Emre İper, 158. gün sonra hâkim karşısına çıktı: Benden FETÖ'cü çıkmaz

ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan muhasebe çalışanımız Emre İper, 158. gün sonra Silivri’deki duruşmada hâkim karşısındaydı.

Yayınlanma: 12.09.2017 - 06:05
Abone Ol google-news

Cumhuriyet iddianamesini hazırlayan savcılardan Yasemin Baba’nın ByLock kullandığı iddiasıyla tutuklattırdığı, ancak telefonunda bu yönde bir inceleme yapılmadan 158 gündür tutuklu bulunan Emre İper, savunmasına, ailesine yanında olduğu için teşekkür ederek, şu sözlerle başladı:

“Acıyı bizden çok dışarıdaki sevdiklerimiz çekiyor. Bu tutuklama istemini ve kararlarını verenler, somut delilleri doğru bir şekilde ve hızlıca incelemeden karar verirler ise aileler bakımından çok büyük bir keder yumağı oluşturuyorlar. Bu ailelerin yaşadıkları zorluklar ve haksızlıklar kitap olur ve okutulursa sanırım sorumlu kişiler adil karar almak için, delilleri daha hızlı araştırmak için ellerinden geleni fazlasıyla yaparlar.”

‘Suçlu böyle mi yapar’

İper, gözaltına alınmadan önce Cumhuriyet iddianamesinde isminin kodlanmış bir şekilde yazıldığını gördüğünü, gazetemizin avukatlarının telefondan imaj almasını, bir uzmana telefonda ne olup olmadığını tespit ettirmesini söylediklerini anlattı. İper, ardından gazetemiz bilgi-işlem sisteminde telefonunun imajının alındığını aktararak, “Gerçek bir suçlu böyle mi yapar? Ama ben kaçmadım, tek delil olan telefonumu da denize atmadım. Tam aksine telefonumda böyle bir şey olamayacağına emin olduğum için kanıt toplamak için elimden geleni yaptım” dedi. İper, bunları Emniyet’te de anlattığını belirterek, “Buna yönelik iddia, ancak bir teknik yanlışlıktan kaynaklanabilir. Bu konuda mahkemeye başvuramadan gözaltına alındım” dedi.

Adli bilişim uzmanı Koray Peksayar’ın telefonunun yedeklemesi üzerinde yaptığı inceleme kapsamında telefonunda ByLock’a rastlanılmadığı tespitini anımsatan İper, “Emniyet raporu da ‘ByLock vardır’ diyemiyor. IP çakışmasından dolayı yanlışlık olabilir. Peksayar’ın raporunun ‘İnternet Erişim Sağlayıcılarının IP Atama Bağlantı Yönlendirme Yöntemleri’ bölümünde ‘Geniş Ölçekli Ağ Adresi Dönüştürme’ bilgisi sonucunda son tespiti ‘Bu sebeple birbirinden haberi olmayan yüzlerce kullanıcının internete eriştikleri servise aynı IP üzerinden bağlanıyormuş gibi görülebilmektedir” açıklaması olayın teknik yönden nasıl olduğunu ortaya koyar niteliktedir” dedi.

Bu bilgiler ışığında telefonunda ByLock programı olmadığı ve ByLock kullanıcısı olmadığının net olduğunu anlatan İper, sosyal medya paylaşımlarının suçlama konusu yapılmasına itiraz ederek “Twitter çevrem ailem ve birkaç arkadaşımdan oluşmaktadır” dedi. İper, birçok siyasi tarafından da ‘Saray darbesi veya Pelikan darbesi’ olarak değerlendirilen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun istifa süreci ile ilgili Twitter paylaşımlarının suçlama konusu edilmesi ile ilgili “Bu durumun sayın Davutoğlu’na yapılmış bir darbe gibi görülmesi görüşü tek başıma benim değildir. Benim tweet’im durum tespitinin tekrarlanması ile ilgilidir” dedi. İper, emniyetin boş dosyayı doldurmak için eklediği WhatsApp mesajlarının hepsinin ifade özgürlüğü kapsamında aile içerisindeki mesajlaşmadan ibaret olduğunu kaydetti.

‘Zarar gördüm’

İper, MİT TIR’ları haberi nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Öyle bırakmayız’ sözleri nedeniyle dayanışma amaçlı ‘Sorumlu benim’ manşetimizin altında birçok imzanın yanı sıra kendisinin imzasının da suçlama yapılmasına şu yanıtı verdi: “Tüm Cumhuriyet ailesi ile birlikte, gazeteciliğe aidiyet duygusuyla oraya ismimi yazdırdım. Bunun bir terör örgütüyle bağlantı sayıldığına ilişkin iddia abesle iştigaldir. Bu davanın konusuyla da ilgisi yoktur. Benden FETÖ’cü çıkmaz. O terör örgütünün de en çok zararını gören insanlardan da biriyim. Arkadaşlarım ve ailemden insanlar da onların kurdukları kumpas davalarında yargılandılar. Onların gazete binasına attırdıkları el bombaları benim arkamdaki cama geldi. Beni FETÖ’den bir gün tutuklu tutmanızdansa ömür boyu sorgusuz sualsiz tutmanızı tercih ederim. Utanç verici bu davadan beraatimi talep ediyorum” dedi.

14 SANİYEDE GALATA’YA

Gazetemiz avukatlarından Abbas Yalçın da İper’in savunmasının ardından İper’e yöneltilen ByLock kullanıcısı olma iddiasındaki akıldışı suçlamalara teknik açıklamalar ve şemalarla yanıt verdi. Suç aleti olduğu iddia edilen İper’e ait telefon içerisinde ByLock uygulaması olmadığını söyleyen Yalçın, dosyadaki baz istasyonu verilerinde hatalar olduğuna vurgu yaparak “Baz istasyonu verileri Emre İper’in sadece 14 saniyede Boğaz Köprüsü’nden Galata Kulesi’ne gittiğini gösteriyor. Elbette hiç kimsenin 14 saniyede böyle bir mesafeyi katetmesi mümkün değildir” dedi. Yalçın, bilgisayar teknolojileri uzmanı Koray Peksayar’ın İper’in cep telefonunun yedeklemesi üzerinde inceleme yaptığını ve ByLock programının yüklenmediği, yüklenip silinmiş olsaydı bunun izinin olacağını, böyle bir izin de olmadığını mütalaasında açıkladığını söyledi ve şöyle devam etti: “Son derece saygın ve bilinen bir uzmanın raporuna ilişkin hiçbir eleştiri, bilimsel, teknik itiraz, tartışma yok. Niye yok? Çünkü Emre İper’in telefonunda ByLock yok. Eğer bir şey yoksa ama siz illa ki şüphe yaratmak isterseniz, ‘var’ ya da ‘yok’ demezsiniz. Konu yokmuş gibi davranırsınız, üzerini örtmeye çalışırsınız. Belki birileri size inanır. Emniyet raporu aynen böyle yapmış. Siz inanmayın. Siz suç aleti olduğu söylenen ve aylardır biri beni doğru dürüst incelesin diye çalan elinizdeki cep telefonuna inanın. Size şunu söyleyecek: Emre İper, ByLock kullanıcısı değildir.” Adli Bilişim Uzmanı Koray Peksayar da sanık tanığı olarak mahkeme başkanının ByLock’a ilişkin sorularını yanıtladı.

Cuma yükledi

Öte yandan gazetemiz avukatlarından Tora Pekin, soruşturma savcısı Yasemin Baba’nın İper’in dosyasına ByLock ile ilgili belgeleri UYAP sistemine geçen cuma günü mesai saati bitiminde yüklediğine dikkat çekti ve belgeleri bu nedenle inceleyemediklerini söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler