'Hayatımdan 26 ay çaldılar'

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi İlker Başbuğ'un tahliyesine karar verdi.

Yayınlanma: 07.03.2014 - 17:24
Abone Ol google-news

 

 

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 26 ay sonra Silivri Cezaevi'nden tahliye edildi. İşte İlker Başbuğ'un tahliye sonrası ilk açıklaması;

"Hepiniz sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 6 Ocak 2012 günü hatırlasrınız şöyle dmeiştim; "26. Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanarak tutuklandı. Takdir Yüce türk milletini aittir. Aradan tam 2 sene 26 ay geçti toplam. Bizi cezaevinde 26 ay nefret ve intikam duygularıyla hareket edenler burada tuttu. Benim 26 ay hayatımdan çaldılar. Benim 26 ay hürriyetimden yoksun bıraktılar.

Yüce Türk milletine en derin şükranlarımı sunuyorum. Bugün benim serbest bırakılmam bir başlangıçtı. Benim gibi suçsuz bulunan arkadaşlarım da en kısa zamanda hürriyetlerine kavuşacaktır. Bu gerçekleşmez ise bugün benim serbest kalmam hürriyetimi kazanmamın hiçbir önemi ve anlamı olmaz. Çünkü ben ne kadar suçsuz isem bugün geride bıraktığım Tuncer Kılınç Paşa, Hurşit Tolın Paşa, Hasan Iğsız Paşa, Tuncay Özkan, Doğu Perinçek de benim gibi suçsuzdur. Ayrıca, bugün benim serbest bırakılmamda kullanılan gerekçeler hepsi için geçerlidir. Onların da en yakın zamanda bu zindanlarda tutsak tutulan mutlaka ve mutlaka en kısa zamanda hürriyetlerine kavuşacaktır.

 

FOTO GALERİ- BAŞBUĞ BÖYLE KARŞILANDI

Cezaevi, 26 ay... Bu da tarihin garip cilvesi midir? 26. Genelkurmay Başkanı 26 ay... Enteresan. Cezaevi, acı, ızdırap, çile çekmektir. Ama bütün bunlara rağmen şu an içimde hiçbir şekilde nefret ve intikam duyguları taşımıyorum. Çünkü bunu duyanlar aslında kendilerini de bir felakete sürükler. Nefreti, sevgi alt eder. Biz öyle yetiştik. İçimiz sevgi dolu.

Bizim tek bir isteğimiz var, adalet ve bu adaletin gerçekleşmesinin elbette takipçisi olacağız. Adalet deyince şunu demek istiyorum; Ümran,iye'de bulunan bir kaç el bombasından harekete ederek sanal bir örgüt yaratmak isteyenler... Kimler bunu planladı? Eğer Türkiye tekrar bir hukuk devleti olak istiyorsa bunu yapanlara mutlaka bulunmalıdır.

Danıştay cinayetine sanal Ergenekon terör örgütüyle birleştirmek projesi kime aittir? Teğmen Mehmet Ali'ye kumpas kuranlar belli, bunlar cezasız mı kalacak? Asla! Mutlaka cezalandırılacak. Eğer tekrar hukuk devleti olmak istiyorsak... Hanefi Avcı daha ne kadar içeride tutlacak? İnsafsızlıktır, ayıptır. Bunu kimler istiyor? Yeter artık. Hurşit Tolon Paşa bildiğiniz gibi bir gizli tanığın ifadesine dayandırılarak menfur Zirve Cinateiyle ilişkilendirmeyi planlayan uygulayan güçler kimdir? Ne garip tesadüftür ki bu gizli tanık aynı Tuncay Güney'e benzemektedir.Bu gizli tanık kimdir? TSK'dan atılmış bir uzman çavuş. Bu da Tuncay Güney gibi bir müddet sonra Hristiyan olur, papaz olur. Kimler oynuyor bu oyunu?

Balyoz davasında 51 numaralı harddisk'in TÜBİTAK dışında başka bir bilirkişi tarafında incelenmesi tarafında yırtındık adeta? Niçin bunun önü kesildi? Kimler bunlar? Mutlaka bunlar bulunmalı.

İşin en vahimi bugün çeşitli arkadaşlarımız bunlar hastadır. Morale ihtiyaçları var, ama bu hakimlerde vicdan yok. Ben bunların vicdan taşıdığına inanmıyorum. Bu hasta insanların morale en çok ihtiyacı olduğu zamanda içeride tutulur mu? Vicdan yok, Allah korkunuz da mı yok.

Bugün elbette önemli bir olay yaşandı. Dün çıkarılan bir kanunla bu ÖYM'ler bir çukura gömüldü. Bu ÖYM'lerin çukura gömülmesi elbette T.C.'nind emokrasi yolunda bir adım ileri gitmesinde büyük bir katkısı oldu. Büyük bir adım oldu.

Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşamaktadır. Özellikle, yargı alanında maalesef bütünüyle ayakta kalan bir tek kurum vardır. Anayasa Mahkemesi... Bu süreçte AYM'nin tarihi bir hükümlülük ve sorumluluk yüklendiğinin bilincindeyim. Umuyorum ve inanıyorum ki AYM bugüne kadar almış olduğu doğru kararlarla tarihe not düşen durumunu bu önümüzdeki zor dönemde de başarıyla sürdürerek Türkiye'nin bir an önce demokrasiye dönmesinde önemli bir rol oynayacak. 

İki yanımda bir yerde hocam TBB Başkanı, solumda avukatım İlkay Sezer... Onların bu süreçte bizlere sağladığı katkı için burada bütün Türk milletinin huzurunda sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Biz tek bir şey istiyoruz, adalet istiyoruz. Bu adaletin gerçekleşmesi için görev başında nasıl mücadele ettiysem dışarıda da aynı şekilde mücadeleme devam edeceğim. Ta ki son arkadaşa buradan çıkıncaya kadar."

BAŞBUĞ’UN TAHLİYE KARARININ GEREKÇESİ

Ergenekon mahkemesinin yaptığı suç duyurusu üzerine 6 Ocak 2012'de tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 2 yıl 2 ayını Silivri Cezaevi'nde geçirdi.

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) İlker Başbuğ'a tahliye yolunu açan kararının ardından dün davanın görüldüğü İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne tahliye dilekçesi veren Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, bugün de Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Avukat İlkay Sezer, Başbuğ'un tahliyesini talep ettiği dilekçesini İstanbul nöbetçi 18. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dilekçe verdi. Mahkeme ise dosyayı tevzi ederek İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi ise kararını 17.00'den sonra açıkladı. Mahkeme Başkanı Münevver Aksünger, hakimler Sabri İge ve Celal Koç'tan oluşan heyet, Başbuğ'un hükümeti yıkmaya teşebbüs suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatarak davanın gerekçeli kararının ise henüz yazılmadığını belirtti.
 
AYM KARARINA ATIFTA BULUNULDU

AYM'nin Başbuğ ile ilgili kararına da yer veren İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, "Anayasa Mahkemesi'nin kararında, sanığın yargılandığı dava dosyasındaki mahkumiyet kararının gerekçesinin yasal süre içinde dava dosyasına konulmaması nedeniyle tahliye talebi hakkında karar verilmemesi, şikayetlerinin kabul edilebilir olduğuna ayrıca özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının mahkemesince etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkumiyete ilişkin gerekçeli kararın açıklanmamasından dolayı Yargıtay önüne götürülememesi nedeniyle 'kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı' kapsamında Anayasa'nın 19/8. maddesinin ihlal edildiğine karar verilmiştir" ifadelerini kullandı. Mahkeme kararına, "Koruma önlemlerinden olan tutuklama, AYM kararında ihlal edildiği belirtilen kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında kalmaktadır. İncelenen evrakta kısa kararın 5 Ağustos 2013 günü verildiği ve bugüne kadar gerekçeli kararın yazılmamış olduğu anlaşılmaktadır" ifadeleriyle devam etti.

İLKER BAŞBUĞ'UN ESKİ FOTOĞRAFLARI / FOTO GALERİ

 


"BU SÜRECİN SANIK MEHMET İLKER BAŞBUĞ'UN MAĞDURİYETİNE NEDEN OLABİLECEĞİ"

Mahkeme kararını "Bu duruma göre gerekçeli kararın bugüne kadar yazılmaması diğer yandan gerekçeli kararın yazılmaması nedeniyle resen de temyize tabi olan hükmün ve tutukluluk halinin devamı kararının Yargıtay' tarafından incelenmesi olanağının da bulunmadığı, gerekçeli kararın yazılmasından sonra gerekçeli kararın sanıklara, müdafilere, katılanlara ve vekillerine tebliği, karara karşı anılan kişilerin temyiz dilekçelerini vermeleri, bu dilekçelerin ilgili karşı tarafa tebliği süreci ve süresi ile Yargıtay aşaması da dikkate alındığında, sanık hakkında verilen hükmün esastan incelenmesi, ayrıca tutukluluk halinin Yargıtay tarafından değerlendirilmesi olanağının daha da geriye kalacağı göz önüne alındığında, bu sürecin sanık Mehmet İlker Başbuğ'un mağduriyetine neden olabileceği" ifadelerine de yer vererek şöyle tamamladı,"Sanığın sabit ikametgah sahibi oluşu, sosyal durumu, tutuklu kaldığı süre, delillerin toplanıp davanın karara bağlanmış bulunması, tedbir niteliğindeki tutuklamadan beklenen gayenin elde edilmiş olması hususları göz önüne alınarak tahliyesine karar verildi" 

İlker Başbuğ'un avukatından açıklama - VİDEO 


BAŞBUĞ'A YURTDIŞI YASAĞI

Mahkeme heyeti tarafından oy birliğiyle verilen kararda, ayrıca İlker Başbuğ hakkında adli kontrol tedbirleri kapsamında yurt dışına çıkış yasağı koydu.
 
13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ'NİN YARATTIĞI HUKUKSUZLUĞU ANCAK BU ŞEKİLDE ORTADAN KALDIRABİLDİK

İlker Başbuğ'un avukatı tahliye kararının ardından adliye önünde basın mensuplarına açıklama yaptı. Avukat Sezer açıklamasında, "İçerideki son masum insan dışarı çıkana kadar tebrikleri kabul etmeyeceğim. 26 aydır süren bir hukuksuzluk dün AYM'nin kararı ile tespit edildi. Bugün de İstanbul 20. Ağır Ceza  Mahkemesi kararı ile şu an için ortadan kaldırıldı.  Bu karar çok önemli dün AYM kararı için de bunu söylemiştik. Maalesef İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yarattığı hukuksuzluğu ancak bu şekilde ortadan kaldırabildik. Hukuk adına bir nebze mutluyum" dedi.
 
 
"BEN TSK'YA KOMUTANLIK YAPMIŞ, NORMAL GÖREV SÜRESİNDE EMEKLİ OLMUŞ BİR İNSANIN BU ŞEKİLDE MAĞDUR EDİLEBİLECEĞİNİ HAYATIM BOYUNCA TAHMİN ETMEZDİM"

Cezaevinde çok daha ciddi sağlık sorunları ile mağdur olan insanların bulunduğunu ifade eden avukat Sezer,  "Bu mahkeme kararlarıyla mağdur edilmiş insanlar var. Ümit ediyoruz tez zamanda onların dosyaları da bu şekilde önce özgürlükleri iade edilmek suretiyle sonra da haklarında beraat kararı verilmek sureti ile çözülür. Ben TSK'ya komutanlık yapmış, normal görev süresinde emekli olmuş bir insanın bu şekilde mağdur edilebileceğini hayatım boyunca tahmin etmezdim. Sanıyorum bu konuda da yalnız değilim. Ancak birileri çıktı asılsız gerçeksiz düzmece delillerle mağduriyetler yarattılar" ifadelerini kullandı.
 
"MAHKEME ÇIKIŞINDA NE SÖYLEDİYSE CEZAEVİNDEN ÇIKIŞINDA DA BİRŞEYLER SÖYLEYECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUM"

Avukat Sezer şu ifadelere yer verdi, "Bu ülkeye acı çektirdiler. Bugün için bir nebze daha olsun buna son verdik. Ben bu kararı emsal bir karar olmasını ve benzer bir şekilde mağdur edilmiş insanların da bir an önce özgürlüğe kavuşmasını temenni ediyorum. Biraz önce AYM'nin verdiği kararın gerekçeli kısmına da ulaştım. .... ilk günden beri savcı beyin önüne çıktığımız günden beri söylediğimiz yüce divana ilişkin konumun da hukuken ciddi dikkate alınması gereken bir itiraz noktası olduğu 26 ay sonra ortaya kondu. Keşke ülkemizdeki hukuk mekanizması bunu daha önce çözebilecek enstrümanları bize sunsaydı. Ama kimse hukuku bu denli çiğneyebilecek mahkemeler düşünmemişti herhalde. Ben dün ortadan kaldırılan ÖYM'lerle mağdur edilmiş insanlara özgürlüklerinin iade edilmesini talep ediyorum. AYM'nin kararını görmedim. 3 saat sonra cezaevinden çıkacak. Mahkeme çıkışında ne söylediyse cezaevinden çıkışında da birşeyler söyleyeceğini tahmin ediyorum" 
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler