Açık açık tahrik

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mezhep farklılıklarının kaşındığından şikayetçi olurken yine Alevileri hedef aldı.

Yayınlanma: 27.05.2014 - 22:00
Abone Ol google-news

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Alevilerin sorunlarının içeride ve dışarıda istismar ve tahrik aracı olarak kullanılmasına izin vermeyeceklerini belirterek “Hızır Paşa’lar, ‘Açılın kapılar şaha gidelim’ diye umutsuzca başka yerlerden medet arama dönemleri asırlar öncesinde kalmıştır” dedi. Erdoğan, Alevi yurttaşların sağdan soldan toplanarak Soma’ya götürüldüğünü, amacın Soma’yı karıştırmak olduğunu ileri sürdü. 

Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında özetle şu görüşleri dile getirdi:

12 ağaç için: İstanbul’da Gezi Parkı’nda başlayan eylemler. Neymiş ağaçlar sökülüyormuş, 12 tane ağaç bir yerden sökülüp, başka yere nakledilecek. Bu istismar edilerek, dalga dalga ülke geneline yayıyorlar. Düğmeye bir yerden basılıyor ve hemen ülkede legal, illegal örgütler işbirliği yaparak, huzuru bozacak, istikrarı sarsacak bir noktaya bu işi ulaştırıyorlar. Ana muhalefet partisi olayların daha da büyümesi için kışkırtmalar yapıyor, milletvekilleri bizzat olayların içinde aktif rol alıyor. Allah’a hamdolsun, dik, sağlam durduk, eğilmedik, bükülmedik ve bu saldırıları bertaraf ettik. Aynı çevreler 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerine başvurdu. Bunlara da eyvallah demedik, 30 Mart’ta milli iradeyi tecelli ettirdik.

Mezhep farklılıklarını kaşıyorlar: Şimdi de Türkiye’yi başka meseleyle, mezhep farklılıklarını kaşıyarak yeniden tahrik etmenin mücadelesi içindeler. Hem içeride hem dışarıda Alevi vatandaşlarımız üzerinden kendi hesaplarını görmek isteyenler, bu konuyu istismar vasıtası olarak görenler yeniden kolları sıvadılar, harekete geçtiler.

CHP, Alevileri tahrik ediyor: Türkiye’de Alevi vatandaşların kapılarına işaret konuluyor. CHP’nin bazı milletvekilleri, utanmadan, sıkılmadan her türlü iftirayı, yalanı kullanarak Alevi vatandaşlarımızı tahrik ediyor. Reyhanlı saldırısında, Hatay’da, Malatya’da Adıyaman’da, Gezi ve 1 Mayıs olaylarında bunu denediler. Kendi milletvekilleri bizzat bu işin aktörü oldu. En son Okmeydanı’nda bir kez daha bunu denediler, orada da başarısız oldular.

CHP genel müdürüne defalarca çağrı yaptım, ‘bu örgütle aranıza mesafe koyun, koruyup kollamaktan vazgeçin’ diye defalarca uyarı yaptım. Özellikle de o malum Tunceli milletvekili başta olmak üzere CHP milletvekilleri adeta o örgütün vekilleri gibi davranmakta hiç tereddüt etmiyorlar.

Hızır Paşa’lar asırlar öncesinde kaldı: Hızır Paşa’lar asırlar öncesinde kalmıştır. “Açılın kapılar şaha gidelim” diye umutsuzca başka yerlerden medet arama dönemleri de asırlar öncesinde kalmıştır. Türkiye’de kimin ne meselesi, kimin ne derdi varsa bu bizim meselemiz, bizim derdimizdir. Aradan eli kanlı örgütler, istismarcılar, tahrikçiler çekildiğinde inanın her mesele çözülecek, çözüm yoluna girecektir. Alevi vatandaşlarımız lütfen aradaki istismarcılara, iki yüzlü siyasetçilere prim vermesinler. İşte şurada Soma’da yaşananlar... Bakıyorsunuz Alevi vatandaşlarımızı sağdan soldan toparlayıp Soma’ya götürüyorlar. Niye? Bu defa da Soma’yı karıştıracaklar.

Terörün içine sokulan yeni Berkin’ler: Merhum Âşık Veysel, “Yezid nedir, ne kızılbaş/Değil miyiz hep bir kardaş/Bizi yakar bizim ataş/Söndürmektir tek çaresi”. Olay bu. Ama onu biz birlikte söndüreceğiz. Bu aziz millet, hiçbir zaman Alevi-Sünni çatışmasına prim vermedi. Biz yeni Burak Can’ların, terörize edilen, terörün içine sokulan yeni Berkin’lerin, Okmeydanı’ndaki olayların, Uğur’ların, Ayhan’ların da yitip gitmesine tahammül gösteremeyiz.

Sözde Türk eşbaşkan: (Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir’e): Sözde bir Türk, oradaki bir siyasi partinin eşbaşkanı. Toplantımızın öncesinde ve döndükten sonra kullandığı ifadeler çok çirkin. Sen nasıl demokratsın? Seni Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanının oraya gelmesi bu kadar rahatsız mı ediyor? Kökenin itibarıyla mensubu olduğun ülkenin başbakanına bu şekilde konuşma hakkına sahip değilsin. Nerede milletvekili olursan ol, önce haddini bileceksin. Diyor ki “Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili kampanya burada yapılamaz”. Sen kimsin ya, ne demek yapılamaz.

Üstü şişhane, altı kaval: Soma’da uluslararası medya kuruluşunun muhabiri olan Türk gazeteci, iki kadını figüran olarak kullandı, yalan haber yaparak bütün dünyaya servis etti. Aslında bu kadınların başı açık. İkisinin de başları örtülü, üstü şişhane altı kaval. Sırıtıyor. Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol, nedir bu hal böyle.

HDP’ye ‘kaçırılan çocukları getirin’ çağrısı: Diyarbakır Belediyesi önünde dağa kaçırılan çocukları için şu anda eylem yapan anneleri, babaları yürekten selamlıyorum. Neredesin dünya medyası? Galatasaray Lisesi’nin önünde oturma eylemi yapanları yazardınız, peki yavruları dağa kaçırılan bu anneleri niye görmüyorsunuz, yazmıyorsunuz? Türkiye medyası, bir kısmını tenzih ediyorum, siz niye yazmıyorsunuz? Ey BDP, HDP siz neredesiniz? Hani zaman zaman gidiyorsunuz da anlaşıyorsunuz da alıyorsunuz geliyorsunuz ya. Bu annelerin yavrularını da alıp gelin bakalım. Bunların da adreslerini gayet iyi biliyorsunuz. Alıp geleceksiniz, alıp gelmediğiniz takdirde bizim de B, C planımız devreye girer.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler