Ne delil, ne savunma

Gezi Parkı eylemlerine destek amaçlı Ümraniye’de gerçekleşen yürüyüş sırasında bir aracın çarpması sonucu ölen Mehmet Ayvalıtaş'ın davası olaylı başladı, olaylı bitti. Mahkeme heyeti sanıkların yoklaması yapılmadan, avukatların ve savçının beyanları dinlenmeden duruşmayı erteledi. Avukatlar, dava dosyasına çok sayıda delilin konulmadğını tesbit etti.

Yayınlanma: 05.02.2014 - 22:44
Abone Ol google-news

Gezi Parkı eylemlerinde Ümraniye’nin 1 Mayıs Mahallesi’nde TEM otoyolunu kapatan grubun arasına bir aracın hızla girip çarpması sonucu yaşamını yitiren 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş’ın davasında olaylar çıktı. Ayvalıtaş’ın ölümüne neden olan Mehmet Görkem Demirbaş ve Cengiz Aktaş’ın “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlarından 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı dava, sanıkların yoklaması yapılmadan, avukatların ve savcının beyanları dahi dinlenmeden ertelendi. Duruşmada, ekspertsiz raporu, Örnek Mahallesi Karakolu’nun biyolojik ve kimyasal inceleme raporlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda delilin dosyaya girmediği ortaya çıktı. Duruşmanın 20 kişilik salonda yapılması gerginliğe neden olurken davaya destek olmak için gelen gruplara polis adliye önünde plastik gaz kapsülleri ile müdahale etti.

Oğlu Mehmet Ayvalıtaş’ın ölümüne dayanamayarak 12 Aralık’ta yaşamını yitiren anne Fadime Ayvalıtaş’sız ilk duruşma dün yapıldı. İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya haklarında tutuksuz sanıklar Mehmet Görkem Demirbaş ve hakkında zorla getirilme kararı bulunan taksi şoförü Cengiz Aktaş katılmadı. Sanık avukatları güvenlikli olmadığı gerekçesiyle sanıkların salona alınmadığını söyledi. Adliye içinde “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Anaların öfkesi katilleri boğacak”, “Gezi şehitleri yaşıyor”, “Hepimiz Mehmetiz, öldürmekle bitmeyiz” sloganları atılırken salona girişte yaşanan izdiham nedeniyle çok sayıda izleyici ve basın mensubu dışarıda kaldı. Mehmet Ayvalıtaş’ın anneannesi Neslihan Karagöz elinde torununun fotoğrafı ile duruşma salonuna girerek “Bunun hesabını kim verecek” diye bağırdı. Karagöz, gerginlik ve izdiham nedeniyle baygınlık geçirdi.

 

Adaletsizlik insan öldürdü

Ayvalıtaş ailesinin avukatı Ayla Öztabak, adaletsizliğin bir insanı öldürebildiğini ifade ederek şunları söyledi: “Bir insani öldürmek için silaha, taşa, sopaya ve araba çarpmasına gerek yokmuş. Biz bunu burada geçen celse gördük. Adalet aramaya gelmiş bir anneye burada zulmedildi. Hepimizin belleğinde Fadime Ana’nın gözyaşları var. Kilitli kapılar ardında sözde aleni duruşma yapıldı. Yine müvekkilim Fadime Ana’nın ölümünün üzerinden bir süre sonra müvekkilimiz Ali Ayvalıtaş da by-pass ameliyatı geçirdi. Bu ağır ameliyata rağmen burada. Adalet hava gibi, su gibi temel ihtiyaç. Hepimiz bu beklenti ile buradayız. Siz ne yazarsanız yazın bu olay tarih sayfalarına kaza olarak geçmeyecek.”

 

Psikolog huzurunda ifade alındı

Ayvalıtaş ailesinin avukatlarından Arzu Becerik de yargılamanın adil bir şekilde yapılması için bütün şartların oluşması gerektiğine dikkat çekti. Kazada ağır yaralanan Ayvalıtaş’ın kuzeni S. K’nin 18 yaşından küçük olması nedeni ile psikolog huzurunda ifadesi tekrar alındı. S. K., sanıklardan şikâyetçi olduğunu bir kez daha ifade etti. S. K. ilk ifadesinde sol şeritte 15 kişi olduğu yönündeki beyanın eksik olduğunu kaydederek “İlk anda 15 kişi ile birlikte sol şeride geçtik. Daha sonra bu sayı arttı. Yola çıktığımızda beyaz bir aracın geçtiğini gördük, aracı gördüğümüzde 1 metre geriye çıktık. Mehmet Görkem Demirbaş, bunu görmesine rağmen durmadı” dedi.

 

Belgeler dosyaya girmedi

Avukat Ayla Öztabak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın göndermesi gereken evrakların bulunduğunu belirterek “Biz bunları tesadüfen UYAP üzerinden gördük. Bunlar, 4 Kasım 2013 tarihli ekspertsiz raporu, Örnek Mahallesi Karakolu’nun biyolojik ve kimyasal inceleme raporları, tanık ifadeleri, 1 DVD ve 4 sayfalık CD incelemesi. Bunlardan sadece tanık ifadeleri dosyaya girdi. Biz savcılıktan sözü geçen evrakların 120271 sicil numaralı memura teslim edildiğini tespit ettik. Bu belgelerin akıbetiyle ilgili mahkemenin bir açıklama yapmasını bekliyoruz” dedi.

 

Kapı önündeki müdahale tutanağa girdi

Duruşma sürerken adliye önündeki polis müdahalesi Avukat Can Atalay tarafından mahkemeye beyan edildi. Atalay, dışarıdaki müdahalenin durdurulması yönünde mahkemenin bir ara karar vermesini istedi. Talepleri değerlendirmek için ara veren heyet, tanıkların dinlenmesi yönünde avukat beyanlarını dinlemeden duruşmayı bitirdi. Bu sırada mahkeme başkanına salonun arkalarından su şişesi fırlatıldı. Mahkeme heyeti, Avukat Ayla Öztabak’ın dava dosyasına girmeyen delillerle ilgili talebine ilişkin zimmet defterinin kontrol edilerek söz konusu belgelerin araştırılmasına ve bu hususta gereğinin yapılmasına karar verdi. Sanık Cengiz Aktaş’ın yeniden zorla getirilmesine karar veren heyet, adliye kapısındaki polis müdahalesinin durdurulması yönündeki talebe ilişkin de bu hususun mahkemenin görevi dışında bulunduğunu belirterek mahkemece işlem yapılmasına yer olmadığına hükmederek duruşmayı 21 Mayıs’a erteledi.

 

Eyleme müdahale

Adliye Metro çıkışında bir araya gelen gruplar yakalarında Mehmet Ayvalıtaş ve Fadime Ayvalıtaş’ın fotoğrafının bulunduğu kokartlarla adliyeye yürüdü. Duruşmaya destek için gelen yüzlerce kişi, adliye girişinde çevik kuvvetin kurduğu polis barikatıyla karşılaştı. Polis barikatının arkasında toplanan gruplar, Gezi eylemleri sırasında hayatını kaybeden gençlerin fotoğraflarını taşıdı. Adliye binası önünde kurulan polis barikatına “Sizin çocuklarınız çaldı, bizim çocuklarımız öldü” pankartı asıldı. Duruşma başladıktan sonra salonun dar olduğu gerekçesiyle yüzlerce kişinin dışarıda bırakılmasına tepki gösteren eylemciler, polis barikatını yıkınca çevik kuvvet gruba plastik gaz kapsülleri attı. Grup müdahaleye karşın adliye önündeki eylemine devam etti. Karar açıklandıktan sonra da “Anaların öfkesi katilleri boğacak” sloganları ile karar dışarıda protesto edildi. Ayvalıtaş ailesi karar sonrası adliye önünde açıklama yaparken grup polise taş ve pet şişe fırlattı. Polis de gruba plastik gaz kapsülü ile müdahale etti. Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş, duruşma öncesinde yaptığı açıklamada, “Yine bizimle dalga geçecekler. Adalet, dolarları olanlar için var. Bize yine adalet çıkmayacak. Bizim suçumuz insan olmamız. Bizim suçumuz dürüst olmamız” dedi. Mehmet’in ağabeyi Muharrem Ayvalıtaş da adaletin, adliye sarayının önüne polis barikatı kurarak sağlanamayacağını söyledi. Ali Ayvalıtaş adliye girişinde barikat kuran polislere “Daha kaç gencimizi öldüreceksiniz. Yazıklar olsun size” diyerek tepki gösterdi. Davayı, Gezi eylemleri sırasında öldürülen Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük, Abdullah Cömert’in ağabeyi Zafer Cömert, Okmeydanı’nda başından gaz fişeği ile yaralanan ve hâlâ komada olan B. E’nin babası Sami Elvan, CHP milletvekilleri Musa Çam, Mahmut Tanal, Melda Onur, Süleyman Çelebi, HDP İstanbul Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Pınar Aydınlar, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, sanatçılar Şebnem Sönmez, Barış Atay da izledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler