alanda yürütüldüğünü belirtti. Çalışmaların öğretim görevlileri, asistanlar ve öğrencilerden oluşan yaklaşık 20 kişilik ekiple devam ettiğini ifade eden Süel, birçok anıtsal alanın açığı çıkarıldığını ve şehirden çıkarılan çivi yazılı tabletlerden oluşturulan Şapinuva Çivi Yazılı Tablet Arşivi’nin Türkiye’nin en büyük ikinci büyük arşivi olduğunu kaydetti.

‘HİTİT TİPOLOJİSİNİ ANLATACAK’

Şapinuva’nın, yine Çorum’daki Hattuşa ile birlikte Hitit çağı yaşamış olarak adlandırılabilecek iki kentten biri olduğunu söyleyen Süel, “Burada bulunan insan iskeletleri oldukça önem taşıyor çünkü bize tam olarak Hitit dünyasını anlatıyor. Açığa çıkan insan kafatasının ve diğer kemiklerin bize bir Hitit insan tipolojisi ve anatomisi hakkında bilgiler sağlayacağını düşünüyoruz” dedi. Şimdiye kadarki literatürde Hitit insan tipolojisi ile ilgili bilgilerin yer almadığını söyleyen Süel, kafatası ve kemiklere ilişkin yaş tayini tespit çalışmalarının sürdüğünü belirtti.

MEDENİYET MOZAİĞİ ÇORUM

Çorum’un bilinen 7 bin yıl boyunca etkileşimli bir kent olduğunu, tarihi Kral Yolu’nun ve İpek Yolu’nun Çorum’dan geçtiğini söyleyen Süel, “Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik dönem, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kültür ve medeniyet izlerini tüm Çorum’da görmek mümkün. Çorum; kültürleri, medeniyetleri, ırkları, dinleri ve dilleri tarihin fotoğrafında buluşturan bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Çorum tam bir medeniyet mozaiği” dedi. Bilinen ilk yazılı antlaşma olan Kadeş Antlaşması’nın da Çorum’da bulunduğunu kaydeden Süel, “Bu antlaşma, NATO’nun temelini oluşturmuştur. Antlaşmanın tablete yazılı versiyonunun kopyası da Birleşmiş Milletler’in New York’taki binasında Türkiye’nin hediyesi olarak sergilenmektedir” ifadelerini kullandı.

BİLGİLENDİRME MERKEZİ İHTİYACI VAR

Şapinuva Antik Kenti’nin henüz ziyarete kapalı ören yeri olduğunu, buna karşın gelen ziyaretçilere güvenlik eşliğinde alanın gezdirildiğini ve alanın ziyarete açılması için çalışmaların sürdüğünü belirten Süel, “Şapinuva Ören Yeri, ziyarete kapalı olmasına karşın 2019’da yaklaşık iki bin ziyaretçiyi ağırladı. Şapinuva Ören Yeri, düzenli bir ören yeri. Ancak ziyaretçi karşılama ve bilgilendirme merkezine ihtiyaç duyuyoruz. Karşılama noktası yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Çorum Valiliği, Hitit Üniversitesi, Ortaköy Kaymakamlığı ve Ortaköy Belediyesi desteği ile bir proje hazırlanıyor” dedi.

‘HAZİNE ÜZERİNDE OTURUYORUZ’

Çorum’da daha fazla keşifle karşılaşılacağını söyleyen Süel, “Bir hazine üzerinde oturuyoruz. Ancak, Anadolu’daki bu uygarlıklara hak ettiği değeri veremiyoruz. Bilim insanı olarak da müzelerimiz, eserlerimiz olarak da çok güzel potansiyelimiz var. Ama bunu halka ulaştırmak açısından zayıfız” dedi. Bu zayıflığı aşmak için devlet politikası olması gerektiğini belirten Süel, “Anadolu medeniyetler mozaiği içerisinden Hitit uygarlığı, Anadolu’ya özgü. Başka bir yerde bulamazsınız. Hitit’e biz sahibiz. Ord. Prof. Ekrem Akurgal hocamızın ifadesiyle ‘Atalarımız olmasa dahi onların torunları olarak sahip çıkmalıyız’” ifadelerini kullandı. ÇORUM


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler