İki savcıyı da aramış

Bozdağ hakkında “Yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüsten” fezleke.

Yayınlanma: 24.01.2014 - 22:29
Abone Ol google-news

İstanbul’da 17 Aralık tarihli yolsuzluk ve rüşvet operasyonu nedeniyle 4 eski bakan hakkındaki hazırlanan fezlekelerin gereğinin yapılması beklenirken, bu kez Adalet Bakanı Bezir Bozdağ hakkında iki ayrı fezleke hazırlandığı ortaya çıktı. İzmir Başsavcılığı; bu ilde yürütülen TCDD limanı soruşturmasına, Adana Başsavcılığı ise MİT’e ait silah yüklü TIR’ların aranmasına ilişkin “yargı görevini yapanları etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla fezleke düzenleyerek Adalet Bakanlığı’na gönderdi. Fezleke gönderildiğini doğrulayan Bozdağ, İzmir ve Adana başsavcıların kastederek, “İki savcı da bir tutanak tutmuşlar, gönderdiler” dedi. Cumhuriyet’un ulaştığı fezlekede, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş’ın, Bakan Bozdağ’ın kendisini telefonla arayarak soruşturmayla ilgili görüşlerini ilettiğine ilişkin tutanağı yer alıyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Bu bakan ayağının tozuyla Adalet Bakanlığı’na gelir gelmez hakkında fezleke düzenlenmesini sağlayacak bir fiil işleme maharetini göstermiş. Şu anda Bekir Bozdağ hakkında düzenlenmiş bir fezleke var. Ve Adalet Bakanlığı’na geldi. Bu fezleke yargı görevini etkilemeye teşebbüs suçunu içeriyor. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu’nun evrakı” diye konuştu. Evrakı gazetecilere de gösteren Tezcan, fezlekenin üst yazısının İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu’na ait olduğunu bildirerek şu bilgileri verdi: 

 

‘Savcıyı Bakan da aradı’

 

“İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu’nun fezleke üst yazısı... Bakanlık Muhabere Bürosu’na gönderiliyor. Bakanlığın resmi kayıtlarına girdi. 14 Ocak 2014 tarihli 2014/883 numaralı evrak. İzmir Cumhuriyet Başsavcısı tarafından 10 Ocak 2014 tarihinde 2014/883 Bakanlık Muhabere numarasıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu’na gönderilen 7 Ocak 2014 tarihli tutanak içeriklerinden anlaşılacağı üzere Bozdağ’ın yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs ettiğine ilişkin iddialar yer almaktadır. ‘Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında bu görevleri nedeniyle anayasanın 100., 107. ve 112. maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekir’ diyor. Arkasından 14 sayfalık bir fezleke, bunun ekinde. 32 klasör evrak 14 sayfalık fezlekeyle Adalet Bakanlığı’na gönderildi. Bozdağ’ın bakanlık görevine geldiğinde ilk işinin İzmir soruşturması nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş’ı arayarak soruşturmaya müdahale ettiği, ‘soruşturmayı savcıdan al, sen takip et’ dediği ve bu sebeple yargı görevini etkilemeye teşebbüs suçu sayılabilecek fiili işlediği hakkında düzenlenmiş fezleke.”

Tezcan, Bozdağ’ın Başsavcı Baş’ı bizzat arayarak “soruşturmayı ilgili cumhuriyet savcısından al, sen yürüt” dediğini belirten Tezcan, Bakanın böyle bir müdahalesinin yasalara aykırı ve “dosyayı al” demesinin doğrudan yargıyı etkileme suçu olduğunu söyledi. 

 

Bozdağ kabullendi

 

Adalet Bakanı Bozdağ, Meclis’te gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlarken, “Anlaşılan CHP’ye servis yapan önemli kaynaklar var. Eksik söylemişler. Demek ki öbürünü ayrı konuşacaklar” dedi. Bozdağ, “camia” diyerek fezlekeyi cemaatin servis etmiş olabileceği imasında da bulundu.

Bozdağ, başsavcıya herhangi bir baskı yapmasının söz konusu olmadığını, bunun aklının ucundan bile geçmeyeceğini söyledi. “Şimdi servisçileri şu anda belki eksik yapmışlardır” diyen Bozdağ, “Adana Cumhuriyet Başsavcısı ile de benim böyle bir konuşmam var. Onlara gerek kalmadan ben buradan onu da size söyleyeyim” dedi.

Bozdağ, “Fezleke ayağı doğru mu” sorusuna “İki savcı da bir tutanak tutmuşlar, gönderdiler” karşılığını verdi. Bozdağ, “Herhangi suç oluşturacak bir şey kesinlikle yoktur. Yargı görevini yapana ‘görevini yapma’ diye bir talimatım asla yoktur. Kaldı ki soruşturmayı yürütenler ayrı kişiler. Biz sadece başsavcıyla, bizim insanların hukukuna riayet ederek, soruşturmaya ilişkin ceza muhakemesi ve ceza hukukunun ortaya koyduğu kurallara, anayasa ve yasalara uygun olarak yürütülmesini ve bu konuda hassasiyet gösterilmesini istiyoruz” dedi.

Bozdağ, fezlekelere ilişkin başka bir soruya da “İki tane savcımız böyle bir tutanak tutmuşlar. Birisi de İzmir” karşılığını verdi. “İzmir ve Adana mı” sorusuna Bozdağ, “evet” yanıtını verdi.

 

İşte o görüşme

 

TMK ile görevli İzmir Başsavcıvekili Ali Haydar tarafından 14 Ocak’ta hazırlanan fezlekede, Bekir Bozdağ’ın TCDD soruşturması nedeniyle İzmir Başsavcısı Hüseyin Baş’ı aradığı belirtildi. Cumhuriyet’in ulaştığı fezlekeye göre Hüseyin Baş, bu durumu tutanak haline getirerek, Başsavcıvekili Haydar’a suç ihbarında bulundu. Fezlekeye göre Başsavcı Baş’ın tutanağında şöyle denildi:

“7 Ocak 2014 tarihinde makam odamda çalıştığım sırada Sayın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın aradığı bildirildi. Sabit hattan sekreteri aracılığıyla bağlantı kuruldu. Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından ‘çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, irtikap, nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından yürütülen 2011/12445 sayılı soruşturma evrakını kastederek, içeriği hakkında bilgi istedi. Kısaca kendilerini bilgilendirdim. İnsanların lekelenmemesini, soruşturmada dikkatli davranılmasını, gözaltı yerine çağrılsa bu kişilerin gelebileceği, soruşturmanın ilgili Cumhuriyet savcısından alınarak, soruşturmanın bizzat tarafımdan yürütülmesi hususlarında bir görüşmemiz oldu. 7 Ocak 2014 günü sabahleyin Sayın Bekir Bozdağ Beyefendi ile aramızda geçen konuşmaları gösterir işbu tutanak tarafımdan tutularak imza altına alınmıştır.”

Fezlekede, İzmir Valisi ile Emniyet Müdürü’nün soruşturmada alınan mahkeme ve savcılık kararlarını engellemeye yönelik çalışmaları olduğu belirtilirken, buna ilişkin telefon konuşmaları da fezlekede yer aldı.

Fezlekenin sonuç bölümünde şöyle denildi:

“Söz konusu tutanak içerikleri incelendiğinde iddia olunan ve tutanağa bağlanan görüşmelerin İzmir Başsavcılığı bünyesinde yürütülen ve kamuoyunda liman yolsuzluğu olarak yansıyan soruşturma evrakının operasyona dönüştürülmesi kararıyla operasyon talimatlarının ilgili kolluk birimlerine gereğinin icrası için gönderilmesinden sonra gerçekleştiği ve İzmir Başsavcısı Hüseyin Baş’a yönelik soruşturma savcısının değiştirilmesi, gözaltı ve mahkeme kararlarının geri alınması, soruşturmanın durdurulması yönünde bir kısım talimatları içerdiği anlaşılmıştır.”

Bu durumun yargı görevini etkilemeye teşebbüs suçu kapsamına girebileceği belirtilen fezlekede, Bekir Bozdağ’ın “Bakan” sıfatı nedeniyle anayasanın 100/1 ve TBMM İçtüzüğü’nün 107-112. maddeleri uyarınca hakkında işlem yapılması istendi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler