Aladağ'da yurt müdürü yine aileleri suçladı: Eksiklik gördülerse neden emniyete gitmediler

Adana'nın Aladağ ilçesinde 10'u öğrenci 12 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili yurt müdürünün de aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. Yurt müdürü sanık Cumali Genç savunmasında, "Ben burada bu davadan mı yargılanıyorum yoksa siyasi ve ideolojik olarak mı yargılanıyorum. Kimse bu çocukları yönlendirmedi. Bir eksiklik gördülerse neden emniyete gitmediler. " diyerek aileleri suçladı.

Yayınlanma: 09.10.2017 - 10:13
Abone Ol google-news

<video:840864>

 Kozan Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu yurt müdürü Cumali Genç, yurdun bağlı olduğu Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur, dernek görevlileri Mustafa Öztaş, Mahir Kılıç, Ramazan Keleş ve Mahmut Deniz ile tutuksuz sanık Ramazan Dede, öğrencilerin aileleri, sanık yakınları ile tarafların avukatları katıldı. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve CHP Adana milletvekilleri İbrahim Özdiş ve Zülfikar İnönü Tümer de duruşmayı takip etti.

Aladağ'da kızını kaybeden baba: Seçeneğimiz yoktu, mecburduk, ücretsiz kalıyordu

Duruşmada mağdur yakını ailelerin ve sanıklar ile avukatlarının ifadeleri ve taleplerine başvuruldu. Mağdur avukatlarından Zafer Kazan ile Mahkeme Başkanı arasında SEGBİS tartışması yaşanırken, Kazan, ifadelerin sesli olarak kayıt altına alınmasını istedi.

"BU KESİN BİR DELİL KARARTMADIR"

Sanık avukatlarından Can Atalay, "Yeni bir tanık beyanında deniliyor ki, ben oraya gittiğimde yangın merdiveni eriyerek yok olmuştu. Bu tek başına bir tutukluluk halinin devamı için yeterlidir. Yurdun yıkılmasına ilişkin mahkemenizce verilmiş hiçbir karar yoktur. Yurt yıkıldığı için keşif yapmamız mümkün olmayacak. Bu kesin bir delil karartmadır” dedi.

YURT MÜDÜRÜ: ÇOCUKLARIMIZIN İSTİKBALİ İÇİN ÇALIŞTIM

Yurt müdürü sanık Cumali Genç de savunmasında, "Ben burada bu davadan mı yargılanıyorum yoksa siyasi ve ideolojik olarak mı yargılanıyorum. Kimse bu çocukları yönlendirmedi. Bütün veliler ile bizzat görüştüm. Bana güveniyorsanız çocuklarınızı emanet edin dedim. Göreve başladıktan sonra yurtta A'dan Z’ye tadilat yaptırdım. Aileler ile de görüştüm hepsi memnun olduklarını söylediler. Bir eksiklik gördülerse neden emniyete gitmediler. Bütün veliler de bilmektedir ki çocuklarımızın istikbali için çalıştım” diye konuştu.

SABOTAJ İDDİASI

Yangının sabotaj olduğunu iddia eden Genç, “Yangının elektrik ana panosundan çıktığını düşünüyorum. Bu panoya kasten müdahale edilmiştir” ifadelerini kullandı.

Genç, yurt yangınından sonra buzdolabında bulunan 35 kilo etin başka bir şubeye nakledildiğini ifade ederken, Genç’in avukatı, ailelerin hesabına yatırılan paraların yıkılan yurt binasının arazisinin satılmasıyla elde edildiğini söyledi. Genç’in başka bir avukatı ise yangın ile ilgili TEDAŞ’ı suçladı.

Sanık Mahir Kılıç ise “Haksız yere içeride tutuluyorum. İş yerim iflasın eşiğinde. Neden içeride olduğumu anlamıyorum” diye savunma yaptı.

Tek tek savunma yapan sanıklar üzerilerine atılı suçlamaları reddederek beraat ve tahliyelerini talep ettiler.

Akşam saatlerine kadar süren davada mahkeme başkanı davaya 45 dakika ara verdi. Mahkeme heyeti daha sonra tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve yaşı nedeniyle tutuksuz yargılanan sanık Ramazan Dede’nin de tutuksuz olarak yargılanmasının devamına karar verdi. Mahkeme heyeti davayı 11 Aralık 2017 tarihine erteledi.

 OLAY

Aladağ'da ortaokulda okuyan kız öğrencilerinin kaldığı özel öğrenci yurdunda 29 Kasım 2016 tarihinde elektrik sisteminin kısa devre yapması sonucu çıkan yangında eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürü Cumali Genç'in kızı Sare Betül Genç, 8'inci sınıf öğrencileri; Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü, 7'nci sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden, 6'ıncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, 5'inci sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Aydoğdu ile Cennet Karataş öldü.

7 TUTUKLU

Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yurt yangınıyla ilgili olarak, kızı da ölen yurt müdürü Cumali Genç, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç ve yurt çalışanı Mahmut Deniz tutuklandı. Sanıkların bazıları ara kararla tahliye edilip, itiraz üzerine tekrar tutuklandı. Ara duruşmada sanık Ramazan Dede sağlık sorunları nedeniyle tahliye edildi. 12 kişiye mezar olan yurt da yıkıldı.

7 SANIK ASLİ KUSURLU

İddianamede gerekli önlemleri almadıkları gerekçesiyle 7 sanığın da asli kusurlu olduğu belirtildi. İstanbul Teknik Üniversitesi laboratuvarında yangın sonrası alınan örnekler incelenmesi sonrası 3 kişilik uzman bilirkişi heyetinin hazırladığı 19 sayfalık raporda yangının, elektrik tesisatında oluşan kısa devre ile 2 katta aynı anda başladığı belirtildi. Yurtta kullanılan malzemelerin yangının hızla yayılmasına neden olduğu kaydedilen raporda, tartışma konusu olan yangın kapılarının ise dayanıksız PVC malzemeden yapıldığına yer verildi. Duruşmanın ilk celsesinde ifade veren tutuklu sanıklar, olayda herhangi bir kusurlarının olmadığını savunarak itfaiyeyi suçladı.

KINAMA CEZASI

İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş ile gerçek dışı denetim raporu düzenleyen 4 memur hakkında soruşturma izni verilmişti. Bunun üzerine, İlçe Milli Eğitim müfettişleri tarafından, Mehmet Aktaş'a 'kınama', faciadan önce yurtta yapılan denetimde, önceden önlem alındığı yönünde sahte rapor düzenleyen 2 memura ise, 1'er günlük maaş kesintisi cezası verilmişti.

"ADALET PEŞLERİNİ BIRAKIRSA VİCDANLARI BIRAKMASIN"

Duruşmanın Kozan Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen 3'üncü celsesine ölen ve yaralanan çocukların ailelerinin yanı sıra CHP İstanbul Milletvekili Mahut Tanal, Adana Milletvekili İbrahim Özdiş de izleyici olarak katıldı.

Duruşma öncesi çocuklarını kaybeden ailelerle birlikte açıklama yapan Sosyal Haklar Derneği Genel Başkanı Melda Onur, Aladağ faciasında içlerini acıtan gelişmeler yaşandığını belirterek, şöyle devam etti:

"Aladağ üzerinden değişmenin ötesinde daha da içimizi acıtan şeyler var. Büyük felaketin sorumlularına kınama cezası verilmesi, birer günlük maaş kesme cezası verilmesi içimizi acıtıyor. O günden buna cemaatlerin karanlığında yok olan çocuklarımız bütün Türkiye'de çocuklarımızın ne kadar tehdit altında olduğunun göstergesidir. Cemaat yurtlarında neler olduğunu, neler yaşandığını gazetelerden görüyoruz. Kamusal eğitime, güvenli eğitime ihtiyacımız var."

'CEZALANDIRILMALARINI İSTİYORUZ'

Ölenlerden Zeliha Avcı'nın annesi Sultan Avcı, tüm sanık ve sorumluların cezalandırılmasını istediklerini söyledi. Ölen çocuklardan Sema Nur Aydoğdu'nun annesi Duydu Aydoğdu ise, yurdun neden yıkıldığını hala almadıklarını belirterek, "Yurt neden yıkıldı, anlamak istiyoruz. Yurttakiler suçlu değil, devlet suçlu değil. Biz mi suçluyuz? Bu çocuklarını dünyaya getirdiğimiz için biz mi suçluyuz? Biz adalet istiyoruz. Adalet peşlerini bırakırsa vicdanları bırakmasın" diye konuştu.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler